Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bir Ölümsüzle Karşılaşıyorum.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Maximillian J. Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Maximillian J. Trully


Mesaj Sayısı : 96
Kayıt tarihi : 09/02/11

Bir Ölümsüzle Karşılaşıyorum. Empty
MesajKonu: Bir Ölümsüzle Karşılaşıyorum.   Bir Ölümsüzle Karşılaşıyorum. Icon_minitimeÇarş. Haz. 01, 2011 12:34 am

Güneşin en parlak ışıklarının Apollon Kulübesi'ne vurmasıyla hepimizin keyfi yerine gelmişti bile. Kulübede tatlı bir telaş başlamıştı sanki. Herkes birbiriyle şakalaşıyor ve gece, güneşsiz kaldığı onca saatin sıkıntısını atıyordu. Benim de onlara katılmaktan başka çarem yoktu sanırım. Kev'in yanına gittim ve biraz muhabbet etmeye başladık. Söz düello ve savaşlara geldi. Birkaç melez daha etrafımızda duruyordu ve canavarla yaptıkları savaşları anlatıyordu. Sıkıntıyla iç çektim. Benim daha bir silahım veya kalkanım bile yoktu ki. "Savunma çok önemli." diye mırıldandım kendime. "Savunma gerçekten çok önemli."

Hava biraz kararmaya başladığında ise biraz yürüyüş yapma amacındaydım. Sessizce kulübeden çıktım ve kimseye görünmemeye çalıştım. Üzerimde nedenini bilmediğim bir sıkıntı vardı ve birkaç kardeşimin beni sorgulaması şuan isteyeceğim en son şeydi. Düşünceli bir şekilde yürümeye başladım. Hava karardığı için etrafta pek melez yoktu. "Pekala, sanırım fazla oyalanmam benim için pek iyi olmayacak." Gece kampta dolaşanların harpya gazabına uğradıklarını biliyordum. Aslında henüz gece sayılmazdı ama biraz daha oyalanırsam harpyaların benimle de uğraşacağız aşikardı. Nereye yürüdüğümü bile bilmeden amaçsızca dolaşıyordum. Birkaç dakika daha yürüdükten sonra gecenin karanlığından adeta fırlamış gibi görünen bir ışık kümesi gördüm. O kadar yoğundu ki bir Apollon çocuğu olmasaydım gözlerim kör bile olabilirdi. Işık kaynağına yaklaştıkça orada güçlü bir varlığın durduğunu biliyordum. Onun düşman olduğunu sanmıyordum çünkü bir bağımız var gibiydi. Gerçi düşman olsa bile bir silahım veya kalkanım olmadığı için muhtemelen anında beni biçecekti. Bir anda gözlerimi kamaştıran ve görmemi engelleyen bir ışık patlaması oldu. Gözlerimi son anda kapatmıştım. Birkaç saniye sonra gözlerimi açtığımda ise karşımda genç ve yakışıklı sayılabilecek bir adam duruyordu. Yüzünde öyle bir gülümseme vardı ki böyle bir akşamda bile her tarafı aydınlatabiliyordu. Benim için sadece bir kişi etrafına böyle ışık saçabilirdi. Hemen yere eğilip selam verdim. "Tanrı Apollon, baba..." Karşımdaki adam bir kahkaha attı. "Kalk ayağa, bu kadar ciddi olmaya ne lüzum var. Seninle biraz eğleniriz diye düşünmüştüm ama malum bu yasak. Neyse, hemen konuya gireceğim. Biraz daha gecikip de senin harpyalara yem olmanı pek istemem. Bu yüzden de sana bir hediye getirdim." Elinde bir bileklik belirdi ve bana doğru uzattı. Ne yani, bunca yıl sonra babamı görüyordum ve hediye olarak yalnızca bir bileklik mi alıyordum yani? "Bu nedir peki, benimle dalga mı geçiyorsun baba?" Apollon tekrar bir kahkaha attı. Bu kahkahası diğerinden daha yüksek sesli olmuştu. "Evet, bazen dalga geçerim ama şuan değil. Sürekli kolunda duran bu bilekliğin üstüne vurup "Scutum!" dersen kolunda saf güneş ışığından bir kalkan belirir. Bununla kendini koruyabilirsin ve kalkanın etrafa saçtığı güneş karşındaki düşmanın gözlerini kamaştırıp sana üstünlük sağlar. Eğer bilekliğe vurduktan sonra "Solar!" dersen kendi etrafımda güneş ışınlarından bir kalkan oluşturabilirsin. Yani senin anlayacağın sana verdiğim hediye kendini savunman için. Bu kalkanın içerisine sen ve senin geçmesine izin verdiklerin dışına kimse giremez. Eğer denerse bile güneş ışınlarının gazabına uğrayarak kül olur. Ne kadar çok düşman saldırırsa kalkan o kadar zayıflar ve tutması zor olur. Kalkanı etkisiz hale getirmek için ise bir şey yapmana gerek yok. Düşünmen yeterli. Etrafta güneş ışığı ne kadar çok olursa kalkanın sağlamlığı da o kadar artar. Bir dene istersen." Derin bir nefes aldıktan sonra "Solar!" diye bağırıp bilekliğe vurdum ve kendi etrafımda güneş ışığından bir kalkan oluştu. "Eh, gece olduğu için ışık biraz zayıf ama sen bunu bir de öğlen vakti görmelisin. Gerçekten çok etkilidir." Apollon koluna baktı. "Saatte geç olmuş. Şimdi gitmem gerekiyor. Eğer hızlıca kulübene koşarsan harpyalara yakalanmazsın. Umarım verdiğim hediyeyi beğenirsin Rocce. Şimdi gözlerini kapat." Gözlerimi kapattığım anda Apollon ortadan kayboldu. Bu bilekliği kolumdan asla çıkarmayacaktım. Artık en iyi korumam hazırdı bile.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bir Ölümsüzle Karşılaşıyorum.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Annemle karşılaşıyorum
» Eirene ile Karşılaşıyorum.
» Erisle Karşılaşıyorum
» Babamla Karşılaşıyorum
» Annemle Karşılaşıyorum

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Long Island Kıyısı-
Buraya geçin: