Yorucu bir günden sonra kafamı dinlemek istiyordum. Kulübeye gidemezdim çünkü 1. kulübe ; yani Zeus kulübesinde her zaman şimşekler çakardı. Aslında kardeşlerimden bile uzak olmak istiyordum o an. Ormana doğru yürümeye karar verdim. Zeus çocuğu olmayı düşündüm. Herkes bunu bir lütuf zannediyordu. Aslında bir bakıma da öyleydi. Babam evrenin efendisiydi ; bütün tanrılar ondan korkardı falan filan. Ama aslında herkes beni sevmiyordu ; benden korkuyorlardı. Eh , arada sırada seven de çıkıyordu tabii. Aklımdan bu düşünceler geçerken ormana dalmıştım bile. Fazla ilerilere gitmemem gerektiğini biliyordum. Ormanın ilerilerinde çok tehlikeli canavarlar vardı. O yüzden çimlere uzanıp sessizliğin tadını çıkarıyordum. Fakat aniden havada çok ani bir değişiklik oldu. Çok güçlü bir şey buraya gelmişti. Demeter , Dionysos , Hermes gibi tanrılarla karşılaşmıştım fakat hiçbiri etrafına bu kadar büyük bir enerji yaymıyordu. Arkamı döndüğümde bana bakan adamı gördüm. Adamın masmavi gözleri , siyah saçları ve uzun bir sakalı vardı. Bende çok değişik hisler uyandırmıştı bu adam. Önünde eğilip "Tanrı Zeus , baba.." diyerek onu selamladım. "Ayağa kalkabilirsin evladım. Ayağa kalktım ve babamın suratına baktım. Babam çok katıydı ve mükemmel bir liderlik yeteneğine sahipti. Bak oğlum , senin istediğin gibi bir baba olamadığımı biliyorum. Başka melezlerin babaları seni ziyarete gelirken ben gelmediğim için bana kızgınsın. Ama gelemezdim Leon. Bunu anlayabilirsin. Ben tanrıların kralıyım ve diğer tanrılara örnek olmam gerekir. Bu gün bile çok zor buraya geldim , senin için ... Babamın neden bahsettiğini çok iyi biliyordum. Babamı anladığımı fark ettim o an. "Anlayabiliyorum baba , bu yüzden de sana çok minnettarım." "Beni anlayan nadir kişilerden birisin oğlum. Buraya sana özel bir şey vermek için geldim." dedi ve cebinden bir yüzük çıkardı. Yüzük ay ışığında parıldıyordu. "Bu senin için Leon. Bu yüzük sayesinde havaya dönüşebilirsin. Neredeyse hiçbir çocuğuma vermedim bu yeteneği. Ama senin bunu yapabileceğini biliyorum. Yüzüğü takarsan havaya dönüşürsün. Aslında bu genelde kaçmak veya saklanmak içindir. Savaşta senin çok işine yarayacak. Havanın girdiği her yerden girerek tekrar şekillenebilirsin" dedi ve yüzüğü bana verdi. Yavaşça aldım yüzüğü ve babama saygı dolu bir bakış attım. Yüzüğü parmağıma taktığımdaysa kendimi daha güçlü hissediyordum. Göklerin gücü sanki içimdeydi. Babama teşekkür etmek için döndüğümde orada yoktu. Gökyüzüne bakıp "Teşekkürler baba." diye haykırdım. Babamdan çok havalı bir hediye almıştım. Mutluluk ve minnetle kulübeme doğru yürüdüm.