Kherion bizi o gece amfitiyatroya çağırmıştı. Canım çok sıkkındı. Gitmek istemiyordum. İçimde kötü bir his vardı. Kulübede yatıp kendimi müziğe vericektim. En azından ben böyle düşünüyordum. Ama Eryx buna izin vermedi. Canımın sıkkın olduğunu anlamıştı. Ve bir şeyler yapmak istiyordu.
'' Israr etme ortak. Gelmeyeceğim'' dedim. '' Sana geliyor musun ? diye sormadım ki ? Öyle bir şansın yok çünkü. Ömrün boyu kafan güzel gezmek istemiyorsan geliyorsun'' dedi ve çekiştirmeye başladı. '' Peki , peki ama çok kalmam '' dedim. '' Eminim kalmazsın'' dedi ve güldü. Koşa koşa amfitiyatroya gittik. Güzel bir yer bulup oturduk. Bir kaç dakika sonra show başladı. Önceleri çok sıkıcı geliyordu ama sonra Clarie ve ekibi beni bile neşelendirmeyi başardılar. Suratım asık değildi artık. Gülüyordum. Yanımda duran Hope '' Hep böyle gül. Sana somurtmak hiç yakışmıyor.'' dedi. Haklıydı belkide. Peki anlamında kafamı salladım. Tüm kamp eğleniyor gülmekten yerlere yatıyorduk. Eryx gülerek '' Ee sen sıkılmışsındır şimdi. Hadi git sen git '' dedi. Gülümsedim. Kolumu boynuna attım ve '' Ortak bu hayat sensiz çekilmez olurdu '' dedim. Havalı havalı gerindi. '' Ehh biliyorum '' dedi. Hep beraber gülmeye başladık. O sırada Clarie hepimizden ayağa kalkmamızı istedi. Kamp şarkısı söylecektik. Avcumda küçük bir alev oluşturdum ve elimde bir çakmak varmış gibi sağa sola sallayarak şarkıyı söyledim. Tüm kamp çok eğleniyorduk. Gün her ne kadar kötü başladıysa o kadar iyi bitiyordu...