Kötü Ölüler

Daha önce hiç ceza tarlalarında bulunmamıştım. Ve kötü bakışlı onca insanın arasında kendinizi kötü hissetmeniz çok doğaldı. Neyse ki Hades'in kızıydım ve ben geçerken tüm kötü ölüler geri çekilmeye başladılar.

"Ama bu çok sıkıcı" diye söylendim. Hiçbiri bize bir şey yapmayacaksa ne anlamı vardı burada dolaşmamızın?

"Ne istiyorsunuz?" diye sordu korsan kıyafeti giymiş bir ölü. Burası ceza tarlalarıydı. Ölüler işkence çeyorlardı ve bizde bunn üstüne gelince sinirlenmi olmaları çok doğaldı.

"Sadece geziniyoruz" dedi Sat. Gülümsedim.

"Bir sorun mu var beyler?" diye sordum. Adam üzerimize yürüdü.

"Burada ne halde olduğumuzu görüyorsunuz ve buna rağmen gelip ukalaca yorumlar yaparak sinirlerimizi bozma cüretinde buunabiliyorsunuz, öyle mi?" dedi. Etrafımızı ölüler ordusu sardı bir anda.

"Aramıza katılın o halde" dedi ölülerden biri. Sat'a gülümsedim.

"Hazır ol. Az sonra harika bir savaş çıkacak" dedim.

Harika bir savaş..? Merakla bekliyordum..

Stell'in maceraya korkusuzca atılmasını hayretle seyrettim.

O sırada daha deminki korsan kıyafetli adam:
"Harika bir savaş mı?Nasıl istersen.." dedi ve kılıç savurmaya başladı.Hazırlıklıydım,Lucy'den aldığım dersleri şimdi kullanabilecektim.

Stell'e dönerek:
"Silahın yanında değil mi?" dedim.O da elbette dercesine baktı.Cebinden üzerinde Fırtına ve Kıyamet adlı kılıçlar çıkardı.Ben de yay ve oklarımı,aynı zamanda Jeff'in bana yaptığı kılıcı çıkardım.

Etrafımızdaki ölüler Stell'e hayretle bakıyorlardı.Çünkü Stell büyük cesaret örneği göstermişti.Yanımda olduğu için hayatımdan endişe etmiyordum.

Korsan adam bağırarak:
"Saldırın!" dedi.

Stell kılıcına saldıran tüm ölüleri haklıyordu.Ben ise avcı olduğum için yay ve okumla onlara bir saldırdım mı,yere düşüyorlardı.

Stell'e dönüp:
"İyi bir savaşmış." dedim gülerek.Tüm korkunç maceralarımda yanımda oluyordu.Ona minnettardım.

(Stell )

Ölüleri öldüremezdik, sadece yaralayabilirdik ama bu bile bizim için bir zaferdi.

"Yenilmek zor olsa gerek korsan! Adın ne senin?" diye sordum. Korsa elindeki kılıcıyla bana saldırırken cevap verdi.

"Kaptan Karayosunu Skipper!" dedi.

"Haha! Adın çok güzelmiş Skipper" dedim ve onu da hallettim. Skipper kaptan demek olduğu için Kaptan Karayosunu Kaptan adı oldukça komik geliyordu kulağıma.

Bir süre savaştıktan sonra canım sıkıldı. Çünkü ölüler ölmedikleri için bir dakikaya kalmadan kendilerini toplayıp yanımıza geliyorlardı.

"Ne dersin Sat, bu kadar eğlence yeterli mi bizim için?" diye sordum. Sat başını sallayınca ölülerin hepsine geri çekilme emri verdim. Hepsinin efendisi babam olduğuna göre beni dinlemek zorundaydılar. Ölülerin çekilmesinin ardından Sat'a göz kırptım.

"Harika bir gündü Sat, sağol" dedim. Sonra da geri dönmeyi isteyip istemediğini sordum.

(Sat )

Sat'a döndüm ve tekrar gölge yolculuğuna hazırlanırken:

"Teşekkür ederim Sat bunu duymak çok güzel" deyip gülümsedim. Melez Kampına doğru giderken Sat gibi arkadaşlarım olduğu için çok şanslı olduğumu düşünmeden edemedim.

RP BİTMİŞTİR!!