| Kayıp Melez! | |
|
+5Diona Arsinoe Stanislaus Joel Lhyn Lara Croft Claire Angel Deeply Isabel Catherine Senta 9 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Isabel Catherine Senta Afrodit'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 107 Kayıt tarihi : 03/11/10
| Konu: Kayıp Melez! Cuma Nis. 29, 2011 7:18 am | |
| Başımda feci bir ağrıyla uyandım. Miğdem de garip bir his vardı. Gözlerimi aralayıp etrafıma baktım. Gökyüzü siyaha boyanıştı. Rüzgar saçlarımı dağıtarak vücudumun her bir hücresini ürpertti. Yanımdaki sarmaşıklardan destek alarak ayağa kalktım. Üzerimdeki kot çamur içindeydi. Neler olduğunu anımsamaya çalıştım.
İlk hatırladığım Eliesha oldu. Styks Irmağı. Annem... ah evet Hades!
Söyledikleri birer birer yıkadı beynimi. Kahkahası. 'Siz melezler burada ne yaptığınızı sanıyorsunuz?' 'Bir Amphitrite kızı. Ve Persephone! Demek bir üvey kızım daha geldi.' Gözlerinde ki öfke ve nefret içimi delip geçti sanki. Ama anlayamamıştım. İlk kez gördüğü birisine karşı nasıl böyle bir nefret besleyebilirdi ki? Yanılmıştım öfkesi bana değildi. Persephone'a karşıydı. Onun başka birisini(babamı) sevmiş olmasına katlanamıyordu. Sonrası tam bir karmaşaydı...
Sarmaşıklarla çevrili, yeşil duvarlarla örülü yolu takip ettim. Ama bir türlü bitmek bilmiyordu. Her yol başka bir yola açılmaya başladı. Hava giderek soğuyordu. Başımın ağrısı daha da çekilmez bir hal aldı. Rüzgar fırtınaya dönüşecek gibiydi. Etrafıma bakıp nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Ne faydası olacaktı ki. Daha kampa geleli bir hafta bile olmamıştı ve ben hiçbir yeri bilmiyordum. Kahretsin beni nereye getirmişti böyle! İçimden bir ses sağ kaldığım için mutlu olmam gerektiğini söylüyordu. Sahi Hades neden öldürmemişti beni? Olanlardan son hatırladığımsa Hades'in içimi buz kesen şu sözleriydi:
'Çok büyük bir nefret. Çok büyük bir çaresizlik. Evet sevgili üvey kızım. Yollarımız ayrı değil. Hissedebiliyorum...'
| |
|
| |
Claire Angel Deeply Afrodit'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Büyü Teknikleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3332 Kayıt tarihi : 31/10/10
| Konu: Geri: Kayıp Melez! Cuma Nis. 29, 2011 9:32 am | |
| Kapının dangır dangır vurulmasıyla uyandıı. Ne oluyordu böyle? Gözlerini ovaladı. Bir süre yatağından kalkamadı. Kapı hala vurulmaya devam ediyordu. Kapıyı vuran her kimse isteiği kapıyı kırmaktı heralde. Yavaşça yatağından kalktı. Uykulu uykulu kapıya gitti.
" Niye kimse bakmıyor şu kapıya? " sinirlenmişti. Sİnirini kardeşlerine bağırarak alıyordu. Aslında kapı yüzünden uykusunun bozulmasına sinirlenmişti. Kapıya varınca kapıyı sert biçimde açtı. Karşısında kapıyı yumruklayan Esha'yı gördü. Onun ne işi vardı bu saatte? Bir süre hiç konuşmadılar. Sadece birbirlerine baktılar. Sonra Esha'nın gözünden bir kaç damla yaş aktı. " Snney. Snney kayboldu sanırım. " Bu kelimelerin dudaklarından dökülmesiyle birlikte Eshanın gözyaşlara boğulması bir oldu. Çok üzülmüştü bu duruma. Claire ise anlayamamıştıç Şaşkınlıkla " Snndey kim? Dur bi tatlım sakin ol yavaşça anlatı. "dedi. Esha derin bir nefes laıp konuşmalarına devam etti: " Yeni geldi kampa. En son labirente göreve çıkmıştık. Ordan dönünce ayrıldık. Akşam gittiğimde yoktu. Hiç gelmemiş. Kesin başına bir şey geldi. Claire yarıdm et lütfen bulalım Snney'i. "
Esha'nın göz yaşlarını dindiriidken " Tamam merak etme bulucaz senn arkadaşın benim de arkadaşımdır. Üzülme hadi işe koyulalım vakit kaybetmeden. " dedi. Ne yapacağını oldukça şaşırmıştı. Fkat şuanda Esha'yı tesellli etmesi gerekiyordu. Hemn odasına gitti. Üstünü giyindi hafif bir makyaj yapıp saçını açtı. Haızrdı. Çok hızlı hazırlanmıştı.ç BUna kendisi bile şaştı. Kulübede kendisinden başka kimse yoktu. Bunada ayrıca şaşırmıştı. Bugün ne kadar ççok şaşırtıcı olay geliyordu başına. Bubları düşüncek zamanının olmadığını farkederek çantaşını aldı. İçeri döndüğünde hiç vakit kaybetmeden Esha'yl birlikte kulübeden çıktılar.
" Şimdi ikimiz yetmeyiz. İz bulmak için avcı alalım. " dedi. Esha onun bu fikrini beğenmişti. Tepelerinde güneş vardı. hava bugün çok güzeldi. Bu işlerini baya bi kolaylaştıracaktı. Hafifçe esesn rüzgar sayesinde sıcaktan bayılmıyotlardı. Rüzgar sarı saçlarını itiyor ona ferahlık sağlıyordu. Doğruca hızlı adımlarla Artemis kulübesinin yolunu tuttular. | |
|
| |
Lara Croft Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 865 Kayıt tarihi : 23/02/11
| Konu: Geri: Kayıp Melez! Cuma Nis. 29, 2011 12:01 pm | |
| Kulübemde kapıma vurulma ses ile uyandım. Kafamı yastığa yasladım ve duymamazlıktan gelmeye çalıştım. Ama olmadı . Bu şekilde kapıya tek bir kişi vururdu o da Lena'ydı. Kendimden emin bir sesle -Gir Lena. dedim. O sözü dememle Lena içeri damladı.Bana baktı mutsuz gibiydi sanki bir şey onu üzmüştü. O kolay kolay üzülecek biri değildi. -Neler oluyor Lena? diye sordum. - Sydney...Sydney dünden beridir kayıpmış. dedi. Sydney çok sevdiğim arkadaşlarımdan biriydi hızla yataktan fırladım. -Nasıl yani!hayır sydney'in başına bir şey gelmiş olamaz.dedim. Kaygılanmıştım. Dolabımı açtım ve tuvalete gidip üstümü değiştirdim. Saçımı toplamaya çalışarak odama geri döndüm. -Neler oluyor Lena? diye sordum. - Aşağıda Ell ve Cloş var onlar tam olarak anlatacaklar ben de çok şey bilmiyorum. dedi. Ben de geçerken ikizimin kapısını tıkladım ve seslendim -Annü!Orada mısın? dedim. Lena ise beni kolumdan çekerek sürükledi. -İkizin çoktan aşağı indi hadi biz de inelim de neler oluyor tam olarak öğrenelim dedi. Aşağıya indiğimizde onları koltuklarda otururlerken bulduk. Ell çok üzgün görünüyordu. Gözlerinin altında şişlikler vardı. Tam o sırada kulübemizin kapısı açıldı ve durumdan haberi olmayan Leon ile Zell içeri girdi. - Herkese merhaba dediler ama yüzlerimizin asık olduğunu gördüklerinde zell: -Neler oluyor? diye sordu şaşırmış biçimde. Cloş ise durumu anlatmaya başladı. -Dün Sydney kamptayken kaybolmuş. Dünden beridir ortalarda yok. dedi üzgün bir sesle. -O zaman burada oturmamız bir işe yaramaz hadi ormana gidelim ve onu aramaya başlayalım. dedim. İkizimi de kolundan tutarak dışarı çıkardım ve tam o sırada Joel'e çarptım. - Dikkat etsene! dedi ama bize baktığında sonradan burada neler oluyor? diye sordu. -Sydney dünden beridir kayıp onu aramaya çıkıyoruz . dedim -Sydney mi nasıl olur? Ben de gelmek istiyorum dedi ben de onayladım ve avcılar kulübesinden çıkıp ormana doğru yol aldık. | |
|
| |
Joel Lhyn Nyks'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 35 Kayıt tarihi : 22/04/11
| Konu: Geri: Kayıp Melez! C.tesi Nis. 30, 2011 7:29 am | |
| Geceyle birlikte rahatlamaya başlamıştı. Hafif hafif düzelen nefesleri, tüm gün bulamadığı huzuru taşıyordu ruhuna. Kendinden emin şekilde kulübeye giderken, arenada yaşadıklarını, elindeki kılıcı tutuşunu ve kalkanı savuruşunu iyi izlediği bir melezi taklit ederek ne kadar başarılı olduğunu fark etti. Savaşmak, önce izlemekti, sonra strateji. Düşmandan ne geleceğini bilmeden yapılan hamle boşaydı. Savuşturulması henüz kolay olan ama güçlenmeye başlayan bedenine bakıp gözlerini kıstı. Bir gün iyi bir dövüşçü olabileceğini bildiğinden, yıldızlarından birinin keskin olmayan ortasını okşadı. En iyi bildiği şey, bu yıldızlar ve onları fırlatmaktı.
İnce ve çevik kolları, hedefini asla şaşırmayacağına emin olduğu nişancılık yeteneği sayesinde ilerleyen yıldızları zarifçe fırlatabiliyordu amacının aksine. Oysa, yıldızlar, tamamen saplanmak ve zarar vermek üzere dizayn edilmişti. Yeterince ince bulduğu bir deri parçasına saplanmaktan fazlasını yaparak, delip geçen jilet köşeli savaş silahlarını seviyordu. Gecenin en tatlı ve izlenilir parçası yıldızlara benzemeleri de, Joel ‘i ayrıca mutlu ediyordu. Elinde yıldızın ortasında parmaklarını gezdirerek ilerlerken, yanından geçtiği kulübelerden birinin kapısının aniden açılmasıyla irkildi. Bir anda üzerine doğru gelen Happy’yi, yıldızının sivri köşelerinden birine değmekten son anda kurtardı. Kızın bundan haberi olmasa da, Joel sinirlenmişti. Kaşlarını çatıp söylendi. ‘’ Dikkat etsene. ‘’ Suçun kendi üzerine kalacak olmasıyla ilgili sinir bozucu ihtimaller yüzünden bir saniyede akıp gitti. O ve yanındaki diğer melez olan ve Afrodit’in çocuklarından biri olduğu apaçık anlaşılan Claire’ın yüzlerine baktı. ‘’ Burada neler oluyor? Neyiniz var sizin? ‘’ Dengesiz olabilirdi; ancak tanıdıklarına yardım etmeyecek kadar değil. Kendisine verilen cevap karşılığında afalladı.
‘’ Sydney mi? Nasıl olur? Ben de gelmek istiyorum.’’ Gece yolunu bulmak bir Nyks kızı için kolaydı. Diğerlerine yol göstermek adına en ufak fayda sağlarsa, kendisini şanslı hissedeceğinden, onlarla birlikte ormana doğru ilerledi. Bir ayak izi ya da bir eşya arıyordu etrafta. ‘’ Son gördüğünüzde Sydney’in üzerinde neler olduğunu hatırlıyor musunuz? ‘’ Ormanın sürekli yürünen yollarında ezilmiş çimlere bakıyordu. ‘’ Bu taraftan gitmiş olabilirler belki.’’ Sürekli yürünen yollardan birine benzeyen, çimlerin üzerine basıla basıla toprak yola dönüştüğü tarafı gösterdi. Garip şekilde etrafını rahat görüyordu. Vahşi hayvan seslerinin arasında tedirgin olsa da, bu hissin yüzünden belli olmasını engelledi. Emin değildi. Gösterdiği yoldan gitmiş de olabilirleri, gitmemiş de. Bu kadar kolay olacağını düşünmese de, denemeye değerdi. Diğerlerine baktı, fikrine verecekleri tepkiyi bilmediğinden. ‘’ Deneyelim mi? ‘’
| |
|
| |
Diona Arsinoe Stanislaus Zeus'un Çocuğu/Parti Organizatörü
Mesaj Sayısı : 269 Kayıt tarihi : 15/12/10
| Konu: Geri: Kayıp Melez! C.tesi Nis. 30, 2011 10:08 pm | |
| Oldukça berbat durumdaydım. Nasıl da Snney'i yalnız bırakabilmiştim? Keşke onunla labirentten çıktıktan sonra kulübesine kadar götürseydim. Ama o kendim giderim dememiş miydi? Off! Ne yapacaktım ben şimdi. İçimden hem kendime kızarken hem de gözümden dökülen yaşları siliyordum. Şimdi, sakin olmalıydım, olacaktım. Yolda ilerlerken derin nefes aldım veduraksadım. Clay, Happ ve Joel benimle beraber onu aramaya gelmişlerdi, en azından bu durumda beni yalnız bırakmadıkları için teşekkür etmeliydim onlara. Ama onu bulabileceksek bir tek ben yardımcı olabilirdim. Düşünmeliydim, düşünmeli... Bir süre sonra Clay'ın "Ne oldu Esha? Neden durdun?" diyerek yanıma gelmeye başladığını fark ettim. Onun sesi üzerine kızlarda bana dönmüşlerdi ve ne olduğuna bakıyorlardı. Ama ben ne bir tepki verebiliyor, ne de konuşabiliyordum. Herkesi, etrafımı, olduğum yeri unutarak gözlerimi kapattım. En son ne yapmıştık? Kim onu kaçırmış olabilirdi. Tabi ya! Gözlerimi birden açtığımda merak ile bana bakan arkadaşlarımı karşımda gördüm. İç çekerek sesim ne kadar titrese de olanları anlatmaya çalıştım. "Yer altı. Tanrıça Pershobne'yi görmek için yer altına inmiştik ve onu da görmüştük. Yer altında dolaştık falan. Hades'in geldiğini ve söylediklerini az çok hatırlıyorum." dedim ve hıçkırığımı tutamayarak tekrar göz yaşlarına boğuldum. Bu olanlara inanamıyordum. Ama nereden bile bilirdim ki oradayken bir şey yapmamıştı. Aksine biz çıktıktan baya sonra kaçırmıştı onu, Sydney'imi. İç çektim ve göz yaşlarımı dindirmeye kararlı bir şekilde ovuşturdum gözlerimi. Evet ağlamayacaktım ve dostumu, bir tanecik arkadaşımı bulacaktım. Kızlara döndüğümde aralarında konuştuklarını görünce tekrar konuya daldım. "Kızlar Hades onu burada tutamaz, yer altına da götüremez Persephone var. Sizce nereye kaçırmış olabilir?" diye sordum. Aklıma bir kaç yer gelse de hiç biri mantıklı gelmiyordu. Zaten aklımı doğru düzgün toparlayabildiğimi söyleyemezdim. Aklımdaki sorulardan kurtulmak amacıyla umutsuzca başımı salladım ve kızları dinlemeye çalıştım. Umarım onlar nereye gittiklerini bulabilirlerdi. | |
|
| |
Lena H. Bryce Artemis Avcısı/Sanat ve Zanaat Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3383 Kayıt tarihi : 23/01/11
| Konu: Geri: Kayıp Melez! Paz Mayıs 01, 2011 3:36 am | |
| Mutfakta bir şey atıştırdığım sırada kapı sertçe çalındı.Ağzımdaki ekmek kırıntılarını silmeye çalışarak kapıyı açtım.Claire ve Esha'nın üzgün suratlarını görünce kötü bir şey olduğu anlaşılıyordu zaten.Merakla sordum: -Clay,Esha;neler oluyor? Esha titrek bir sesle Sydney'nin kaybolduğunu söyledi.Çok şşırmıştım.Sydney neşe dolu,düşmanı olmayan,zararsız ve iyi bir kızdı.Her kim kaçırdıysa kafayı bozmuş bir manyaktı heralde. -Nasıl olur?Kim böyle bir şey yapar? -Biz de bilmiyoruz.Ve yardımınıza ihtiyacımız var.İz sürmek için size ihtiyacımız var. Başımı onaylarcasına salladım ve Happy ile Annie'yi alarak yanlarına geldim. -Size her ne pahasına olursa olsun yardım edeceğiz. Claire teşekkür eder gibi başını salladı ve kulübeden dışarı çıktık. Gecenin karanlığını biraz olsun azaltmak için parlayan yıldızlar,Joel'i görmemize yardım etmemişti.Happy ve Joel birbirlerine sertçe çarptı.Fakat bu olay,bizim yararımıza oldu.Bu tesadüfi çarpışma sayesinde bir kişinin daha yardımını aldık. *** Ormanda ilerlerken gördüğümüz ayak izleri,bize yol gösterici olacak gibiydi.Fakat onları izlemekte kararsızdık.Ormanın en karanlık yerin giden ayak izlerini izlemek pek hoş olmazdı. Başka bir iz bulmak umuduyla ormanı iyice taradım.İz bulamamıştım ama yardım edecek birini bulmuştum. Anastacia ve Fenix gizlice buluşmuşlardı sanırım.İkisi el ele tutuşarak yürüyordu. Anastacia, Demeter kızıydı.Bize ormanda yardımcı olabileceklerden biriydi.Hemen yanlarına gittim ve Sydney'nin kayboluşunu anlattım.Anns ve Fenix hüzünlü birbirlerine baktı.Fenix ''Yarın bir göreve çıkmam gerek.Anns,ben gelemem.Ama sen gitmelisin.'' dedi.Anns onayladı ve bana ''Elimden ne gelirse yapacağım Lena.'' dedi.O da bu olaya çok üzülmüştü ve yardım edeceğinden hiç şüphem yoktu. Fenix ile vedalaştılar ve birlikte 'kurtama ekibinin' yanına geri döndük. Gittiğimde bir karara varmış gibi görünüyorlardı. -Ee?Nereye gidiyoruz? | |
|
| |
Darth Vader Demeter'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 819 Kayıt tarihi : 05/02/11
| Konu: Geri: Kayıp Melez! Ptsi Mayıs 02, 2011 1:46 am | |
| Sıkıcı bir gündü.Ben de Blux'a gitmiş ve biraz gezmek istediğimi söylemiştim.Beraber ormana gitmeye karar verdik.Çok yorgundum.Yeşilliklerden ve topraklardan güç alacağımı umuyordum.El ele geziniyorduk Blux'la.Uzakta Lena'yı gördüm.Hızlı adımlarla yanımıza geldi.Kaygılı görünüyordu.Sydney'in kaybolduğunu anlattı.Şimdi ben de endişelenmiştim işte.Kaygılı kaygılı Blux'a baktım.Blux: -Yarın bir göreve çıkmam gerek.Anns,ben gelemem.Ama sen gitmelisin. dedi hüzünlü gözlerle.Onayladım. -Elimden ne gelirse yapacağım Lena. Bir Demeter kızı işlerine yarardı herhalde ormanda.Blux'a veda ettim ve Lena'yla diğerlerinin yanına döndük. -Eee?Nereye gidiyoruz? Labirente giden yolu arşınlarken beynimde binbir çeşit düşünce dönüyordu.Sydney'e zamanında ulaşabilecek miydik...Olasılıkları gözümde tarttım.Düşünceler gittikçe kötüleşiyordu.Hemen bunları aklımdan attım.Sydney zeki bir kızdı.Ne yapılması gerektiğini bilirdi.Bizimkiler çok sessizdi.Şöyle bir göz attım.Gözlerim doldu.Sydney şimdi ne yapıyordu acaba...Gözlerimi yukarı diktim.Uzun uzun göğe yükselen ağaçların dalları yukarına birbirine karışmış gökyüzünün görülmesini engelliyordu.Annemden güç almaya çalıştım...Derin bir nefes aldım ve toprağın kokusunu içime çektim... | |
|
| |
Zellana L. Tyler Demeter'in Çocuğu/Şifa Sanatı Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 2331 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Kayıp Melez! Cuma Mayıs 06, 2011 6:16 am | |
| Kulübemde dergileri karıştıra karıştıra bakıcak sayfa kalmıyacak hale getirmiştim en sonunda. Genlde dergilerin vahim son bu olmuyor muydu ? Rahat pijamalarım ve komik bir sweet t-shirtümün üstünde ''Kiss me'' yazısı bulunuyordu. Altında domuz burnu motifi ile. Her zaman komiğime gitmiştir bu üst. Bugün de gülmekten edememiştim. Terliklerimi giyerek mıymıntı bir şekilde ''Kalkıp su almam lazım . '' diyerek mırıldandım sadece. Zar, zor yerimden fırladım ve bir bardak su aldım sonunda. Dışaısı berrak ve hoştu. Cazip geliyordu bana. Halime bakılacak olursa dışarıya çıkmam gerektiği anlaşılıyordu. Üstüme hoş bir mor jeans ve kurdele desenli bir t-shirt giydim. Saçlarımı arkadan ördüm ve dışarının büyülü edasına attım kendimi. Derin bir nefes aldım ve rahatladım. Dışarıda bir kalabalık bulunmaktaydı. Merak etmeden duramamıştım her zaman ki gibi. Onları uzaktan dinlemenin kötü bir şey olduğunu biliyordum ama aklıma ilk çarpan sözcük '' Sdyney kayıp..'' lafı oldu.. Oradaya burnumu sokmadan olmazdı tabii. Beklenmedik bir çıkışta bulundum ve '' Bende gelmeliyim. Yanii gelebilir miyim ? '' dedim mahçup bir durumda.
| |
|
| |
Emily Cocteau-Evans Hera'nın (manevi) Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 95 Kayıt tarihi : 01/05/11
| Konu: Geri: Kayıp Melez! Paz Mayıs 08, 2011 4:31 am | |
| Ormanda gezinip kafa dinlerken Zell'in bir grubun yanına gidip " Ne Sydney mi kayıp? " dediğini duydu. ]" Sydney de kim acaba? " dedi birden. Fakat bunu diğerlerinin duyabileceği bir şelilde söylemişti. Bir anda bütün gözler ona çevrildi. Aralarında bier tek Claire'i tanıyordu ve ondan nefret ediyordu. Clay onun ezeli düşmanıydı. Claire ona bakınca ]" Lanet olsun. Gördüler. " dedi. Claire ise hızlıca sinirli bir şekilde yanına geldi ve " Emily. Senin ne işin var burda? " diye sordu. Tamam o kötü birisiydi ve melezlerden nefret ediyordu. Fakat iz bulma konusundada harikaydı ve canı maceraya çıkmak istiyordu. " Size yardım edebilirim. " dedi. Clay hırçın bir sesle " Ssenden yardım isteyen yok. " diyerek bağırdı. ]" Siz bilirsiniz. " diyerek arkasını döndü. Biriki adım atmıştı ki biri konuşmaya başladı. " Dur. Eğer Syndey'i bulmada yardım edeceksen. Bizimle gel. " Bu Esha'nı sesi olmalıydı. Arkasını döndü ve zaferinin verdiği mutlulukla gülümsedi. O arada Clay'ın fısıldaşmasını duydu: " Ne onun ne işi var ya? Biz buluruz." Lena'yla Happy ise " Sakin ol Clay. Ona ihtiyacımız var Sydney için. Kavgayı düşünmemelisin şimdi. " diyetrek Claire'i sakinleştiriyorlardı. Claire ona ters bir bakış attıktan sonra en önden yürümeye başladı. O da işine koyuldu. İz arıyordu. O sıradada Esha ona Sydney'den bahsediyordu. Esha daha önceden bulduğuı birkaç izle " Zeus yumruğuna doğru sürüklenmiş. " dedi.
Hemen herkes hiç vakit kaybetmeden zeus yumruğuna gitti. Orda her yeri aramaya başladı. Etraf çok karanıktı fakat Happy'nin Apollon kızı olması nedeniyle ışık saçması işimizi epy bir kolaylaştırıyordu. Ekibi kim kurduysa düper bir ekip olmuştu. Etrafına, yerlere bakarken bir bilekli buldu. Hemen ]" Bir şey buldum." diye bağırdı. Herkes etrafına toparlandı. Esha bilekliği görür görmez " Bu Sydney'İn. Ona çok yaklaştık. " dedi sevinçle. Joel'le Zell'de " Merak etme bulcaz onu. "diye Esha'ya teselli veriyorlardı. Claire baktı. Bilekliğin olduu yerdeki izleri inceliyordu. " Labirent. Labirente gitmişler. " diye birden bağırdı Claire. O anda herkes sustu. Bir sessizlik oldu. Labirent! Bütün melezler labirentten çok korkarlardı. O ise daha önce Labirente hiç inmemişti. Orayı oldukça merak ediyordu. " İşte şimdi daha keyifli olacak bu macera. " dedi içinden. Leon " Labirentte mi incez şimdi? " diye sordu. Başta kimsenin ağzı bıçak açmadı. BUnu gören Esha konuşmaya başladı. " Arkadaşlar. Ben labirente ineceğim. Gelemk istemeyen varsa gemeyebiliri. Ona kırılmam merak etmeyin. " dedi. Gelmemek mii? Böyle bir eğlence hiç kaçırılabilir miydi?
Claire, Joel, Happy, Lenny, Leon, Zell ve ben aynanda " Saçmalama Sydney için Tartarusu bile göze alıyoruz. Hem seni yanlız hemde Sydney'i yalız bırakamayız. ]Bizde labirete iniyoruz. " dediler. Böylece ekipte hiçbir kopma yaşanmadan korka korka Hades'İn mekanı labirente yol aldılar.
RP LABİRENT'TE DEVAM EDECEKTİR!... | |
|
| |
| Kayıp Melez! | |
|