Ben arenaya gittiğimde kardeşim Kev yanımdan bir müddet ayrıldı.Arenaya geldiğinde onun hayvan koktuğunu anladım
-Kev sen nerdeydin öyle.Çok köyü hayvan kokuyorsun
-Hiç sadece dolaştım biraz
Kev'in nereye gittiğini çok merak ettim.Arenadaki dövüşün hemen bitmesini diledim.Bittiği zaman Kev'in nerden geldiğini araştıracaktım.Kev le vedalaştığımızda ahır yada onun gibi birşey arıyordum önüme ahır haricinde herşey çıktı.Bir ara bulamiyacağımı düşünügüm ve birden aklıma birşey geldi.Külübeme gittim ve Kev'e
-Kev beni gezdirmediğin daha çok yer var.
-Hayır, ben sana her yeri gösterdim
-Emin misin?Ahır yada benzeri birşey varmı burda
-Evet doğru diyorsun ahır var.Ama orası çok yakın ben sana analtırsam bile bulabilirsin
Kev'in anlattığı yere gittim ve
-işte aradığım burası olmalı
içeri girdim ve birsürü pegasus vardı.Gezerken tüğleri siyah ama kırmızıya yaklaşık bir pegasus gördüm.Bana meralı gözlerle bakıyordu.Korkarakda olsa elimi götürerek burnunu okşadım.Beni sevmiş gibi gülümsüyordu.Tüğleri hoşuma gitmişti.Acaba sahibi varmı diye bakınıyordum ki kapısındaki tabelada boşta yazıyordu.Bende hemen kimse kapmasın diye kendi adımı yazdım.Pegasusumu sevmeye devam ettim o sırada masadaki küp şekerlerden biraz alıp pegasusuma verdim.O afiyetle yerken ben
-Şimdi gidiyorum ama yarın söz veriyorum gelicem