Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ölümsüzlük Uğraşı./2

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Marcus L. Stanislaus
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Marcus L. Stanislaus


Mesaj Sayısı : 2117
Kayıt tarihi : 07/02/11

Ölümsüzlük Uğraşı./2 Empty
MesajKonu: Ölümsüzlük Uğraşı./2   Ölümsüzlük Uğraşı./2 Icon_minitimeCuma Nis. 15, 2011 12:41 pm

Yer altına indiğimizde yapacağımız şeyin ne kadar saçma olacağına bir kez daha inandım. Oraya gidiyorduk fakat akıbetimiz belli değildi. Kendimi en kötü senaryoya hazırlıyordum. Eğer biraz şanslıysak Zack Styks'ten sağ salim çıkardı ve sadece ben ölürdüm. Aklımdaki en iyi senaryo maalesef buydu. Zack ile yan yana gitmemize rağmen hiç konuşmuyorduk. Styks Nehri nerede bilmememize rağmen yolu bulabileceğimizden emindik. Yer altında her yer birbirine benzese de Styks'i bulabileceğimizden nedense çok emindik. Kolay Ölüm sırasına baktığımda bugün oranın bile çok uzun bir kuyruğunun olduğunu gördüm. Orayı seçenler sonsuza kadar boşluk gibi bir yerde yaşayacaklardı. Öyle bir ölümü kimse istemezdi. "Sanırım yer altında kaybolduk dostum, işte bu çok iyi. Sonsuza kadar ölülerle yaşayarak mutlu olabiliriz artık." Zack sinirlenmişti ama buraya onun için geldiğimi biliyordu. "Marcus, bak dostum. Benimle gelmene minnettarım fakat buraya benimle gelmen için seni zorlamadım." "Seninle gelmeseydim şuan yer altına inmenin yollarını arıyor olacaktın. Neyse, kavga çıkarmaya gerek yok. Hemen ne yapacaksak yapıp bu lanet yerden gidelim. Burnuma kötü kokular geliyor." Zack de huzursuzlanmış olacak ki etrafına bakınmaya başladı. Buraya, bize doğru, gelen bir şeyler vardı. Büyük bir grup sanki buraya geliyordu. Sonra uzaklardan sesler gelmeye başladı. Sanki birileri bağırarak ve haykırarak buraya doğru yaklaşıyordu. "Sen de duyuyor musun bunları?" Zack "evet" manasında kafasını salladı. Aklıma bir iki tahmin getiriyordum fakat hepsi de birbirinden kötüydü. Birkaç saniye sonra uzaklarda başımıza gelen felaket göründü. Bize karşı bir "ölüler ordusu" geliyordu ve başlarında da Hades vardı. "Haydi, Styks'e doğru. Her neredeyse artık. Haydi, haydi çabuk!" Son sürat koşmaya başladık fakat arkamızdaki ölüler ordusu bizden çok daha hızlıydı. "Çabuk koşmaya devam et. Onların görmelerini engelleyeceğim." Zack'in duyuları hissizleştirme gücünü biliyordum. Aslında kamptaki çoğu kişi biliyordu ama bunun şu anda bir önemi yoktu. Arkamızda tam gaz bize doğru ilerleyen bir ordu vardı. "Onların belirli bir uzaklığa kadar duyularını hissizleştirebilirim. Tabii uzaklık arttıkça bu daha da zor olacak. Belirli bir mesafeden sonra imkansızlaşıyor zaten. Ben uzun bir süre kalmasını umduğum bir hissizleştirme yapacağım. Sen de benim işim bittikten sonra beni sırtına alıp şimşek hızında Styks'e gideceğiz. Anlaştık mı?" Ters ters Zack'e bakıyordum. Sırtıma almak mı? Neden onu sırtıma alacakmışım ki? Zack ona ters ters baktığımı anlayınca "Ne bakıyorsun? Hayatımızı kurtaracağım işte." Aslında bu kadarı mantıklı bir cevaptı. Zack yoğunlaştı ve sanki acı çekiyormuş gibi bir hali vardı. Biraz bekledim. Zack gözlerini açtığında çok yorulmuştu ve bitap bir haldeydi. Zack'i sırtıma aldım ve şimşek hızında harekete başladım. Birkaç saniye sonra simsiyah akan bir nehrin yanında durduk. Zack yanımda gözlerini açtığı zaman kötü bir yolculuk geçirdiğini anlayabiliyordum. "Haydi dostum, kalk. Hazırlanmalısın."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Zack Cliff Burton
Nyks'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Dövüş Sanatları Eğitmeni
Nyks'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Dövüş Sanatları Eğitmeni
Zack Cliff Burton


Mesaj Sayısı : 814
Kayıt tarihi : 23/02/11

Ölümsüzlük Uğraşı./2 Empty
MesajKonu: Geri: Ölümsüzlük Uğraşı./2   Ölümsüzlük Uğraşı./2 Icon_minitimeCuma Nis. 15, 2011 2:36 pm

Daha önce bir şimşeğin sırtında yolculuk yaptınız mı? Ben biraz önce yaptım ve size tavsiyem bundan olabildiğince uzak durun. Gözlerimi açtığımda siyah bir nehrin yanında olduğumuzu gördüm. Marcus endişeli bir şekilde ''Haydi dostum, kalk. Hazırlanmalısın.'' söylendi. Hemen ayağa kalkıp yıllarca dövüş sanatları çalışmanın getirdiği faydalardan birini kullanıp hemen sakinleştim. Tüm konsantremi toplayıp ölümlü tarafıma odaklandım ve neden styks'e girdiğimi zihnimden geçirdim. Neden giriyordum? Buraya girmek belkide hayatımdayaptığım en tehlikeli işlerden birisiydi. Ama bu tehlikeyi göze almak zorundayım. Canavarlar tarafından öldürülen yüzlerce,binlerce insan için. Bu insanlarabir yenisi daha eklenmemesi için. Gözlerimin önünde öldürülen ailemin intikamını alabilmek için. Gözlerimin önüne o ölen masum insanları getirdim. Yaşısından,çoçuğuna,gençinden,hamilesine binlerce insan. Bu insanlar benim ölümlü halime bağlanmamı sağlayacak. Yavaş ve kendimden emin adımlarla styks nehrine doğru yürürken Marcus endişeli bir şekilde ''Dostum biraz daha acele edemez misin?'' diye sordu. Marcus'u duymazdan gelerek yürümeye devam ettim ve nehrin kıyısına ulaştım. Zayıflığımı tek bir noktada kimsenin ulaşamayacağı bir noktaya odakladım ve nehrin içine girdim. Hani yanardağların içindeki lavlar vardır ya. Milyonlarca derece sıcaklıktaki lavlar...İşte bu ondan bin kat daha beterdi. Sanki tüm hücrelerim teker teker yanıyormuş gibi hissediyordum. Buda yetmezmiş gibi styks'te tüm gücünü beniboğmak için kullanıyordu. İyice kendimden geçmeye başladığımda gözümün önüne o yaşlı adam geldi. Gözümün önünde öldürülen yaşlı adam. Daha sonra öldürülen hamile kadın. Hepsinin gözlerinde umut dolu bir ışık vardı. Yaşlı adamın yüzüne bakarken birden yaşlı adam konuşmaya başladı ''İntikamımızı al Zack!''. Daha sonra hamile kadın ''Lütfen doğmamış çoçuğumun intikamını al'' dedi yalvarır bir ses tonuyla. Sinirlerim iyice gerilirken yaşlı adam ve hamile kadın ellerini uzattı. Ellerini sıkıca tuttum ve beni yukarı çekmelerine izin verdim. Nehirden çıktığımda gördüğüm ilk şey ölüler ordusuydu. Marcus yanımda diz çökmüş ve ''Dostum iyi misin?! Vücunun...'' diyerek konuştu endişeli bir şekilde. Ölüler ordusuna bakarken Marcus'un söylediklerini duymazdan geldim ve ölülere bakarak ''İntikamınızı alacağım'' dedimaklımdaki yaşlı adama ve hamile kadına. Hızlıca rebellion'u çektim ve saldırıya geçtim. Ölüler ordusuda benimle aynı anda saldırıya geçti. Mızraklar fırlatıyor,mermilerateşliyorlardı ama hiçbiri yakınımdan bile geçmiyordu. Katanamla ölülerin arasına daldım ve hepsinin kafasını sırayla koparmaa başladım. Bir süre sonra Marcus'un elini omzumda hissettim. Şimşeğe dönüştü ve beni sırtına aldı. Şimşek hzında oradan uzaklaşırken verdiğim sözü aklımdan asla çıkarmıyacağıma dair yemin ettim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ölümsüzlük Uğraşı./2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ölümsüzlük Uğraşı.
» Vazgeçirme Uğraşı - Kurgu 3 // 1
» Vazgeçirme Uğraşı - Kurgu 3 // 2
»  Vazgeçirme Uğraşı - Kurgu 3 // 3
» Vazgeçirme Uğraşı - Kurgu 3 // 4

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Yeraltı Dünyası :: Styks Irmağı-
Buraya geçin: