Ben Babamı Özledim!

Babamı çok uzun zamandır görmüyordum. Kampa geleli bir ay kadar olmuştu ve bu süre zarfında babamı hiç görmemiştim. Bu benim alıştığım şeylerden biri değildi. Ben kampa gelmeden önce en çok üç gün görmemiştim babamı. Bu kadarına dayanamıyordum. Babamın yanına gitmek istiyordum. Hiç yokken bir kerecik daha onu görüp sarılsam olmaz mı? Kafama koymuştum. Kamptan bir şekilde kaçıp New York'a gidecektim. Kafamda plan yapmaya başladım. Rüya ile birlikte gidecektim. Böylesi daha kolaydı. Kulübede benden başka şu an hiç kimse yoktu. Yani rahattım. Hemen üzerimi değiştirdim, saçımı topladım ve çantamı hazırlamaya başladım. Her şeyim hazır olduğunda kulübemden çıktım. Kimseye görünmek istemiyordum çünkü birine görünürsem çantayla nereye gittiğimi falan soracaktı ve işler iyice sarpa saracaktı. Bunun için hızlı ve dikkatli adımlarka pegasus ahırlarına doğru yürümeye başladım. Bu saatte genellikle herkes eğitimde oluyordu. Onun için işim biraz kolaydı. En tenha köşelerden giderek kimseye görünmeden pegasus ahırlarına ulaştım. Pegasus ahırına girince hemen Rüya'nın yanına gittim ve onun kulağına "Babama gidiyoruz." diye fısıldadım. Sonra pegasusumu hazırlamaya başladım. Yolculuk için hazır olduğunda onu ahırdan çıkardım. Sonra üerine bindim ve görünmeyelim diye beraber ormana gittik. Oradan da havalanmaya başladık. Uçmak zevkli bir şeydi ama ben kendimi rahat hissetmiyordum. Onun için bu yolculuğun çabucak bitmesini istiyordum. Aşağıya bakıp çevreyi incelemeye başladım. Yukarıdan her yer harika görünüyordu. Etrafa baka baka New York'a babamın evine geldik. Rüya beni aşağıya indirdikten sonra kimsenin göremeyeceği yere saklandı. Bende gidip evimin kapısını çaldım. Bu sırada da kapıyı babamın açması için bütün tanrılara dua ediyordum. Bu duam sonuç verdi ve kapıyı babam açtı. Hemen onun kucağına atlayıp "Baba, seni çok özledim." dedim. Babam şaşkınlıkla bana sarıldı ve havaya kaldırdı. Sonra kucağında içeriye taşıdı. Babama her şeyi anlatmaya başladım. Kampın nasıl bir yer olduğunu, arkadaşlarımı, buraya nasıl geldiğimi... her şeyi. Babam tek başıma kamptan kaçmama kızsa da beni gördüğüne çok sevinmişti. Bana sıkıca sarılıp saçımı okşamaya başladı. Akşama kadar hasret giderdik. Hava kararmaya başladığında babam gitmem gerektiğini söyledi. Başta kendisi arabayla beni götürecekti ama ben kabul etmedim. Pegasusla gitmem daha mantıklıydı. Belki de kaçtığımı anlamazlardı ve azarı yemezdim. Babam mecburi kabul etti. Onunla vedalaştıktan sonra evden çıktım ve Rüya'nın üzerine bindim ve geri dönüş yolculuğumuz başladı. Kampa dönmemiz fazla uzun sürmedi. Kampa döner dönmez Rüya'yı yerine koydum ve kulübeme gittim. Kardeşlerim nerede olduğumu sordular. Onlara yalan söyledim ve çok yorgun olduğum için hemen odama gittim ve yatağıma yatıp uyudum.