Sirenlerin daha önce uçabildikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu, sadece adada durduklarını sanıyordum ama karşımda birden bire 10 tane siren görünce şaşırmam kaçınılmazdı. Derin nefes aldım ve Arc ile beraber saldırıya geçtim, daha önce görmemiştim ve nasıl öldüreceğimi de bilmiyordum, sadece onlara karşı koyup kılıcı saplamaya çalışıyordum. Sonunda bir tanesini öldürmeyi becerince zayıf noktalarının baş kısımları olduğunu fark ederek hepsine saldırmaya başladım. Tabi bu kadar sirene karşı pek şansımız yoktu. Etrafıma baktığımda sekiz kişi kalmıştı. Arc'a bağırarak "Çekil!" dedim ama bir şey duymadığını fark etmem uzun sürmedi. Eh duymamasına şaşırmamak lazımdı. Bir yandan Arc'ın yanına gidiyor, diğer yandan da sirenlerle savaşıyordum. Karşımdaki sireni öldürdüğümde sonunda Arc'ın yanına varmıştım. Arc'ı kolundan çektiğim gibi suyu kullanarakhepsini suya fırlattım. Su pek etki etmese de en azından onları yavaşlatıyorlardı. Sirenler tek tek sudan çıkarken Arc'ın bana baktığını fark ettim. Bana bir şey demiş olsa da anlamıyordum onu. Sadece duymasını umut ederek "Saldır." dedim ve çıkan sirenlerle savaşmaya devam ettim.