| Tehlikeli Ölüler | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Tehlikeli Ölüler Cuma Kas. 12, 2010 7:26 am | |
| Üzerimi değiştirip kulübemden çıktım. Eğitim için arenaya doğru yürüdüm. Arenaya vardım ve eğitimime başladım. Hançer kullanmasını öğrenmeye başlamıştım. Artık hançer kullanmada daha da iyiydim. Biraz daha çalıştıktan sonra eğitimim bitti. Arenada diğer çalışanları izledim. Hepsi çok iyiydiler. Umarım ben de bu kadar iyi olabilirdim. Bir süre sonra yanıma Ares çocuğu Marx geldi. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.
"Selam, bakıyorum izlemekle yetiniyorsun. Tabi Apollon kızının kılıçla ne işi olabilir?"
"Ha ha ha, çok komik. Apollon kızıda kılıç kullanabilir."
"Bayağı cesaretlisin. O zaman birlikte ceza tarlalarına gidelim, tabi korkmuyorsan."
"Tamam gidelim." | |
|
| |
Myrna Tudor Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 218 Kayıt tarihi : 31/10/10
| Konu: Geri: Tehlikeli Ölüler Cuma Kas. 12, 2010 7:53 am | |
| Tanrım!Onu orda bekleyenlerden haberi yoktu.Bir elimde siyah kılıcım ve belimdeki 4 hançerimle savaşa gider gibi gözüküyordum.Aslında bir nevi savaşa gidiyorduk.Orası melezler için bir mayın tarlasıydı.Ben tek bir parça halinde çıkabilirdim ya o.Bunu başarabilir miydi.Elime geçen herşeyi ölümcül bir silaha dönüştürmeyi biliyordum ama o bir Apollo kızıydı.Gerçekten ne yapacağımızı bilmeden sadece bir korkuzluğu kanıtlama iştahı yüzünden kendisini tehlikeye atıyordu.Ben kurtulabilmek için sadece güçlerime güveniyordum acaba o nesine güveniyordu.Sanırım tarlanın başı burasıydı tarladan yüzüme doğru gelen soğuk esinti beni gerçekten sinir etmiş ve içimi ürpertmişti.Sanırım burdan sonrasını tahmin edebiliyordum.Koşarak burdan çıkarken arkamızda bir sürü ölü olacaktı.Ona attığım soğuk bakıştan sonra tarlaya ilk adımımı attım ve onun gücünü toplayıp yanıma gelmesini bekledim... | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Tehlikeli Ölüler Cuma Kas. 12, 2010 8:15 am | |
| Ben bir Apollon kızıydım. Babam güneş tanrısı. Dolayısıyla karanlıkla hele hele yeraltıyla pek iyi anlaşamazdım. Marx ile ceza tarlalarına gittik. Bayağı korkutucuydu ama bir kere gelmiştik girmeden olmazdı. Marx beni bekliyordu. Onun yanına gittim ve tarlanın içerilerine doğru ilerledik. Etrafta bir sürü ölü vardı ve bize kötü kötü bakıyorlardı. Sanki bizi öldürmeye kalkışacaklardı. Eee, bu büyük bir ihtimaldi. Bir elim hançerimi almak için bileziğimde, diğer elim ise yay-ok takımımı almak için kolyemdeydi. Tetikte bekliyordum. Daha ne kadar burda kalacaktık bilmiyordum ve çok merak ediyordum. Yan tarafta bir kaç ölüye işkence ediliyordu. Hepsi iğrençti. Marx'a baktım. Endişeli görünüyordu ve sürekli benim etrafıma bakıyordu. Yani beni korumaya çalışıyordu.
"Eee, şimdi ne yapıyoruz?" | |
|
| |
Myrna Tudor Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 218 Kayıt tarihi : 31/10/10
| Konu: Geri: Tehlikeli Ölüler Cuma Kas. 12, 2010 8:33 am | |
| Onunla buraya gelmem çok yanlıştı.Onu korumak zorundaydım.Tanrılarla melezleri benim yüzümden öldü diye kavga etmek istemiyordum.Onu kollamalıydım elimdeki kılıcıma takıldı gözüm ilk kez bir ölüyü öldürecekti yani en azından yavaşlatıcaktı.Sanırım fazlasıyla hazırdım.Çevredeki bağırışlar tüyler ürperticiydi ve bize pis pis bakan ölülerin lanetlerini kaldırmaya gelmiştik.Sanırım fazlasıyla kendime güveniyordum ama kendime güvenmek hakkımdı babam savaş tanrısıydı ve Zeus'da ne kadar sevmesem de dedemdi.Lanet olsun o pislik ölüler sanırım yavaşça mırıldanıyorlardı.Korkmamıştım ama kendime güvenim biraz olsun eksilmişti.Kendime bu kadar güvenmem sanırım benim için fazlasıyla hayal kırıklığı yaratabilirdi.Apollo kızını korumam gerekirdi.Bu olaylara fazlasıyla yabancıydı.Kulağıma dolan sesi dinledim "Eee, şimdi ne yapıyoruz?" Gülümsedim ve ona baktım sanki bir korkusu yok gibiydi ama endişelenmesi gerekirdi.Ben bile endişeliydim onun için.Yavaşça mırıldandım ' Sadece benim yanımdan ayrılma ' Yavaşça ölülerin üstüne doğru yürüdüm.Onlar da bize doğru hareketlenmeye başlamışlardı.Kılıcımı birkaç kez savurarak ölüyü bel kısmından ikiye ayırdım.İlk kavgamdı ama başarabileceğimi biliyordum bu benim genimde yazıyordu... | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Tehlikeli Ölüler Cuma Kas. 12, 2010 9:33 am | |
| Marx'ın yanından ayrılmıyordum. Ölülerle savaşmaya başladık. Marx birkaç tane ölüyü ikiye kesti. Bende hemen hançerimi çektim ve savaşmaya başladım. Çok fazla bizi öldürmek isteyen ölü vardı. Hepsini halledemezdik. Bütün gücümle saldırmaya devam ediyordum. İyi ki yanımda bir Ares oğlu vardı. Gerçi onun yüzünden buraya gelmiştik ama neyse. Karanlıkta kendimi güçlü ve güvende hissedemiyordum. Bana ışık lazımdı. Hemen yüzüğümü döndürdüm ve yüzüğüm ışık saçmaya başladı. Marx ve ölüler şaşırmıştı. Ölüler pek hallerinden memnun görünmüyorlardı. Işığın gücünü artırmaya başladım. Işığın gücü bana bağlı olduğu için benim gücümü tüketiyordu. Işık çok güçlü olduğundan ölüler kaçmaya başlamışlardı. Yerimden kımıldayamıyordum. Bütün gücüm tükenmişti. Ölüler yeteri kadar uzaklaştığında ışığı kestim ve yere yığıldım. Marx hemen beni tuttu ve ayağa kaldırmaya çalıştı ama kalkacak gücüm yoktu.
"Fazla ışık bütün gücümü tüketti." dedim. | |
|
| |
Myrna Tudor Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 218 Kayıt tarihi : 31/10/10
| Konu: Geri: Tehlikeli Ölüler Cuma Kas. 12, 2010 10:25 am | |
| Bu ölüler topraktan mı çoğalıyordu.Ben onları kestikçe toprağa karışıp ikişer ikişer çıkıyorlardı sanki.Sanırım endişem doğru çıkmıştı burdan kurtuluşumuz çok zordu yapabileceğim en mantıklı şey kaçmak olurdu ama eğer bunu yaparsam kendimden yani ares'in oğlu olarak utanırdım.Kaçmak en mantıklısıydı sanırım.Yanımda bulunan bir Apollo kızı.Anlamıyorum neden geldik buraya fazlasıyla egoist'im ve bu savaş konularında doğuştan yeteneğim var.Bu özelliğimle kendimi övmem sanırım yasak değil ama tutup da bir Apollo kızının korkusuzluğunu kanıtlması için onu buraya getirmek.Saçmacaydı,burdan kurtulduğumuzda yatağıma uzanacaktım.Ölülerin canı cehenneme,üstümüze akın akın geliyorlardı.Bir anda Apollo kızından gelen ışık gözlerimi kamaştırdı ve duraksadım.Sonradan alışır gibi oldum ama ölüler bu ışıktan rahatsızdı.Işığın seviyesi gittikçe artıyordu ve ölüler çil yavruları gibi dağılmışlardı.Bir anda yere doğru düşen Apollo kızını tutmaya çalıştım.Onu ayağa kaldırmaya çalışırken kulağımı yalayan sesini duydum "Fazla ışık bütün gücümü tüketti." Evet!Yolun sonu Alx. şimdi önünde iki seçeneğin var ya kızı kaldır ve kaç yada kızı bırak ve kaç.Tanrılarlarla aramı iyi tutmak en azından geleceğim için önemliydi.Lanet olsun!Onu bir anda tutup sırtıma yükledim.Ağır değildi ama koşarken beni yavaşlatıyordu.Tarlanın içini göremiyordum.Bir anda bir şeye çarptım,tam kılıcımı çıkaracağım sırada çarptığım şeyin Infinito olduğunu anlamıştım.Apollo kızını onun üstüne atarken huzursuzlandı ama ona attığım bakışla sustu.Apollo kızını Infinito'nun üstüne attığım gibi bende hemen onun üstüne atladım.Infinito'nun kulağına eğilip ' Doğruca Melez Kampına Oğlum ' Bir anda havalanan Infinito'nun arkasından bakalan ölüler ellerini yukarı kaldırıp bizi yakalamaları için çok geçti.Kısa ve hızlı bir yolculuktan sonra Melez Kampına gelmiştik.Infinito'nun üstünden indiğimde halsizdim ama Apollo kızını kulübesine bırakmam gerekiyordu.Kızı pegasusumdan indirdiğimde Infinito'ya ahıra gitmesi için işaret ettim başını öne eğerek giderken.Cebimde kalan şekerlerle onu mutlu etmeyi başarmıştım sanırım.Apollo kulübesine yaklaştığımızda kulağıma dokunan bir ses olmuştu ama sesin kimden geldiğini fark edememiştim... | |
|
| |
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Geri: Tehlikeli Ölüler C.tesi Kas. 13, 2010 12:04 am | |
| Marx beni bırakmak için kulübeme doğru gidiyordu. Yolculuktan ve geçirdiğimiz maceradan dolayı her yerim ağrıyordu ve çok halsizdim. Gözümü açık tutmak için büyük bir çaba harcıyordum. Bir süre daha gittikten sonra uzaktan bir ses duydum ama bu sesin kime ait olduğunu ve ne dediğini anlayamadım. Anlaşılan Marx da anlayamamıştı. Kız yanımıza geldi ve dediğini tekrarladı.
"Tiff'e ne oldu? Tiff iyimisin canım?"
Gelen Ange idi. Çok şaşkın ve endişeli görünüyordu. Tabi birazda kızgın. Marx'a çok kötü bakıyordu.
"Ben iyiyim Ange." dedim zorlukla.
Kulübeme varmıştık. Beni yatağıma yatırdılar. Ange sakinleşmişti. Ange ve Marx bir şeyler konuşuyorlardı ama ne konuştuklarını anlamıyordum. Çünkü çok yorgundum. Bir süre sonra dayanamayarak uyuya kaldım. | |
|
| |
Myrna Tudor Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 218 Kayıt tarihi : 31/10/10
| Konu: Geri: Tehlikeli Ölüler C.tesi Kas. 13, 2010 12:45 am | |
| Sanırım karşımdaki kızın kim olduğunu bilmeme gerek yoktu.Bakışları gerçekten rahatsız ediciydi.Sinirim gerçekten bozulmuştu.Nedensiz yere gülmeye başlayabilirdim.Tanrım!Delirmenin eşiğinde olduğumun farkındaydım ve bu beni rahatsız ediyordu.Kollarımda tuttuğum Apollon kızı yeni yeni kendine gelmeye başlamıştı sanki.Hızlıca benim üstüme gelen diğer kızın ise gözlerindeki korkuyu anlıyordum.Benim yüzümden olup olmadığına emin olamadığı bir şey için beni suçlayamazdı ama sanırım öyle bir ruh haline sahipti.Suçlu ilan edilen sonuçta ben olacaktım "Tiff'e ne oldu? Tiff iyimisin canım?" Ah!Ne mi oldu.Açıklamak isterdim ama açıklamak da yaşamak kadar zor bir işti.Uyanınca Apollon'un kızı ona açıklardı "Ben iyiyim Ange." Apollon kızına baktım.Yorgun ve halsizdi aynı benim gibi.Yavaşça Apollon kulübesine girdik.Apollon kızını yatağına yatırdıktan sonra diğer kızla konuştum.ne konuştuğumu hatırlamayacak kadar yorgundum.Yavaşça Ares kulübesine yöneldim ve yatağımı gördüğüm anda ona hasretmişim gibi üstüne atladım.Birkaç dakika geçmeden kendimi farklı bir rüyanın içinde buldum.
RP BİTMİŞTİR | |
|
| |
| Tehlikeli Ölüler | |
|