İçeri hışımla girdim ve bana tuhaf bir şekilde bakan görevliye ''Hemen olimpos`a gitmeliyim'' dedim.Buraya gelirken bir kaç canavar ile savaşmıştım ve hemen Demeter`i görmek istiyordum.Görevli sırıttı ve masasının altında bir düğmeye bastım,kenarda ki kitaplık sağa kaydı ve altın kapıları olan bir asansör göründü.Hemen asansöre bindim,asansörde iki düğme vardı birinin üstünde 600 birinin üstünde State yazıyordu.Hemen 600`a bastım,asansör sarsılarak yukarı çımaya başladı.Sonunda asansör durduğunda asansör`den indim.Olimpos harika görünüyordu,Yunan Mimarisi ile inşa edilmiş binlerce bina harika görünüyordu.Birden önümde annem belirdi,bana baktı ve tekrar yok oldu.Ne olmuştu böyle,birden etraf karardı,tekrar etraf aydınlandığında annem ile tanıştığım yere geldiğimi gördüm.Annem bana bakıyordu ve endişeli görünüyordu.''Neden buraya geldin ?'' diye sordu.''Çünkü sorularım var,seni onca yıl bilmiyordum ve şimdi bir kaç sorum olmasının yanlış olduğunu düşünmüyorum!''.Bir tanrıyla böyle konuşmak doğru muydu bilmiyorum ama gerçekten öfkeliydim.''Bak Justin,soruların var eminim,tüm melezlerin vardır zaten.Ama şunu bilmelisin;her tanrının melez çocukları vardır ve bu normaldir''.''Ama anlayamıyorum,nasıl yapıyorsun.Onca kişi ile çocuğun oluyor ve sen onları bırakıp gidiyorsun''.Demeter bakışlarını yumuşattı ve ''Ben bir tanrıyım ve bu işlerimden biri sayılabilir.Apollon sana bir görev vermiş.Bende sana bir şey vereceğim,bunu daha sonra almalısın ama şimdi gerekiyor gibi''.Sözünü bitirir bitirmez bir değişiklik hissettim,çok güçlü hissediyordum.Sanki önüme kim çıksa yenebilecek gibiydim.''Bana ne yaptın? '' diye sordum.''Sana gücümden bahşettim,artık bitkileri kontrol edebilirsin.Ama bunu nasıl yapacağını kendin öğrenmelisin.Şimdi gitmem gerekiyor,konsey toplanıyor''.Birden yok oldu,bende kendimi birden kulübede yatağımda otururken buldum.Ne olmuştu gerçekten bitkileri kontorl edebilirmiydim.