Güneş kadar sıcak!

1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Sadece sen.
(Ebeveynin olan Tanrı sitede varsa, kendisinden sana katılmasını isteyebilir, birlikte rp yapabilirsiniz.)

"İnanamıyorum, babamın hep uzaklarda yaşadığını düşünürdüm. Bırakın aynı şehirde olduğumuzu, aynı kıtada olduğumuzu bile hayal etmezdim." diye kendi kendime konuştum. Fazla heyecanlanınca insanların da ne dediğini düşünmüyordum her zamanki gibi.
Ayrıca hep buraya gelme isteğimin nedenini de çözmüş bulunuyordum. Belki de yüzüncü kez, o aşina kapıyı ittim ve içeri girdim. Görevliyi bile tanıyordum artık.
"Merhaba Mike, yine ben. Ama bu sefer daha güzel bir amaçla geldim. Babam bu binada yaşıyor." diyerek görevlinin yanına gittim. Mike buna şaşırmış görünüyordu. Bir an için pot kırdığımı düşündüm ama yüzlerce defa kardeşlerime onaylatmıştım bunu ve pes etmek gibi bir niyetim de yoktu doğrusu.
"Ya, demek sonunda babanı bulabildin. Adı ne, belki tanıdığım biridir?" diye sordu Mike. Ben de gayet sıradan bir şeyden bahseder gibi "Apollon, güneşin, şiirin, sanatın ve kehanetlerin Tanrısı." dedim. Mike bir an için şok olmuş gibi bir ifadeyle dikildi. Sonra bana yalan söyleyemeyeceğini anlamış olacak ki kafasını salladı ve beni asansöre götürdü. Ona teşekkür ettim ve kafamda konuşmamı tasarlamaya başladım. Daha bir iki cümle düşünmüşken 600. kata vardım. Babamı nerede bulacağımı düşünürken sadece hislerime güvenerek ilerledim. Galiba bugün yaptığım en iyi şey buydu çünkü o kudretli insan tam karşımda duruyordu. Dudaklarımın arasından bir hayranlık sesinin çıkmasına engel olamadım.

Babamın gösterdiği yöne doğru ilerledim. Odam dediği yer bir odadan çok saraya benziyordu. Hiç bu kadar parlak eşyalar görmemiştim. Etrafta lirler, oklar, ok kılıfları, tıbbi malzemler, parşömenler ve daha neler neler vardı. Hepsini kurcalama isteğiyle yanıp tutuşuyordum. Ama buraya babamla tanışmaya gelmiştim, belki o izin verirse birkaçıyla deneme yapabilirim diye düşündüm.
"Oğlun olduğum için mutluyum baba, hatta annemin anlattığına göre beni hayata döndüren de senmişsin. Bu konu da çok güzel. Biraz kızgınım ama bunlara şimdilik gerek yok. Sana sormak istediğim iki şey var, birincisi benden neler beklediğin, ikincisi de şu okları ve yayları denememe izin verir misin?" dedim ve yüzümde muzip bir gülümsemeyle etrafa bakındım.