12. Temizlik Denetlemesi!

Zırrr! Zırrr!

Çalar saatimin o nahoş zırlamasıyla güne uyandım - her zamanki gibi. Sonra tuvalete gidip elimi yüzümü yıkamak yerine -normal biri bunu yapar değil mi- yatağımı topladım. İşte tamamen zıt karekteriyle Zoe Amy Gringesied burada da kendini gösteriyor. Tam bir titizlik abidesiydim ama öyle süslü püslü bir kız sayılmazdım. Zaten gerek de yoktu. Her halimle güzeldim.

Üstüme sıradan bir çingiş pembe() eşorfman takımı geçirip çakma davulumla sopalarımı - çakma davulum yuvarlak bir çöp kutusu kapağından ibaret, sopalar da topladığım ganimetlerden biri, çakma davula vurmaya yarıyorlar- aldım ve kardeşlerimin hepsinin beni duyabileceğinden emin bir şekilde davula vurmaya başladım. Bir yandan da kendim uydurduğum bir şarkı söylüyordum. "Hey, hey, uyanın temizlik var! Temizlik herkesin ellerinden öpeeeer!" Bunu dedikten sonra bir kez daha davula vuruyordum ki kafama atılan bir su balonu ile kendime geldim.

"Hey! Bir dahakine bizi uyandırmak istersen başımıza bir kova su falan dök, tamam mı? Buna tercih ederim!" diye bağırdı Lee bana. Diğer kardeşlerim de -Nemia, Izabelle, Mantalon, Rochelle, Cornelius ve en yeni kardeşimiz İrene- salona girmiş, sersem sersem bakıyorlardı hala. Uykudan uyanamamış gibiydiler.

Izabelle uyku sersemi "Evet Zoe." dedi. "Ayrıca kulübe lideri benim. Ne zaman temizlik yapacağımıza karar vermek sana düşmez." dedi. Bunun üzerine ganimet bulmuşçasına sırıttım.

"Ah, evet. Dün akşam salonda bugün temizlik yapacağımızı ve bütün kardeşlerimize katılmasını söyleyen de başkasıydı çünkü." Herkes bir ağızdan bunu inkar etmeye başladı. "Off, hadi Izabelle, onlara doğruyu söyle. Gerçi bir şey farketmez. Çünkü sizi uyutmam." Bu doğruydu. Ne yapar ne eder ama yumalaına asla izin vermezdim.

Izabelle'in liderlik sorumluluğu aklını geri getirmiş gibiydi. "Haklı." dedi. "Zaten artık uyuyamayız da. Ve tüm kulübeler şu anda kulübe temizliğini yapıyorlar. Onlar yapıyorsa biz de yapmalıyız." Doğru söylemişti. Ama diğer kardeşlerim buna sevinmiş değillerdi. Başta Nemia olmak üzere hepsi sızlanmaya başladı. Izabelle'e bir an için acımadan edemedim. Ben olsam bu kadar gürültüye hayatta tahammül edemezdim ama şu anda aldırmıyordum.

(Not: Şu anda alelacele yazdığım için biraz kötü oldu. Ama istersenz tekrar editleyebilirim.)

''O kızla beraber ağacın altında oturmuş kulaklığın biri bende biri onda müzik dinliyorduk. Ve elele tutuşuyorduk.Aman Allah'ım! Bu gerçek olamaz!'' Dememe kalmadan bir ses duydum. ''Çat çat çat çat'' Biri bir tenekeye vuruyor olmalıydı. Ve bir kız bağırıyordu. Buda kimdi be! Kim olduğunu sanıyorduda benim o güzel rüyamı bölüyordu! Hemen yataktan kalktım ve pijamalarımla kapımı açmadan kapının arkasındakini görmeme yarayacak bir büyü yaptım. Tabii ya! Zoe! Hemen bir su topu oluşturdum. Hopp! baştan ağağı ıslansa bile birşey demedi. Onun bu huyundan nefret ediyordum.
Herkesi salona toplamış, temizlik teşftişi yapıyordu. Yeni başkan buysa yandığımızın resmiydi.
Kısa bir konuşmadan sonra herkes bir işe koyuldu. Odama yöneldim. Gözlerim baygın bir halde süpürgeye yerleri süpürmesini, bezede camları silmesini söyledim. Bende yatağımı topladım.Dışarı çıkıp salonun camlarını silerken bağırdım''Heey gençler! Biraz yardım diyorum ha?''Nemia çıkıo geldi ve yerleri silmeye koyuldu.Camlar bitince bende Koltukları düzelttim ve mutfağa yöneldim.Nemia'ya baktım ''Ben hallederim buraları'' dedi.Mutfağa baktım Zoe Ve Izabella çalışıyordu. Zaten çok geniş olmayan mutfağa girmemeye karar verdim. yeni gelenlerden biri holü siliyordu.Çekinerek tuvaletlere doğru gittim. Oda ne! Biri tuvaleti temizlemiş!Bu mucize! Ama yapacak iş kalmamıştı ha?Birileri bana bişey diyene kadar odama gitmeye karar verdim.

Hiç istemesem de Zoe'ya bir teşekkür borçluydum. Ama kalkıp da böyle bir şey demedim tabii, içimden teşekkür ettim -bence yeter de artar bile. Her neyse, acayip dağınık bir şekilde temizlik yapıyorduk. Bir an önce toparlanmamız lazımdı. Etrafa bir göz gezdirdim ve mutfaktan kardeşlerime seslendim, ''Herkes beni dinlesin! Şimdi, öncelikle şöyle bir şey var ki: temizlikte her büyü mübahtır! Öncelikle herkes kendi odasını temizlemeye başlayacak. Sonra salon! Tuvaletleri merak etmeyin ben hallettim. Öf, elbette ki büyüyle hepiniz uyurken yapmıştım. Zaten o yüzden uykusuzum. Her neyse, hadi hadi çabuk!'' Sözlerimden sonra herkes odalara doğru yol almaya başladı. Ben de Nemia'yı bulup bizim odaya çıktım. İkimiz de büyü kullanarak tozları, şey, yok ettik. Tabii bunda Nemia'nın dövmesinin çok yararı olmuştu. Bayağı zor bir büyüydü çünkü. Sonra büyü kullanarak odayı temizlemeye devam ettik. Yerleri sildik, camları temizledik, odayı süpürdük. Bunlar için normal ev eşyaları falan icat etmiştim onları da kullanıyorduk.

Out:(Zoe, teşekkür ederim. )

Sabah bir davulun çalması ile uyandım. Gözlerimi aralamaya çalıştım ama çok uykulu olduğumdan gözlerim açılmıyordu. Döndüm ve başımı yastığa gömdüm. Davul sesinden kurtulamıyordum. Sinirle yatağımdan kalktım. Ben bu kulübeye geleli çok az zaman geçmişti, bu işkenceyi hak edecek ne yapmıştım ki? Olan olmuştu artık uykum bölünmüştü. Daha fazla uzatmanın anlamı yoktu. Ben de üstümü değiştirdim ve hafif sürünürcesine odamdan çıktım. Davul sesinin üstüne bir de bağıran bir ses eklenmişti. Bu zoe idi. "Hey, hey, uyanın temizlik var! Temizlik herkesin ellerinden öpeeeer!". Bu durum sinirimi bozmaya başladı. Tam o sırada toplanmaya başlamış kalabalığın arasından birisi Zoe'nin kafasına su balonu attı. Bu durum davulun sesini susturmuştu. Sonunda rahat edebilmiştik. O sırada Lee "Hey! Bir dahakine bizi uyandırmak istersen başımıza bir kova su falan dök, tamam mı? Buna tercih ederim!" dedi. Su dökülmesi daha iyi olabilirdi çünkü her davula vurulduğunda kafama vuruluyormuş gibi hissetmiştim. Izabelle uyku sersemi bir sesle "Evet Zoe. Ayrıca kulübe lideri benim. Ne zaman temizlik yapacağımıza karar vermek sana düşmez." dedi. "Ah, evet. Dün akşam salonda bugün temizlik yapacağımızı ve bütün kardeşlerimize katılmasını söyleyen de başkasıydı çünkü." dedi Zoe. Hafif bir laf dalaşı havası seziyordum ama bu durumdan rahatsız olmadım. Tartışmalar beni rahatsız etmezdi. Büyük bir sessizlik oluşmuştu. Herhalde bu durumdan rahatsız olan Zoe "Off, hadi Izabelle, onlara doğruyu söyle. Gerçi bir şey farketmez. Çünkü sizi uyutmam." dedi. Uyutmasa da bir şey değişmeyecekti zaten bir kere kalkmıştık hiçbir şey değişmezdi. "Haklı.Zaten artık uyuyamayız da. Ve tüm kulübeler şu anda kulübe temizliğini yapıyorlar. Onlar yapıyorsa biz de yapmalıyız." dedi Izabelle. Haklıydı. Bu lafın üstüne daha fazla salonda durmadım. Onlar büyü güçleri ile salonu temizleyebilirlerdi ama ben daha yeni olduğumdan büyülerle pek aram olamamıştı. Gene de odamı dağıtacak zamanı bulmuştum. Büyü hakkında hiçbir şey yapmadığım için el gücü ile temizleyecektim odamı. İlk önce yatağımın çarşaflarını değiştirip yatağımı düzgün bir hale soktum. Sonra bir elektrikli süpürge kapıp yerleri süpürdüm. Elektrikli süpürgeyi kaldırıp bir cam bezi aldım ve ayna, cam gibi nesneleri sildim. Bezi kaldırıp yere yığdığım giysileri aldım ve yatağımın üstüne koydum. Dolaptan askılar çıkarıp hepsini teker teker askıya astım. Giysileri de kaldırdığımda odam toparlanmıştı. Rahat bir nefes aldım ve kendimi gevşemiş bir şekilde yatağa bıraktım.

Zomy'nin davuluyla uyandım. Tam suratına su topu fırlatacaktım ki, bir şahsiyetin benden önce davrandığını farkettim. Homurdanarak ayağa kaltım ve sihirle orayı burayı parlayana kadar silmeye başladım. Izy'de kalktığı için bana yardım ediyordu. Her şey yerine yerleşip, etraf pırılpırıl olunca salondan bağıran Lee'nin yanına gitim. Yerleri eğilip yerleri silmeye başladım. Tabii kollarımı güçlendirmek için sihir kullanmıştım. Etraf gayet güzel göründüğünde ayağa kalkıp camlara yaklaştım. O da ne! Lee'nin sildiği camlar, kir pasak içinde! Tüm güccümle odasına çekilen Lee'ye bağırdım.
"Leéroy, çabuk buraya gel!"
Lee, homurdana homurdana geldi. "Ne var?"
Camları gösterdim. "Sen bu camları sildin ha? Bu silinmiş haliyse, kirli halini düşünmek bile istemiyorum!"
Tekrar homurdandı ve elimdeki cam bezini aldı. Camları silmeye başlayınca yanına yaklaştım ve pis bir gülümsemeyle kulağına fısıldadım.
"Kız güzelmiş."
Lee, durdu. Kıpırdamadan, bezi cama tutmuş, öylece duruyordu. Arkamı döndüm ve hayince bir kahkaha attım ve akşam gelen kızın odasinına doğru ilerledim. Kapıyı tıklattım ve kafamı içeri uzattım.
"Meraba."
"Meraba." dedi uzandığı yataktan kalkarken."İçeri gelsene."
İçeri girdim ve etrafa bir göz attım. Güzel toplamıştı ama uyku sersemi olduğu belliydi. Çünkü çoraplarından birini kitap rafına koymuştu. "Gelir gelmez temizlik kötü değil mi?"dedim gülümseyerek. "Bana da öyle olmuştu."
"Kötünün de kötüsü." dedi gözlerini ovuşturarak." Üstelik büyü bile yapamıyorum."
"Ah," dedim."O sorun değil, hallederiz."
Gözlerini kırpıstırarak bana baktı."Gerçekten mi?"
"Evet, elbette." dedim yatağın kenarına oturarak.
"Kardeşinle büyük bir tezat oluşturuyorsun, değil mi?"
"İyi bir tespit. Hadi kalk, senin şu odayı iyice toplayalım. Sonra salona geçeceğim."
"Salona mı? Ordan geldiğini sanıyordum."
"Ordan geliyorum zaten. Ama oraya büyü yapacağım. Kokuyla ilgili. Mesela biri lavantayı seviyordur, diğeri portakalı. Aradabir karışıklık var. Bende bunu düzelteceğim. Herkes, ne tür koku seviyorsa o kokuyu alacak. Bu da bize artı puan katacak. "
Irney, bayağı etkilenmiş görünüyordu. Tam ayağa kalkacaktım ki, zihnimde yankılanan bir ses duydum. Izy'nin sesi.
"Büyük jest."
Ardından Zomy'ninki. "Bunu ben düşünmeliydim!"
Ve Lee'ninki. "İyiymiş."
Neler oluyordu? Tabii ya, kardeş olduğumuz için birbirimizle telepati yoluyla konuşabiliyorduk. Ayağa kalktım ve odaya güçlü bir büyü yaptım. Her şey uçuşu yerli yerine geçti. Tozlar ortadan kalktı. Ben de salona gittim. Lee ortalıkta görünmüyordu. Sırıttım ve salonun ortasına geçip ellerimi havaya kaldırdım. Konsantrasyonumu toplayıp büyümü yaptım. Nefes nefese kalmış halde yere yığıldım, çünkü güçlü bir büyüydü ve uzun sürmesi gerekiyordu. Kalktım ve havayı kokladım. Oh! Mis.

Değerlendirmede.