| Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Ptsi Ocak 10, 2011 9:42 am | |
| Cirit sahasından çıkmıştık ve doğruca tırmanma duvarına gidiyorduk. Orada Lucy’le süper bir yarış yapacaktık. Tam olarak bu yarışı bilmiyordum ama orada konuşuyorduk. Yol boyunca Lucy hep kendi kendine düşündü. En sonunda dayanamadım ve “Plan yapmayı bırak.” dedim. Lucy güldü ve “Ben Athena’nın kızıyım, tabii ki plan yapacağım.” dedi. Bu işe gerçekten sinir olmuştum. Çok şükür ki tırmanma duvarına varmamız pek uzun sürmedi. Tırmanma duvarı tam karşımızdaydı. Üzerinde dumanla tütüyordu ve inanın bana çok korkunç görünüyordu ama tabii ki bir Apollon kızı olaraktan bu tırmanma duvarından korkmadım. Bu ne ki, çocuk oyuncağı… Yanımızdan sedyeyle bir melez geçti. Görünüşe göre fena düşmüştü ve kesin bir yerlerini kırmıştı. Yorum yok! Lucy’ye baktım. Her zamanki gibi yüzünde sinsi bir gülümseme vardı ve kendinden son derece emin gibi duruyordu. Bu yarışı kesinlikle kazanmalıydım ama çimden bir ses kazanamayacaksın diyordu ve benim genellikle iç sesimin hep dediği çıkardı. Offf! Lucy'e gülümsedim ve "Ee, şimdi ne yapıyoruz?" diye sordum. Lucy alaycı bir tavırla "Senin yenilmeni izliyoruz." dedi. "Ha ha ha, boş hayaller." dedim. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Ptsi Ocak 10, 2011 11:25 am | |
| Kaşlarımı kaldırarak Tiffany'ye baktım ve "Ben Athena kızıyım, boş hayaller kurmam." dedim. Sesime bir filozofun tınısını yüklemeye çalışmıştım ve Tiff'in suratındaki ifadeye bakılırsa bunu başarabilmiştim. Yol boyunca zihnimde planlar oluşturduğumu düşünmüştü ve bu onun sinirlenmesine neden olmuştu. Aslında aklım başka şeylerle dolu olduğundan, o beni içinde bulunduğumuz zaman dilimine getirene kadar boş hayallere yelken açmaktaydım. Ah... Bakirelik yemini etmiş olmasıyla ünlü Tanrıça Athena'nın kızıydım ve kalbimi yine hiç olmayacak birine kaptırmıştım. Bu sefer aramızda ailevi ilişkilerin oluşturduğu engellerden çok daha fazlası vardı; fersah fersah uçurumlar, elli tane Kronos'un omuz omuza durarak savunma hattı oluşturmuş olduğu bir kale... Hangi örneğin daha içler acısı olduğuna karar veremiyordum. Tiff'in "Cirit sahasında dolu hayallerini gördük!" diye bağırmasıyla tekrar kendime geldim. Neden saniyede on milyon kez başka konulara dalıp duruyordum? Ciritteyken kafamı yarışmaya çok vermiştim ama şimdi düşüncelerim biraz serbest kalmış ve yine çağıldamaya başlamışlardı. Belki Tiff tamamen de haksız değildi, gerçekten de tırmanma duvarında uygulayacağım stratejiyi biraz düşünmüştüm. Daha önce buraya defalarca kez tırmanmıştım ve iki tanesi feci şekillerde düşüşümle sonuçlanmıştı. O iki seferdeki ortak özellik, zirveye ulaşacağıma dair duyduğum inançtı. Halbuki hırsı ve azmi ortadan kaldırıp işi reflekslerime bıraksam, zirveye kolaylıkla ulaşabilirdim. İşte, bu seferki karşılaşmamızda silahım, anti-konsantre olmadaki becerimdi. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Salı Ocak 11, 2011 4:45 am | |
| Maalesef ki artık yarışa başlamalıydık. Bunu gerçekten hiç istemiyordum ama Lucy çoktan kuralları söylemeye başladı. "İlk önce kim zirveye ulaşırsa o kazanır." dedi. Onu başımla onayladım ve "Hile yapmak yok." dedim. Lucy gülmeye başladı. Hatta kahkahalar atıyordu. Duracak gibi gözükmediği için "Bunun neresinde komiklik buldun?" diye sordum. Lucy daha çok gülmeye başladı. Sanırım beni delirtmeye çalışıyordu ve bunu çok iyi başarıyordu. Kendimi ona vurmamak için zor tutuyordum. Lucy en sonunda gülmeyi kesti ve "Ben ve hile!" dedi. Tekrar gülmeye başlamıştı. "Off!" dedim ve onun yanından ayrıldım. Tırmanma duvarının yanına gittim. Bu duvar gerçekten çok yüksekti. Zirveyi ben bile zor görüyordum. Buraya tırmanmaya çalışmak intihar etmekle eş değerdi. Biz gerçekten saçmalıyorduk. Bir sürü yarış yapabileceğimiz şey vardı ama biz en zor olanı seçtik. Daha doğrusu Lucy seçti. Tabii benim burada çok zorlanacağımı biliyordu. Lucy’nin kahkahaları sonun bitmişti. Ayak seslerini duydum ve benim yanıma geldi. "Hazır mısın?" diye sordu. Ona baktım ve "Hazırım." dedim. Yine yüzünde sinsi bir tebessüm, gözlerinde bir bilmişlik vardı. Kendinden aşırı emindi. Ben ise kendimden hiç emin değildim. Lucy cirit sahasının rövanşını almak için elinden geleni yapacaktı. Tabii bende kolay kolay pes etmeyecektim. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Perş. Ocak 13, 2011 10:09 am | |
| Tiffany'nin söylediği "Hile yapmak yok." sözleri gülme krizine girmeme neden olmuştu. Ben ve hile yapmamak, aynı cümle içinde asla kullanılamazdı. Bir gün ölümsüz olsam, kesinlikle Hile ve Hurda Tanrıçası gibi bir şey olurdum. Hile benim sadık yarimdi, ben her durumda ona başvururdum. Tabii Tiffany'ye bunları söylemek yerine sadece 'saçmalama' demeye çalıştım. Eğer daha yarışın en başında niyetimin hile yapmak olduğunu fark ederse yarışmaktan vazgeçebilirdi ve bunun olmasını kesinlikle istemiyordum. "Bence artık son hazırlıklarımızı yapalım da başlayalım yarışa. Galibiyeti ne kadar erken tatsam o kadar iyi." dedim ve göz kırptım. Sonra da tırmanma kıyafetlerinin olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladım. Hemen arkamdan gelen Tiff, "Umarım düşüp kafanı kırmazsın da seni revire taşımak zorunda kalmam." diyerek seslice güldü. Ona doğru dönüp kaşlarımı kaldırarak, "Bence endişe etmesi gereken sensin çünkü ben düşene bir kez daha vurmayı severim." dedim. Sesime yüklediğim 'pisliğin tekiyim ve duygusuzum' tonu etkili olmuşa benziyordu çünkü Tiff birkaç saniye boyunca hiçbir tepki vermeden kalakaldı. En sonunda zoraki bir şekilde gülümsedi ve tırmanış kıyafetlerine uzanıp onları üzerine geçirmeye başladı. Şu anda aklından benim gerçekten de bir ucube olabileceğim ihtimalini geçirdiğini anlamak için zihin gücümü kullanmama gerek yoktu. Kampta henüz yeni sayılırdı ve beni ne kadar iyi tanıdığından endişe duyuyordu. Aslında amacım karşımdakinin motivasyonunu zedelemek olmasa şimdi gidip ona sarılır ve sadece şaka yapıyor olduğumu söylerdim ama, sinsi bir gülümsemenin ardından, beni lavlardan koruyacak Yunan başlığımı takmakla yetindim.
| |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) C.tesi Ocak 15, 2011 4:36 am | |
| Anladığım kadarıyla Lucy acımasızın tekiydi. Ben onu böyle tanımamıştım. Dolayısıyla da çok şaşırdım. Kıyafetleri giydikten sonra hiç konuşmadan tırmanma duvarının önüne gittim. Lucy de hemen arkamdan geldi. Lucy’nin konuşmasına izin vermeden “Başlayalım mı?” dedim. Onun daha fazla konuşmasını istemiyordum. Çünkü konuştukça sinirlerimi bozuyordu. Ben buna dayanamıyordum. Lucy, “Başlayalım.” dedi. Kısa bir süre daha tırmanma duvarına baktıktan sonra aynı anda başladık. Hızlı bir çıkış yapmıştım ama Lucy’le aynı düzeydeydik. Elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordum ama bu pek işe yaramıyordu. Lavlar üzerime üzerime geliyordu. Onlardan yana kayarak kurtuluyordum. Bu iş gerçekten çok zordu. Şimdiden terlemeye başladım. Burası çok sıcak oldu. Tabii lavlar soğuk olacak değil ya. Her şeye rağmen yine de iyi gidiyordum. Lavlardan zor da olsa kurtuluyordum ama hala Lucy’i geçememiştim. Neredeyse aynı seviyedeydik. Onu geçmeliydim. Daha da hızlanmaya başladım. Tüm gücümü kullanıyoordum. Daha tırmanma duvarının başlarındaydık ve ben çok yorulmuştum. İçimde güneşi, babamı, enerjiyi düşündüm. Kendimi daha güçlü hissetmeye başladım. Cesaretim yerine gelmişti. Konsantre olmaya çalıştım. Yukarı hızla çıkıyordum. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Ptsi Ocak 17, 2011 3:21 am | |
| Aynı anda başlamıştık ve yukarıya doğru aynı hizada tırmanmaktaydık. Tiffany kesinlikle beklediğimden çok daha iyi bir başlangıç yapmıştı. Bunun benim için bir önemi yoktu, ne şekilde olursa olsun burada onu yenecekti. Lavlarla ve minik kaya parçalarıyla mücadelem arasında onun beni az da olsa geçmiş olduğunu fark ettim. Zihinsel kalkanlarımı devre dışı bırakarak düşüncelerini okudum, babasından ve güneşten güç almayı başarmıştı. Bu benim iyice sinirlerimin bozulmasına neden oldu. Bir Apollon kızı kesinlikle tırmanma duvarında beni geçemezdi! Acilen benim de onu sollamam icap ediyordu. Gözlerimi boşluğa dikerek tırmanma duvarını ve yaşadığım stresi unutmaya çabaladım. Daha iyi, daha zararsız şeylere odaklanmalıydım. Yarışa başlamadan önce kullanmayı planladığım teknik buydu. Tüm düşüncelerimi akşam yemeğine yönlendirdim. Şu tırmanma yarışı saçmalığı bittikten sonra rahatlatıcı bir duş alacak, sonra yemek yiyecek ve ardından da kamp ateşinin başında huzurlu bir akşam geçirecektim. EVet, sakinleşmek kesinlikle işe yarıyordu. Şimdi Tiff ile aynı hizadaydık. Ama bu benim için yeterli değildi. Onu geçmem, hatta aramızdaki farkı elimden geldiğince açmam gerekiyordu. "Seni yeneceğim Apollon kızı." diye mırıldanarak, onun dikkatini dağıtmak için neler yapabileceğimi düşünmeye başladım. | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Ptsi Ocak 17, 2011 4:10 am | |
| Lucy’i en sonunda geçmeyi başardım ama bu fazla uzun sürmedi. Lucy atak yaptı ve yine aynı hizaya geldik. Onu geçmek için elimden geleni yapıyordum. Lavlar bir süreliğine kesildi. Rahatladım. Çünkü lavlardan kaçmak gerçekten kolay değildi. Rahat rahat tırmanırken son anda üzerime doğru gelen büyük bir kaya parçasını gördüm. Bunu hiç beklemiyordum. Hemen kenara doğru çekildim. Kaya bir santim yanımdan geçti. Ucuz atlatmıştım. Lucy’e baktığımda onun beni geçtiğini fark ettim. Hızlıca tırmanmaya başladım. Arayı kapatmaya çalışıyordum ama bu pek başarılı olmuyordu. En sonunda kayalar adil davranmaya karar verdi ve bu sefer Lucy’nin üzerine gelmeye başladı. Lucy mecburi yavaşladı ve yana kaydı. Bundan fırsat bularak Lucy’e yetiştim. Çok sinirlendi. Bir küfür savurduğunu duyar gibi oldum ama yoluma devam ettim. Şimdi yine aynı hizadaydık. Bir o geçiyor, bir ben geçiyordum. Lucy'nin çok sinirlendiğini hissedebiliyordum. Bir şey yapmasından korkuyordum ama şunu da iyi biliyorum; korkunun ecele faydası yok! Lavlar tekrar akmaya başladı. Bu gerçekten sinir bozucuydu. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Ptsi Ocak 17, 2011 4:23 am | |
| Lanet olasıca kayalar yüzünden tam önüne geçmişken tekrar Tiffany ile aynı hizaya gelmiştim. Sinirle dişlerimi sıkıp tırmanma duvarına Antik Yunanca birkaç küfür söyledim. Şu anda aynaya baksam karşımda pancar gibi bir surat göreceğimden emindim. Sinirden kızarmıştım, çok sıcaktı, terlemiştim... Kısacası kesinlikle iyi bir ruh halinde olduğum söylenemezdi. Tiff fırsatını buldukça bana tedirgin bakışlar atıyordu. Anlaşılan ona bir şeyler yapmamdan korkuyordu. Aslında, sanırım artık vakti gelmişti. Tırmanma duvarının zirvesine üç metre kadar bir mesafemiz kalmıştı ve böyle devam ederse ikimiz de oraya aynı anda varacaktık. Onunla berabere kalmayı kesinlikle kabul edemezdim! Derin bir nefes aldıktan sonra Apollon kızının zihnini hedefleyerek bir acı dalgası gönderdim. Tiff önce acıyla kasıldı, sonra canhıraş bir çığlık eşliğinde düşüşe geçti. Son hızla aşağıya çarpmasını bekliyordum ama kendini zorlayarak tırmanma duvarına tutunabilmeyi başardı. Sinirden gözleri dönmüş bir şekilde tekrar yukarı doğru tırmanmaya başladı. "Bunu sana ödeteceğim Lucy!" diye çığlık attığında ben de tabanları yağlayıp elimden gelen en hızlı şekilde yukarıya doğru çıkmaya devam ettim. "Beni yakalayabilirsen, ödetirsin!" diye laf atmayı da ihmal etmemiştim. Zirveye ilk ulaşacak kişi olacağım aşırı derecede aşikardı. Tiff için yarış artık bitmişti. Ben kazanacaktım! | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Ptsi Ocak 17, 2011 4:39 am | |
| Yukarı hızlıca tırmanırken birden acı hissetmeye başladım ama bu normal bir acı değildi. Felaketti. Bir an ölmek istedim. Sonra acı hafiflediğinde yere doğru düştüğümü fark ettim. Zar zor tutunmaya çalıştım. Düşemezdi. Çünkü düşersem bu yarışı kaybederdim. Tutunmayı başardığımda hızlıca yukarı tırmanmaya başardım ve Lucy'e bağırdım. Onun cevabı beni daha da sinirlendirdi. "Ne de olsa seni elinde sonunda yakalayacağım." diye bağırdım. Çok hızlı çıkıyordum. Adeta uçuyordum ama bu yarışı kaybetmemi engelleyemedi. Lucy zirveye vardı ve sevinç çığlıkları attı. Aşırı sinirlendim. Lucy ona doğru gelldiğimi fark etmiş olacak ki hemen yandaki merdivenlerden aşağıya indi. Bende tırmanma duvarından aşağıya inmeye başladım. Lucy'yi yakalayım, onu öldürecektim. Hile yapmamaısı gerekiyordu. Bir de üstüne üstlük canımı çok fena acıtmıştı. Bunu ona ödetecektim. En sonunda aşağıya kazasız belasız inmeyi başardım ve doğruca Lucy'nin üzerine yürüdüm. Şu an yüzümü görmek istiyordum. Çünkü her nasıl olduğunu bilmiyordum ama Lucy'nin benden korktuğunu anladım. Belli etmemeye çalışıyordu ama nafile. | |
|
| |
Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) Ptsi Ocak 17, 2011 5:05 am | |
| Tiffany şu anda gerçekten de en az Tanrı Hades kadar korkutucu görünüyordu. Kendimi zaptedemeyerek bana doğru yaklaştığında birkaç adım geriledim. Sırıtarak elimi kaldırdım ve "Bekle, sen de aynısını cirit sahasında yapmıştın." dedim. Tiffany iki elini de beline koyduktan sonra sinirle gözlerini devirdi ve "Aynı şey değildi!" diye bağırdı. Bir anda kendime güvenimi geri kazandığım için, "Aynı şeydi. Bunu sen de biliyorsun. Sen orada hile yaptın, ben de burada yaptım." dedim. Melezlere özgü o ikna gücümü her kelimeye katarak söylemiştim sözlerimi. Haliyle Tiffany de söylediklerimden etkilendi ve "Haklısın. Bize ikimizin de hile yapamayacağı bir karşılaşma lazım." dedi. Gülümseyerek sözlerini onaylarken bir yandan da hile yapamayacağımız bir karşılaşma düşünmeye başlamıştım. "Cesaret." dedim birkaç dakika boyunca ikimiz de bir şeyler bulmak için kafa yorduktan sonra. Tiffany anlamamış gözlerle bana baktı ve "Nasıl yani?" diye sordu. "Cirit güç isteyen bir spordu, tırmanmak da çeviklik. İkisinde de hile yapabildik. Ama konu cesaret gerektiren bir iş olursa, ikimiz de hile yapamayız." diye fikrimi açıkladım. Tiffany düşünceli bir biçimde sözlerimi onayladıktan sonra, "O zaman, cesaret gerektiren bir şey yapmalıyız." dedi. Bir süre ikimiz de düşündükten sonra gözleri parlayan Apollon kızı, "Olimpos Konseyi'ni basmaya ne dersin?" diye sordu. Telaşla ona baktım ve "Annemle aramın kötü olduğunu biliyorsun!" dedim. Tiffany'nin suratına kendinden memnun bir ifade yerleşti. Anlaşılan onu bu fikrinden döndüremeyecektim. "Haydi bakalım. Doğruca ahırlara gidiyoruz. Pegasuslarımıza atlayıp Empire State Binası'na gideceğiz!" dedi ve yürümeye koyuldu. Sinirle dişlerimi gıcırdattıktan sonra onu takip etmeye başladım. Sanırım bu sefer gerçekten de bitmiştim. | |
|
| |
| Pek de Tatlı Olmayan Bir Rekabet (Görev 73/2) | |
|