Kulübemden koşarak çıktım.Koşmayı çok severim ama kimseye yakalanmadan,gecenin karanlığındabir Nyks kızıyla buluşmak insanın kalbini yerinden çıkartabiliyor.Özellikle karanlıkta bir Nyks kızıyla buluşmak.İşte bu düşünce beni korkutuyorolsa da içeri girdim.İçeride pek çok pegasus vardı.Hepsi de çok tatlıydı.Ama hiçbiri benim pegasusumla boy ölçüşemezdi.Amore'nin yanına gittim.Bulunduğu bölmenin kapısını açtım.Yavaşça yanıma geldi.İlk karşılaştığımızda az daha beni yerden kazıyorlardı.Neyse ki Amore çok iyi uçuyordu.Bu karşılaşmamızdan sonra Amore'ye değil de Katherina'nın Favilla'sına binmek biraz ona hakaret etmek gibi oluyordu.Katherina geldiğinde ona soracağım şeylerden biri olabilirdi bu.Cevabının pek olumlu olacağını zannetmiyordum ama denemeye değerdi.Amore'yi çık seviyordum ama bu sefer Favilla'yla uçmak zorundaydım.Bu düşüncelerle Amore'nin başını dalgın dalgın okşuyordum.O sırada arkamda bir ses duydum.Bu Katherina'ydı.Sırtında ağır çantası ve kılıçları ile gecenin verdiği gücü kuşanarak gelmişti.Çok canlı görünüyordu.Oysa benim gözümden uyku akıyordu.Yine de babamı bulmak istiyordum.Katherina bana "Beni takip et." dedi.Bense olduğum yerde dikilmiş ona bakıyordum.Bu sefer bağırarak "Çabuk ol!" dedi.Amore'ye binmeyi unutarak Katherina'nın peşine takıldım.Beni bir pegasusun yanına götürdü.İlk bakışta onu göremedim.Gecenin karanlık rengine o kadar iyi uyum sağlamıştı ki.Katherina bana "Bu Favilla.Huysuzdur ama bana karşı her zaman nazik olmuştur.Favilla bana çok yabani gelmişti.Yine de babamı seviyorsam bunu yapmak zorundaydım.Katherina Favilla'nın sırtına atladı.Çıkmam için elini uzattı.Çekinerek de olsa Favilla'nın sırtına bindim.Sanki karanlığın bir parçasıydı.Karanlıktayken hissettiğiniz o garip his onun his Favilla'nın sırtına binince bin kat daha artıyordu.Katherina "Hazır mısın?" diye sordu.Sesimin titrediğini hissederek " HAYIR!" dedim.Katherina acımasız bir sesle "Evet." dedi.Favilla kanatlarını çırparak ahırın dışına çıktı.Gözlerimi kapatıp Katherina'nın nefesini kesecek şekilde onu sıkmaya başladım.Kendimi birden gecenin ılık havasında süzülürken buldum.Katherina'yı yavaşça bırakmaya başladım.Babamı bulmaya gidiyordum.Bu düşünce içime bir umut ışığı saçıyordu.Yüzüme bir gülümseme yayıldı ve kendimi karanlık havaya bıraktım.Çok mutluydum ama her zamanki gibi bu mutluluğumu rüyalarım kesti.Rüyamda yine babamı görüyordum.Koltuğa oturmuş o kasvetli yüzüyle boşluğa bakıyordu.Ama smokinli hizmetçi ortalarda yoktu.Babam onu neden işe almıştı hala anlayamıyordum.Bu düşüncelerimi unutmak zorunda kaldım çünkü içeri biri girdi.Saçlarını eliyle geri attı.Cırtlak sesiyle babama "Merhaba canım.Bu akşam alışvarişe çıkacağım.Biraz para verir misin?Ah tabi verirsin.Değil mi canım?" dedi.Kadından ilk görüşte iğrenmiştim.Üstelik babama "Canım" demişti.Bu olaydan babam da benim kadar rahatsızdı.Yüzü daha da asılmıştı.İsteksiz isteksiz elini cebine attı ve bir tomar para çıkardı.Kadın deli gibi parayı adamcağızın elinden kaptı.Kocaman iğrenç dudaklarıyla babamı yanaklarından öptü.Geride bıraktığı pembe izler çok komik görünüyordu.Cebinden pembe bir mendil çıkarıp babamın yüzünü temizledi.O sırada penguen içeri girip "Bay Bates emrettiğiniz gibi her yere baktık ama onu yine bulamadık efendim.". Kadının yüzü asılmıştı"Bu evde senin kızın Melanie'den konuşulmayacak dedim" diye bağırdı."Kızın" derken eliyle iki parmağını aşağı yukarı sallıyordu.Babam koltuktan kalkıp kadının karşısına dikildi.Daha fazla bakamadım .Çünkü göz kapaklarımın kapandığını hissediyordum.Gözlerim kapandı ve rüyam sona erdi.