Tırmanma duvarı... Çoğu zaman bu duvara tırmanmaya çalışırken yaralanan kafası gözü kırılan melezler hakkında çok şey duymuştum. Neden bende gidip bir denemiyordum? En fazla omuzum çıkardı yani... Sabah on civarı kulübeden kendimi dışarı atıp duvara gitmeye karar verdim. Yolda yürürken acele etmiyordum. Etrafı seyretmeye karar vermiştim. Acaba Sir ne yapıyordu? Gerçekten iyi bir küçük tanrıydı. O olmasa şimdi Sirenler beni yamişti ve Eon'un yeni güçlerini kullanamazdım. Bunun için babama minnettar olmak zorundaydım.
Sonunda duvara varmıştım. Şöyle bir etrafa bakındım, henüz çalışmak için gelen yoktu. Duvar gerçekten Terminatör'ü andırıyordu. sanırım bir kaç saniye aralıklarla bir sağdan ve birde sol taraftan lav akıtıyordu. Bazı yerlerden zehirli oklar fırlıyor. Mızraklar duvarın içinden çıkıyordu. Büyük ihtimalle gizli tuzaklarda vardı. En iyisi hızlıca bu işi bitirmekti. Duvarın tutunma yerlerinden birini kavradım ve tırmanmaya hazırlandım. Hazır hissedince tüm hızımla kendimi yukarı çektim. Bu hızla bir kaç saniyede duvarın arka kısmına geçerdim. Fakat beynimin patlamasına yol açan bir engele çarptım ve yere uçtum. Yere yığılmıştım. Başım çok kötü acıyordu. Zorla elimi başıma götürdüm. Elim ıslak bir şeye değmişti. Bir an kafam tamamen uçmuş beynime dokunuyorum sandım. Ama yok başım yarılmıştı. Zar zor ayağa kalkıp revirin yolunu tuttum.