Sabah erkenden kalktım ve günlerdir planını yaptığım cephanelik gezim için hazırlanmaya başladım. Aslında Ölümün Nefesi bana yetiyordu, ancak kendimi bildim bileli onunla savaşıyordum ve artık çok sıkılmıştım. Canavarları sürekli aynı şekilde öldürmek bir süre sonra herkesi sıkardı sonuçta.
Hazır olunca ses çıkarmamaya gayret ederek kulübede ilerledim. İstediğim zaman çok sessiz olabiliyordum, sanırım bu ölümün sessiz olmasındandı. Ama sessizliğim görüntüme işlemiyordu, çünkü Isis salonda oturmuş şaşkınlıkla bana bakıyordu. Harika! Bir tek Isis'e yakalanmam eksikti!
Şirin şirin gülümseyerek "Günaydın Isis! Ne kadar güzel bir gün değil mi? Ben de biraz yürüyüş yapacaktım!" dedim. Ceohaneliğe gittiğimi söylemeye niyetim yoktu, sonuçta oraya gitmek yasaktı. Tabii benim gibi çoğu melez yasakları çiğnemek için doğmuştu, o ayrı!
Isis gülümseyerek "Günaydın Marcela! Haklısın, çok güzel bir gün. Ben de sana katılabilir miyim?" dediğinde onu başımdan atmanın yollarını düşünmek yerine "Harika olur! Yalnız sana küçük bir sır vereceğim ve bunu kimseye söylememeni özellikle rica ediyorum: Benim yürüyüşüm cephanelikte bir süre takılmak gibi küçük bir detay içeriyor." dedim.
Şaşkınlıkla bana bakarken 'Tamam, şimdi Athena'ya gidecek!' diye düşündüm. Kulübenin en yeni ve en sinir bozucu üyesi olan beni Tanrıça Athena'ya ya da Kheiron'a söylememesi şaşkınlık uyandırıcı olurdu.
Ölümsüz kuzenimin melez kızını tehdit etmeyi düşünmüyordum, zaten babamı kızdırmıştım, bir de Morpheus'la kavga edersem işler iyice karışırdı. Umursamazca omuz silktim ve "Tanrıça Athena'ya söyleyebilirsin, sorun yok. Herhalde bulaşık falan yıkatır." dedim. Kendimi bulaşıkların arasında düşünemiyordum bile!
Isis beni şaşkınlığa sürükleyerek gülümsedi ve "Saçmalama! Ben de ne zamandır cephaneliğe gitmek istiyordum! Ben de gelsem sorun olmaz herhalde!?" dedi. Pardon!? Yanlış mı duydum ben? O da mı cephaneliğe gitmek istiyordu!
Sırıtarak "Ne sorunu! Harika olur!" dedim. Gerçekten şanslıydım, bana katlanabilen nadir insanlardan biriyle küçük bir macera yaşayacaktım ve bu benim ilk maceramdı! Yani... Kampa geldikten sonraki ilk maceram. Babamı kışkırtmamı falan saymazsak!