Çilek Topluyoruz

18- Tarlalarda yaramazlık yaparken yakalanmanla ilgili bir rp yazacaksın.
Mekan: Tarlalar
Katılacaklar: Jessica ve Annalynne

------

Ann ile birlikte tarlalara gidiyorduk. Oradaki çilekleri görmüştüm ve görünüşlerinin güzel olduğunu düşünüp, biraz toplamak istemiştim. Ann'a bu fikrimi söylediğimde birlikte gitmeye karar vermiştik. Şimdi tarlalara giderken iç sesim yakalanırsak bunun kötü olacağını söylüyordu ama onu dinlemedim. Bilekliğim çok az soğumuştu ve bu da tehlike olmadığını gösterirdi. Tarlalardan içeri adım attığımız anda çileklerin güzel kokusu burnuma geldi ve o tarafa doğru yürümeye başladım. Ann de peşimden geldi.

Tarlalara vardığımızda çevremize bakındım. Sonra çilekleri inceleyerek yürümeye başladım. Hepsi de oldukça taze ve güzel görünüyordu. Sakladığım küçük kavanozu çıkardım. Elime geçen çilekleri toplamaya başladım. Ann'a döndüm, o da ona verdiğim kavanoza çilekleri dolduruyordu.

-Çok güzeller değil mi?

diye fısıldadım.

"Jess!!!!Bu çilekler güzel değil,harika hatta harika ötesi"dedim ve çileklere iştahla baktım.

Bir an önce yemek istiyordum ama önce çilekleri toplayıp tarlalardan çıkmamız lazımdı.Çünkü yakalanmak...

!!!Düşünmek bile istemiyorum!!!

"Jess,biraz acele etse iyi olur bence,çünkü yakalanırsak başımıza gelecekleri düşünmek bile istemiyorum"dedim ama ikimizde hep daha fazlasını istiyorduk.

(Jess )

Aslında o haklıydı ama çileklere baktıkça daha çok toplamak istiyordum.

-Tamam.. Ama biraz daha toplayalım, sonra kimseye gözükmeden gideriz

dedim ve elim yine çileklere gitti. Kavanozum dolmak üzereydi, elim tam çilek almak için uzanmıştı ki bir ses duyuldu.

-Kim var orada?!

Gelen kişinin Tanrı Dionysos olduğunu sesinden anlamıştım. Ann'a baktım, ardından hemen eğilip yere çöktüm ve saklanmaya çalıştım. İlerde Ann'ın da aynı şeyi yaptığını görebiliyordum.

(Ann)

Şimdi korktuğum başıma gelmişti.Bir yolunu bulup kaçmalıydık.Çünkü Tanrı Dionysos'a yakalanırsak çok kötü şeyler olurdu.Jess'e kısık bir sesle;

"Jess benim kavanozumu al ve ikisinide sakla Dionysos bizi çileklerle görürse daha kızar,ona gözükmek zorundayız ve onu başka bir şeyler yaptığımıza ikna etmeliyiz"dedim.

Jess 'Tamam' anlamında bir işaret yaptı.Kavanozumu yavaş yavaş iterek Jess'e verdim ve Jess kendi kavanozunu ve benim kavanozumu sakladı.Sonra yavaşça yanıma geldi.

"Hazır mısın Jess?"diye sordum.

Ve şimdi Tanrı Dionysos ile yüzleşmenin vakti geldi.

Çilekleri hırkamın gizli kısmına koydum ve iyice gizlediğimden emin oldum. Ann'a dönüp

-Şimdi çileklerden biraz uzaklaşmalıyız bizi çileklere yakın görürse anlar

dedim. Ann tamam anlamında başını salladı. Yerde sürünerek uzaklaşmaya başladık. Yeterince uzaklaştığımızı düşündüğümde ayağa kalktık. Elimdeki bilekliğim ısınmaya başlamıştı. Arkamıza döndüğümüzde ısınmasının nedenini anladım Tanrı Dionysos hemen arkamızda duruyordu! Bakışları hiç de dostça değildi. Bize şöyle bir baktıktan sonra konuştu.

-Eh, kim olduğunuz anlaşıldığına göre söyleyin bakalım benim tarlamda ne arıyorsunuz?!

Tanrı Dionysos'a bir şeyler söylememiz gerekiyordu.

"Şey,sayın Tanrım ben Afrodit kızı AnnaLynne ve bu da Persephone kızı Jessica"dedim.

"Eee,bundan banane.Ne işiniz var burada onu söyle"dedi Tanrı Dionysos ve bende anlattım.

"Sayın Tanrım,biz sadece geziyorduk ve burada biraz dinlenmeye karar verdik.Ama eğer rahatsız olduysanız özür dileriz"dedim.Acaba söylediklerime inanmışmıydı...

Tanrı bize inanmayan gözlerle bakıyordu. Gözlerimi devirdim, düzgün ve güzel bir açıklama yapmıştık(sanırım) hala neden inanmıyordu??

-Ceplerinizi boşaltın

dedi. Ann panik içinde bana baktı. Ben de biraz korkmuştum. Kavanozlar gizli cepteydi ama bir Tanrı onları bulabilir miydi? Ann benden önce ceplerini boşalttı. sıra bana geldiğinde biraz duraksadım Tanrı hadi dercesine elini salladı. Ben de ceplerimi boşalttım. O an aklıma bir şey geldi. İki çilek kavanozunu kaybetmektense bir tanesini kaybeder. Hiç çilek yememektense daha az yerdim. Ann'a bakıp göz kırptım sonra gizli ceplerimden birindeki kavanozu çıkardım. Dionysos

-Biliyordum! Şimdi hemen o kavanozu bana ver. İkiniz de ilk olduğunuz için istemeye istemeye sizi affediyorum ama bir daha gelirseniz, çok kötü olur!

Tamam anlamında başımızı salladık. Oradan çıktığımızda sakladığım öbür kavanozu çıkarttım ve Ann'a uzattım. İkimiz de rahatlamış bir şekilde çilekleri yiyerek oradan uzaklaştık.

rp bitmiştir!