Kulübemde oturmuş miskin miskin PSP'mle oynayıp bir yandan da boğaz yırtan ultra asitli koladan küçük yudumlar alıyordum. Ne mi oynuyordum? Ehh, bir melez sizce ne oynar? Tabii ki God Of War! Kratos olup tüm tanrıları kesmek gerçekten çok eğlenceli. Özellikle Zeus yok mu! En çok onu kesmeyi seviyorum. Şimdi bana soracaksınız, ''Babanı keserken içinde hiçbir şey olmuyor mu ?'' diye. Hayır, hatta asıl o kısımda müthiş eğleniyorum. Ne yani sizinde normalde dokunmaya cür'et edemediğiniz bir babanız olsaydı sizde saçma bir oyunda onu kesmekten büyük haz alırdınız. Demedi demeyin. Biraz sonra bunları düşündüğüme pişman olmuştum. Elimde Eon -dehşet verici manyak kılıcım- kulübenin içinde bir Chimera'yla karşı karşıyaydım. Canavarın gözleri deli gibi dönüyordu. Daha önce kırmızının böyle bir tonunu görmemiştim. Sanki bir yanardağ patlamış ta daha sonra bir alev kasırgasıyla birleşip nükleer bir patlamanın ortasında kalmış gibi bir görünümü vardı (gerçekten). Bu aslan kafalı yılan kuyruklu olanlardandı. Gelirken iyi beslenmişti sanırım çünkü koyu kahverengi tüylerinin üzerindeki kırmızı lekeler hemen fark ediliyordu. Canavar hınçla bana doğru saldırıya geçti. Gayet hızlıydı fakat yeterince değil. Hayır son anda zorla kayıp saldırısından kurtulmadım. O daha bana Otuz beş santimetre uzaktayken hemen arkasına geçtim. Tabii o nasıl boş bir hedefin üzerine atladığını kavramaya çalışırken. Eon'u Kafasından içeriye geçirdim. Canavar anında bir toz bulutuna dönüştü. Geriye yılan kafasından kopan iki dişi ve ne olduğunu anlayamadığım bir kağıt kaldı. Dişleri alıp arka cebime sıkıştırdım. Daha sonra kağıdı yerden alarak üstünde yazanları okudum:
''-Hemen Olimpos'a gel!''
''HERMES''