Kampta kulübedeki odam da uyuyordum.Sonra bir ses duymaya başladım."Ben Ben." diyordu.Ne güzel soyadımı da söylesen olmazmıydı.En azından soyadımı öğrenirdim.Ama nerede ses çok güzeldi insanı büyülüyordu.Sonra görüntü geldi.Ama bulanık bir kadındı görebildiğim kadarıyla bile çok güzeldi.Bu annem olamlıydı başkası olamazdı."Olimposa gel." diyordu bir ses.Sonra uyandım bu bir mesajdı bundan emindim.Hemen kalkıp çantamı hazırladım.Silah falan koydum sadece bir de ambrosia.Hemen çıktım kulübeden ve kapıda nasıl gidiceğimi düşünürken.Birden bayıldım.Uyandığımda kamta değildim midem bulanıyordu ve başım ağrıyordu.Ne olduğunu anlamıştım ışınlanmıştım.Burası empire state'di.İçeri girdim ve kapıdaki görevliye "600.kata nasıl gidebilirim." dedim."Öyle bir kat yok evlet ." dedi.Hemen kılıcımı çıkarıp."Buraya ışınlandım senin kim olduğunu biliyorum.ve çok kötü durumdayım yani bana nasıl oraya gidiceğimi söyle." dedim.Etkilenmemişti.Daha kötü tehditler duymuş olmalıydı.Bana bir anahtar verdi ve yukarı çıktım.Asansörle anahtarı kullanmıştım.Yukarıya çıktığımda harika bir yerdi burası ama en önemlisi kapıda bir kadın vardı.Bu oydu afrodit güzelliğinden belliydi."Merhaba oğlum." dedi."Merha-ba anne." dedim.Çok güzeldi cidden.Biraz konuştuk orada.Bana kampa alışım alışmadığımı falan sormuştu."Anne hepsi iyi ama benim soyadım ne ve babam kim." dedim."Senin soyadın Miller oğlum ve baban kısa zaman önce öldü kusura bakma bunu daha önce söylemeliydim." dedi.Yıkılmış vaziyetteydim.Sonra dışarı çıktım hiç bir şey demeden umarım anlamıştır durumu.Aşşağı indim ve tekrar ışınlandım.Tekrar kulübedeydim.İçeri girdim bu sesi biri duyup çıkmıştı.Bu Hope'tu"Neden uyumadın Ben." dedi."Olimposta annemizle konuştum.Ve kötü bir haber aldım ve iyi bir haber." dedim."Son zamanlarda bende öyle bir haber aldım babamın öldüğünü seninki ne." "Benimki de öyle Hope soyadın neydi." "Miller." dedi."Olamaz bu tam olarak kardeşiz demek oluyor." dedim.O da hayret içindeydi.Bir kaç saat bu konu üzerinde konuştuk.