Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Zorlu Kaçış.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Marcus L. Stanislaus
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Marcus L. Stanislaus


Mesaj Sayısı : 2117
Kayıt tarihi : 07/02/11

Zorlu Kaçış. Empty
MesajKonu: Zorlu Kaçış.   Zorlu Kaçış. Icon_minitimeCuma Nis. 15, 2011 9:56 pm

Sabah gözlerimi açtığımda amaçsızca etrafıma baktım. Yine eğitimlere başlayacaktım muhtemelen ve yine melezler için "normal ve güvenli" sayılan hayata devam edecektim. Hey, bunu kim ister ki? Diğer odada uyuyan Leo'ya baktığımda kusursuz bir uykudaydı. "Kaçmak için uygun zaman." diye düşündüm. Giyindim ve kahvaltı dahi etmeden çantamı hazırlamaya başladım. Evet, her zamanki malzemeler. Biraz ambrosia ve nektar, biraz da ölümlü parası ve drahmi. Son olarak da biraz ilaç ve erzak. Çantamı kaptığım gibi dışarı çıktım. Ne yapacağımı düşünürken zaten gidebileceğim tek yere doğru gidiyordum; pegasus ahırları... Kamp melezler ile tıka basa dolu olduğu için orman tarafından dolaşmayı daha uygun gördüm. Kulübeden çıkıp ormana daldım. Koşarken pek bir tehlikeyle karşılaşacağımı düşünmüyordum. Ormanda koşmaya devam ederken bir şey hissedip irkildim. Biri buralarda geziniyordu. Kılıcımı çektim ve keskin gözlerle ormana bakmaya başladım. Kimse yoktu fakat o kişinin hala burada olduğunu hissediyordum. Kılıcım elimde tekrar koşmaya başladım ve pegasus ahırlarına kadar durmamaya karar verdim. Birkaç dakika sonra ahırlara geldiğimizde içeri girip Lura'yı gördüm. Lanet olsun, bu pegasuslar gerçekten çok asil hayvanlardı. Lura'ya bir küp şeker verdikten sonra kafasını okşadım. "Zor bir gün geçirebiliriz kızım. Hazırsın değil mi ?" Pegasus hevesli kişnedi. "Biliyorum, hazırsın." Bu sırada ormanda hissettiğim şeyi tekrar hissettim. O eğer kimse yine buraya gelmişti. Lanet olsun, beni takip mi ediyordu yani? Kılıcımı çekip ahırlardan çıktım. Karşımda yine biri olmamasına rağmen onun yine buralarda olduğunu hissedebiliyordum. "Çık hadi karşıma, çık hadi karşıma!" diye mırıldandım. Bir Zeus oğlu suikaste kurban mı gidecekti yani? İmkansız... Kılıcımı çektim ve ahırların etrafında dolaşmaya başladım. En sonunda bir şey hissettiğimde arkama döndüm ve kılıcımı savurdum. Karşımdaki kimdi göremiyordum ama evet, orada birisi vardı. Kılıcımı savurduğumda karşımdaki bir an için hareketsiz kalmıştı. Sonra da kılıcını çekti ama saldırmıyordu. Lanet olsun, bu bir melezdi ve maalesef zararsız bir melezdi. "Lanet olsun, burada ne işin var?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elena Martin
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Elena Martin


Mesaj Sayısı : 445
Kayıt tarihi : 21/11/10

Zorlu Kaçış. Empty
MesajKonu: Geri: Zorlu Kaçış.   Zorlu Kaçış. Icon_minitimeCuma Nis. 15, 2011 10:22 pm

Geceleyin bir türlü uyuyamamıştım. Nedenini bilmiyordum ama bir şeyler beni rahatsız ediyordu. Yatağımda sürekli dönüp duruyordum. Bu durum beni daha da sinir ediyordu. Yatağımdan kalktım ve odamın içinde bir tur attım. Sonra odamdan çıktım ve kulübeyi gezdim. Kardeşlerimin hepsi normal olarak uyuyordu. Tekrar odama döndüm ve yatağıma yattım ama hiçbir şey değişmedi. Hala uyuyamıyordum ve yatağımda dönüp duruyordum. Böyle ne kadar zaman geçirdim bilmiyordum ama güneş doğmaya başlamıştı. Yatağımdan kalktım ve perdeyi açtım. Güneş yüzüme vuruyordu ve bu da beni rahatsız ediyordu. Güneşi pek seven biri değildim. Perdeyi çektim v odama bakındım. Yok, ben dayanamıyordum. Dolabımın yanına gittim ve kapağını açtım. Sonra elime ilk gelen kıyafeti aldım ve üzerimi değiştirdim. Saçımı da topladıktan sonra kulübeden odamdan çıktım. Kardeşlerim hala uyuyordu. Ses çıkarmadan kulübemden çıktım ve yürümeye başladım. Kampta da pek kimse yoktu. Herkes uyuyordu. Uzun süre yürüdükten sonra kendimi ormanda buldum. Uygun bir yer bulup oraya oturdum. Sonra düşüncelere daldım. Son zamanlarda yaşadığım şeyleri düşünüyordum. Bunlara çok kafa yormuş olmalıyım ki zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştim. Artık güneş tamamen doğmuştu ve tam tepemdeydi. Ayağa kalktım ve ormanın çıkışına doğru yürümeye başladım. Derken bir ses duydum. Biri buraya doğru geliyordu. O da benim sesimi duymuş olmalıydı. Hemen bir ağacın arkasına saklandım ve ses çıkarmamaya çalıştım. Gelen Marc’tı. Onun burada ne aradığını bilmiyordum ama şu anda kılıcını çekmiş bana doğru geliyordu. Ancak benim erimi bulmadı ve yönünü değiştirdi. Bende gizlice onu takip etmeye başladım. Takip işlerinde üzerime yoktu. Marc pegasus ahırına gitti. Bende oraya yaklaştım ve yanlışlıkla küçük bir ses çıkardım. Marc hemen yanıma geldi. Kılıcı hala çekiliydi. Bende savunma için kılıcımı çektim. Ancak hiçbir şey yapmadım. En sonunda Marc beni öldürmeden kim olduğumu fark etti ve "Lanet olsun, burada ne işin var?" dedi. Çok sinirli görünüyordu. "Uyku tutmadı. Ormanda geziniyordum. Seni fark ettim ve merak edip takip etmeye başladım." dedim. Açık ve net söylemiştim. Marc sinirle bana baktıktan sonra siniri geçmeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Zorlu Kaçış.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Zorlu bir görev
» Zorlu Zafer
» 71/2 Zorlu Anlar
» Zorlu bir macera.
» Zorlu Temizlik Ve Bells~

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Deniz :: Canavarlar Denizi-
Buraya geçin: