Sabahın erken vakitlerinde uyandım.Nedeni rüyamda annemi,Athena'ı görmemdi.Duygusal bir kızım işte ne yaparsın?Annemi görmem gerekiyordu.Bu yüzden ilk iş Empire State Binası'na gicecektim.İlk iş derken şu anı kastediyorum.Yatağımın altından bavulumu çıkardım.Dolabımdan elime geçen her şeyi bavula tıktım.Ama bu bavul biraz gereksiz kaçacaktı çünkü görüp geri dönecektim.Zaten 1 günde bu kadar kıyafet değiştirmiyordum.Bavulumdan giysileri çıkarıp dolabıma fırlattım.Sonra da bavulu yine yatağımın altına yerleştirdim.Geçen gün Thay'den ödünç aldığım Chanel-Vogue karışımı dipsiz ama oldukça şık olan çantayı çıkardım dolaptaki ilk çekmeceden.İçine kılıç,nano-zırh(hediyeydi),su ve yemek gibi ihtiyaçlarımı koydum.Tabii bunları yaparken ses çıkarmamaya gayret ediyordum.Çünkü saat 4'tü.Athena kulübesi 5-6-7(yedide uyanan bir tek ben varım) gibi uyanırdı.Giysi dolaımı tekrar açtım ve kot pantolonumla mor tişörtümü çıkarıp giydim(yığının en altında değillerdi neyse ki)Hazırlandıktan sonra parmak ucuma basarak kağıt kalem almak için salona yöneldim.Kağıdı bulunca üstüne;
Annemi görmeye gidiyorum
Christina
yazdım ve sessizce kulübeden çıkıp Thalia'nın ağacına yöneldim.Şu üç başlı-tek gözlü yaşlı yaratıkları-yaratığı çağırdım.Arabaya bindim ve bağırış çağırış içerisinde Empire State Binası'na gitmeye başladık(Tabii gitmeden önce nereye gideceğimizi söyledim).Dipsiz çantayı çıkarıp içinden mp4'ümü çıkardım.Kulaklıklarımı kulağıma taktıktan sonra Alicia Keys - Empire State Of Mind şarkısını dinlemeye başladım.Sesi de en son seviyeye getirdikten sonra üç aşlı tek gözlü yaratığın seslerini duymadığım için huzurla E.S.B'ye gitmeye başladık.Oraya vardığımızda saat sekiz olmuştu.Arabadan teşekkür edip indim ve mp4'ümü tekrardan çantaya koydum.İçeri girdim.Uzun bir hol vardı neyse ki görevli ve asansör yakındı.Görevli beni süzmeye başladı."Sen de 600. kata çıkmak istiyorsun herhalde" dedi bezmiş bir şekilde.Başımı evet anlamında sallarken "Hı-hı.." dedim.Görevli bana tuhaf görünüşlü bir kart uzattı.Kartı aldım ve asansöre bindim.Kartı kartın girmesi gereken yere soktum ve soktuğum anda 600. kat yazan bir düğme belirdi.Üstüne bastım.Asansör son hızla yukarı çıkıyordu.Asansörde 9. senfoni çalıyordu.Aman ne uyumlu!'Diiingg' diye bir ses duydum.Ardından asansörün kapıları açıldı.Asansörden dışarı çıktım.Burası gerçekten çok güzeldi.Bir çok kulübenin süslediği bir cennetti sanki.Fakat burada küçük tanrı-tanrıçalar vardı. Bu yüzden sarmaşıklarla süslenmiş,asansörün hemen karşısındaki,merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım.En üst kata çıktığımda geniş bir hol çıktı.Değişik bir yerdi.Sonradan fark ettim ki karşımda kocaman bir kapı duruyordu.Karşımda evet ama holün sonunda.İlerlemeye başladım.