Daph, her zamankinden çok daha heyecanlıydı. Evdeki bitkilere su veriyor, çiçeklerle konuşuyordu. Daha yeni tanıştığı dostu Ann’i ağırlamak için sabırsızlanıyordu. Pek sıcakkanlı değildir. Biraz asosyal biri olduğundan kolay arkadaşlık kuramaz ama Anna çok farklıydı. Onunla çok iyi anlaşıyordu. Arkadan birisi “ Selam Daph,” dedi.
Ses Anna’dan geliyordu. Elinde bir tabak çikolatalı kurabiye vardı. “ Selam, kulübeme hoş geldin.” Dedi. “ Bu saatte burada kimse olmaz, keyfine bak gel otur.” Anna tabağı ona uzatıp, Persephone Kulübesini inceledi. Sonra tabaktaki kurabiyelere göz ucuyla baktı. Daphne bu bakışın “ Yemeye başlarsan ben de yemeye başlayacağım.” Bakışı olduğunu anladı. “ Hadi yatağıma otur da kurabiyelerini yemeye başlayalım.” Ann’in suratına bir gülücük yerleşti. Bir taraftan yediler, bir taraftan da uzun uzun sohbet ettiler. İlk defa kendini yalnız hissetmiyordu…