Peki belkide Paris'e defalarca gitmiştim ama gitmememiş bir kız olarak daha heyecan gösterdim. Yanii ben Paris için heyecanlanmadım tamam mı ? Sırf onu gördüğüm için. Yanii ufak bir yalanın kimseye bir zararı olmaz değil mi ? Dolabıma doğru ilerledim sabısızca. Ne giyebilirdim. Göeve çıkıcaktık ama pasaklıda gidemezdim. Dolabımdaki bir sürü kıyafet arasından deniz mavisi çok rahat mini bir şort ve üstüne t-shirt ! T-shirtin üstünde deniz dalgası resmi ve üstünde deniz yıldızı vardı. Altıma dünyaca ünlü bir markanın spor ayakkabısını giydim. Saçlarımı özenle taradım. Sarı saçlarımın arasından deniz kabuklu tarağım geçiyordu. Hafif dalgalı saçlarım denizin sakin halini andırıyordu. Dudaklarıma pembe parlatıcımı sürdüm. En sevdiğim deniz kokulu parfümüde sıktım. Şimdi hazırdım. Koluma saatimi aldım. Bu normal bir saat değildi tabii ki de. Bir kılıçtı ama saat şeklindeydi. Çantamı hazırlama zamanı gelmişti. Görev için gerekli malzemeleri hazırlamaya koyuldum. Annemin benim için özel verdiği deniz kabuklu bir ayna. Bu insanların düşüncelerini ve aklından geçen herhangi bir şeyi gösteriyordu camda. Bu işime çoğu kez yarardı. Çeşitli ufak bıçaklar ve 4 kese dolusu drahmide aldım. Bana babam öldü öleli büyük bir servet kalmıştı. Tabiiki de kardeşlerimede. Saatime baktığımda 30 dk çoktan geçmişti. Kulübemden çıktığım gibi alana doğru ilerledim. Görevi çok merak ediyordum açıkçası. Hiç Paris'e görev için gitmemiştim. Sadece babamın işleri gereği gitmiştik üçüzlerim ile. Kulübemden çıkarken Ryan '' Zelll ! '' diye bağırdı. Arkamı döndüğümde elinde aynamı tutuyordu. Çantama koymayı unutmuştum. O kadar dalgındım ki. Koyucağımı bildiğim halde unutmuştum. Koşa, koşa ilerledim. '' Teşekkürler üçüzüm. Paris'ten bir şey ister misin? Ehh göreve gidiyor olsak bile her zaman zaman bulurum ben.'' dedim gülerek. '' Ehh, deniz şortu fena olmaz.'' dedi gülerek. Ona sarıldım ve hemen koşmaya başladım. Alanda Iason bekliyordu. Nefes, nefese kaldığımı görmemesi için 2-3 dk durdum ve nefes alışverişimin düzelmesini bekledim sadece. Normale dönünce yanına gittim soğuk kanlı bir biçimde '' Eee , geç kaldım üzgünüm..'' dedim sevimli görünmeye çalışırken.