"Hey Dave,geliyor musun?"diye bağırdım kulübesinin önünde oturan Dave'e.Bakışlarını bana yöneltti ve gülümsedi."Tabiki de geliyorum"dedi.Kulübenin kapısı bir daha açıldı ve içeride Chris belirdi.Sırtında bir çanta vardı benim gibi.Büyük ihtimalle yaralanacaktık,bu yüzden ilk yardım çantamı almıştım.Sanırım Chris'de bunu düşünmüştü.Omuz omuza,tırmanma duvarına doğru yürümeye başladık.Dave çok iddalıydı,benim gibi.Chris hiç bir şey demiyordu.Tırmanma duvarının önüne geldiğimizde "Eğer korkuyorsanız,şimdiden pes etmenizi öneririm"dedim.Dave sinsi bir bakışla "Korkmak mı?"dedi.Chris'de gülümsedi.Pes etmeye niyetleri yoktu anlaşılan.Başımı salladım ve saçlarımı at kuyruğu yaptım.Çantamı yere bırakıp içinden dizliklerimi çıkardım.Hazırdık."1,2,3..Başlayın" diye bağırdım.Tüm gücümle koştum ve hızla tırmanmaya başladım.Basamakların yanından fışkıran lavlara değmemek için elimden geleni yapıyordum.Chris ve Dave ne yapıyor ilgilenmiyordum sadece tırmanıyordum.Ama şimdiden kollarım yorulmuş,bacaklarım tutmaz hale gelmişti.