Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Cezanı kesme vakti Medusa !

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Edward Kevin Hawke
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Edward Kevin Hawke


Mesaj Sayısı : 2581
Kayıt tarihi : 05/09/10

Cezanı kesme vakti Medusa ! Empty
MesajKonu: Cezanı kesme vakti Medusa !   Cezanı kesme vakti Medusa ! Icon_minitimeÇarş. Haz. 15, 2011 8:50 pm

Dışarıdan bakınca burası sanki yıkılmış bir bina gibi gözükebilir... öyle değil demiyeceğim. Burası resmen terk edilmişti. İçeriye yavaşça girdim ve giysimi zırh moduna geçirdim. Her ihtimale karşı dikkatlı olmalıydım. Birkaç adım ilerlerken önüme gelen kolonları ite ite yolumu açıyordum. Buraya tek başıma gelmeyebilirdim. Ama bazen kafanızı dinleyecek zamanlara ihtiyacınız oluyor. Tamam belki kafa dinlemek için iyi bir yer değil. Ama en azından yanlızım. Neyse Medusa'ya dönelim. Arada ilerlerken birkaç heykel görüyordum tabi. Ama bunların her türlü bir tarafı kırık oluyordu. Tabi pek bir şey beklemiyordum. New York savaşında titan Kronos'un karargahı olarak kullanılmıştı bu yer. Binanın içindeki yolumu aça aça arkadaki bahçeye ilerliyordum. Arka kapıya vardığımda ise bir sorunla karşılaştım. Kapı sıkışmıştı ve zırh modundan geçmeden bu şeyi açamazdım. Anında güç moduna geçiş yeptım ve kapıya sert bir tekme attım. Yeniden zırh moduna geçtim ve kalkan tozların arasından geçerek arka bahçeye giriş yaptım. Kapıyı fıratığım yerdeki askerin kafasının düşmüş olduğunu gördüm ve yavaşça yanına gittim. Kapıyı üstünden aldım ve kafasını boyununa geri koydum. Bu sanırım taşlaşmış bir Güney Amerika askeriydi.
-Üzgünüm dostum seni görmedim... kuzey kazandı bu arada...
Yemin edebilirim heykel adamın yüzü dahada katılaşmış gibiydi. Yanından geçip buradaki araştırmama devam ettim. Aklıma geldikçe binaya geri bakıyor , arada da etrafımı kolaçan ediyordum. Yavaşça ilerliyordum ve elimde normal bir kılıç yerine bir makineli tüfek vardı. Şimdi ''oha be adam'' falan diyebilirsiniz ama benim için burada makineli tüfek kullanmak çok önemliydi. Çünkü makineli tüfek ile bakmadan bile bir hedefi vurabilirdim. Birkaç dakika daha böyle araştırmamı devam ettirirken ilginç bir şeye rastlamadım. Bir anda , hiçbir şey yokken kulakları sağır edecek bir çıplık duydum. Anında yandaki heykelin arkasına saklandım ve şarjörümü kontrol ettim. Soldaki heykele koşarak onun arkasına saklandım ve silahımı yana tutarak yansımaya baktım. Etrafta kimse yoktu ama çığlık kuvvetlice o yönden gelmeye devam ediyordu. Tam o tarafa doğru koşacaktım ki çıplık birden kesildi. Hız moduna geçerek yandaki ağaçların arasına koştum ve çalıların arasından daha iyi bir görüş açısı yakalamaya çalıştım.
İşte oradaydı. Medusa tam oradaydı. Taşlaşmış bir kadına bakıyordu. Kadın yerde elini Medusa'ya doğru kaldırmış diğer eliyle çıplık atıyordu. Yani atmıştı. Artık taşlaşmış bir haldeydi. Yani tek görebildiğim gözleri büyümüş ve buraya girecek kadar aptal olan bir kadındı. Çok sinirlenmiştim. Ama sinirimi tutmaya çalışıyordum. Tek bir sesle bile beni fark edeceğini biliyordum. Aslında bunu kendi lehime kullanabilirdim. Ağaca doğru sessizce tırmandım ve silahımı yere fırlattım. Tahimin ettiğim gibi çarpma etkisiyle silah ateş etti. Medusayı ağaçların arasından izlerken hızlıca buraya doğru koştuğunu gördüm. O beni hala fark etmemişti. Tam ağacın altına geldi ve silahıma doğru baktı. O anda güç moduna geçip aşağı atladım ve arkasından onu kavrayarak kfasını ve kollarını tuttum. Bacaklarımı bacaklarından uzak tutuyordum ki bana çelme takamasın. Çırpınmaya başladı ve kurtulmak için debelendi. En sonunda kurtulamayacağını anladı. Kim ben güç modundayken benden kurtulabilirdi ki...
-Hadi sende kafamı kes... Hadi neden tereddüt ediyorsun diğerleri gibi kafamı alcaksın ! Biliyorum !
Sessizce bitirmesini bekledim ve sıra bana geldiğinde biraz bekleyip boğuk bir sesle konuştum...
-Senin kafanla falan ilgilenmiyorum...
Bir an Medusa hiç bir şey demedi. Hatta hareket bile etmedi. Sonra yeniden konuştu...
-Peki ne yapacaksın...
Cevap vermedim ve kafasındaki yılanımsı şeyleri sıkıca tuttum. İleri doğru atılarak Medusa'nın kafasını bir ağaca gömdüm. Kafasını çektim ve birkez daha gömdüm. Yine çektim ve Medusa boğuk bir çığlık attı. Ama ben durmadım. Medusayı yere fırlattım ve yere yapıştığı anda yeniden saçlarından tutarak yerde sürüklemeye başladım. Yandaki bir heykelin yanına gelince yine kaldırıp arkasına geçtim ve aynı pozisyonda kafasını tuttum. Kafasını heykelin göğsüne doğru hızlıca vurdum ve geri çekildim. Tam bana dönüp bakacaktı ki birde kafasının arkasına yumruk geçirdim. Bu sefer resmen heykel parçalandı ve medusada üstüne düştü. Yeniden kafasından çekerek arkasına geçtim...
-Lütfen ! sadece beni öldür !
Dediğine sessizce gülerek kafasında çekiştirmeye başladım ve binaya doğru ilerledim. En azından merdivenler hala iş görüyordu. Yolda giderken yine arkasını dönmeye çalıştı ama bu seferde duvara doğru fırlatıp sırtına bir yumruk geçirdim. Yeniden kafasından tutarak merdivenlerden çıkardım. Yukarıda çatıda kenara getirdim. Aşağı bakmasını sağladım.
-Onlara yaptığını gör seni salak... birazdan yanlarında yatıyor olacaksın...
-Hayır lütfen !
Onu aşağı doğru fırlattım ve yere düşerken arkasından atladım. Güç modunda havaya iyice zıplamıştım. O yere düştüğü anda kendimi hizzaladım ve ayağımla kafasının üstüne düştüm. Bir elimle yere yumruk atarak diğerini ayağımın üstüne koyarak düşmüştüm. Ayağa kalktım ve Medusa'nın iğrenç haldaki kafasnına baktım. Kafasına doğru tükürdüm
-Melez kampı sürtük !

Kafasına birde tekme atarak çıkışa doğru ilerledim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cezanı kesme vakti Medusa !
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Temizlik Vakti
» Eğlence Vakti!
» Nöbet Vakti!
» Şafak Vakti
» Kaçış vakti

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Em Teyze'nin Bahçe Cüceleri Mağazası-
Buraya geçin: