Hafızam geri gelmişti. Hatırlamadığım ufak tefek şeyler vardı. Bunları hatırlamak ve birazda gezmek için Roma'ya gitmeliydim. Pegasusum Cabernet çok yoruluyordu son zamanlarda. Gezici biri olup çıkmıştım. Birlikte Roma'ya uçtuk.
Geldiğimizde pek fazla insanın göremeyeceği bir yere indik. Motorumu çağırdım. Bu motor gerçekten muhteşemdi. Aracımla büyük bir alışveriş merkezinin önüne park ettim. Param boldu. Kıyafetlerim pek iyi değildi. Mağazaya girdiğimde altıma güzel bir kot. Ayaklarıma mükemmel ayakkabılar. Üzerime beyaz bir gömlek. Birde güzel bir ceket aldım. Bunları üzerime geçirip yolculuğuma devam ettim.
Uzunca süre Roma sokaklarında gezdim. Bir hediyelik eşya dükkanında durdum. Üzerinde bir kurt olan altın para duruyordu vitrinde. Fiyatını sordum. Ucuz olduğundan dolayı aldım. Bu kurt Lupa olmalıydı. " Lupa " demek bile tüylerimi diken diken ediyordu. Bu düşünceler içerisindeyken. Bu altın parayı intikamımı hatırlatsın diye annemin bana bıraktığı para ile aldığım son model telefonun bir köşesine taktım. Olamaz! Telefonum açıktı. Bu kötüye işaret! Yakında bir canavar belirir diye düşünürken büyük bir gürültü koptu. Hemen motorumu yüzük haline getirdim. Ona bir zarar gelecek olursa kelimenin tam anlamıyla " Romayı yakarım! "
Yunanlı bir kiklop göründü dumanlar arasında. Hızlı bir hamleyle kafama yolladı elindeki çekici. Sola doğru bir hamle ile kaçtım yaratıkdan. Elime Ice Wine'yi çağırdım. Kokusu bile insanı sarhoş etmeye yeterdi. Kiklop etkilenmiş gözüküyordu. Ayağından bir kesik ile biraz alkol enjekte ettim vucüduna. Sendeledi keşke Iason burada olsaydı kesin ölüm taktiği ile işini bitirirdik. Başka taktiklerimde olmak zorunda diye düşündüm kendi kendime. O sırada çılgınca taktiklerimden birini daha hatırladım. Madness'ın silah kısmına mermi niyetine Ice Wine'ı koydum. Silahımı hazırladım ve BAMM! Tam gözünden vurmuştum. Büyük bir iniltiyle yere devrildi. Bir not belirdi arkasından yaratığın. " Yavaşça hatırlıyorsun! " yazıyordu bunun anlamı ne olabilirdi...