O muhteşem üzümlerin tadı hala aklımda olduğu için bir gün yine tarlalara gittim.Tarlalarda babamla karşılaşacağımı bilmiyordum.Üzüm bağlarının bulunduğu yere geldiğim zaman üzümlere hemen dadandım.15 dakika sonra bir anda yanımda biri üzüm yiyordu.Bir de baktım ki babam yanımda. Babama gülümseyerek :
Selam Baba dedim.Babamda şaşırmış gibi yaparak:
A,evlat sen de burada mıydın?Üzümler harika değil mi? diye sordu.Bende evet anlamında kafamı salladım.Babam :
Şaka şaka burada olduğunu biliyordum.Her neyse..Özel günücü keşfettin değil mi?Bence çok ilginç yetenek.Ama buraya seni bundan dolayı çağırmadım.Sana bir hediye verecektim. Bir hediye mi?Babam bana neden hediye verecekti ki?Ona gülümseyerek:
Buyur Hediyen nedir? diye sordum.Babam:
Aslında hediyen de ilginç.Sana bir bileklik veriyorum dedi ve bana bir bileklik verdi.Bana bilekliğe basmamı söyledi.Bilekliğe basınca bileklik bir anda bir kalkana dönüştü.Kalkanın üstünde şarap içen insanlar şarap motifleri vb.vardı.Babama gülümseyerek:
Çok iyi bir kalkan dedim.Babam da :
Beğenmene sevindim.Şimdi ben kaçıyorum.Hadi sonra görüşürüz evlat.Kalkanına iyi bak dedi ve bir anda kayboldu.Bende yeni kalkanıma bakarak tarlalardan çıktım ve kulübeme doğru yol aldım.Artık yeni bir kalkanım vardı ve bunu bana babam vermişti.