Claire Angel Deeply

Kampta uzun bir süre kalmasına rağmen hiç bir dersliğe katılmamıştı. Artık yeterdi. Birtek katıldığı derslik binizilikti. Zaten ondada eğitmen olmuştu. Hızlı adımlarla dersliklerin yolunu tuttu. Oraya vardığında heeycanlanmaya başlamıştı. Hangi dersliğe katılacağını bilmiyordu. Aslında hepsine katılmak istiyordu fakat öncelik olarak birini seçmek zorundaydı. Dersliklere bir göz attıktan sonra " Kılıç " dedi. Afrodit kzııydı o. Kılıçla pek işi olmazdı. Onu sevmezdi. Fkaat her zaman kendini savunması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden ilk dersliğinin kılıç olması hiç fena olmazdı. Hızlıca ve mutlu bir şekilde içeri girdi. Buranın eğitmenlerini biliyor, hepsini de tanıyordu. Bu yüzden yabancılıkta çekmiyordu. Fakat o Sat'ın eğitmeninin olamsını istiyordu. Neden olduğunu bilmiyordu fakat Sat'ı istiyordu. Mia'yla Luuu'yla da çok iyi anlaşırdı. Fakat o Sat gelsin diyordu.

İçerde eğitmenini beklerken etrafındaki kılıçlara baktı. Hepside özenle yapılmış süslenmişti. Birde kendi kılıcına baktı. Fena değildi çünkü Ares oğlu Zack2le yapmışlardı bu kılıcı ama yinede diğerlerinin yanında çok sönük kalıyorlardı. Bir süre bekledikten sonra ayak seslerini duydu. Bu ayak seslerinin eğitmeninin olduğunu hemen anladı. Heyecanla eğitmenini beklerken eğitmeninin Sat olması için Tanrılara dua ediyordu.

O gün yine dersliğe gidecektim. Üzerime turuncu melez kampı t-shirtümü geçirdikten sonra aynada kendime bakıp gülümsüyordum, ne yalan söyleyeyim t-shirtümü çok seviyordum. Çekiştirdikten sonra aynaya son kez baktım ve kılıcımı alarak kılıç dersliğine doğru ilerlemeye başladım. Dersliğin kapısına vardığımda etrafta bir sürü melez vardı, hepsine selam verdim ve derslikten içeri girdim. Sarı, uzun saçlı ve arkadan güzel görünen bir kızın kılıçların önünde durduğunu gördüm ve yanına gittim. Bu Claire'di, Afrodit Kulübesi lideri. Onunla ders yapma fırsatını kaçıramazdım, sonuçta bir zamanlar o da benim eğitmenimdi. "Selam Claire." dedim sırtını sıvazlayarak. Claire gülümsedi, bir an önce başlamak ister gibi bir hali vardı ama onu doyurmadan başlayamazdım. Summer'dan öğrendiğim taktik neticesinde Claire'e meyve suyu ve kurabiye verdim, ders esnasında enerjiye çok ihtiyacı olacaktı çünkü. Onun yemek yemesini bitirmesini beklerken ben de içeriden iki tane çalışma kılıcı getirdim, aynı hafiflikte ve oldukça hafif iki kılıç. Claire yemesini bitirince kılıcını alacaktı, oturup onu beklemeye başladım.

Eğitmeni Sat içeri girip onun sırtını sıvazladı. Sonra da meyvesuyuyla kurabiye getirdi. Meyvesuyu ve kurabiye en sevdiği yiyeceklerdendi. Bunun için Sat'a teşekkür etti. Yemeğini yerken Sat içerden iki tane kılıç getirdi ve " Hafiflilkleri aynı hadi seç birini. " dedi. Tıkabasa doyduktan sonra kendine en yakın hissettiği soldaki kılıcı aldı. Elinde tuttu. Karşıdaki aynadan elinde nasıl durduğuna baktı. Bu kılıcı sevmişti. Kendi kılıcını masaya bırakıp eğitmeninin karşısına çıktı. Eğitmeni Sat'ta diğer kılıcı aldı. " Sanırım biraz alıştırma yapağız " diye düşündü. Eğitmeninin ne yapacağını söylemesini bekledi.

Claire'e bakıyordum, onun gibi bir öğrencim olduğu için şu anda gururla doluydum. Onu çalıştırmak için sabırsızlanırken onun da meyve suyunun son yudumunu içip çöpünü kenara koyduğunu gördüm ve Claire'e gülümsedim. Claire'in teşekkürü sonucu ben de başımla onayladım ve artık derse geçme vakti olduğunu anlayarak muhtemelen kılıç tutmasını bu kamptaki çoğu kişiden daha iyi bilen güzel Afrodit kızına kılıç tutmayı gösterecektim. Önce pozisyonu aldım, sağ elimdeki kılıcı ileriye doğru tutarken sol ayağım önde duruyordu. Başım dik bir şekilde ileriye bakıyordum, bacaklarımı ve bileklerimi kırmamaya olağanüstü özen gösteriyordum. Hareketimi tamamladıktan sonra beni dikkatle izleyen mavi gözlerin sahibine döndüm. "Claire beni izleyerek yaptıklarımın aynısını yapmaya çalış. Sağ elle kılıç tutacağız önce, sol ayağın önde olsun. Başını hep dik tutarak ileriye bak, bacaklarını asla kırma ve kılıcını sımsıkı bir şekilde tut." dedim onu izleyerek. O da beni izliyordu, benim yaptığım hareketleri yapmaya çalışıyordu. Kısa sürede başarılı olacağından emindim, o zaten bütün bunları biliyordu sadece biraz daha geliştirerek kendini çok iyi bir kılıççı yapmak için buraya gelmişti, bundan emindim.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Sağ eline eğitmeninin gösterdiği gibi kılıcı aldı. Kılcıını tutarken sol ayağınıda bir adım öne attı. Kılıcını o kakdar sıkı tutuyordu ki elleri terlemeye başlamıştı. Eğitmeni Sat bunu görünce " O kadarda sıkı tutmana gerek yok. " dedi gülümseyerek. Ellerini biraz gevşetti. Şimdi daha iyiydi. Baccaklarını kırmamaya çok özen gösteriyordu. Eğitmeni " Sakın kırma. " deimişti sonuçta. Dimdik başını kaldırdı ve önüne bakmaya başladı. Daha önce çoğu kez kılıç tutumuş kılıç sallamıştı. Bir sürü canavarları kılıcıyla kesmişti. Fakta duruşunun ne kadar doğru olduğunu hiç bilmiyordsu. Sat'a baktığında bir takım şeyleri yanlış yaptığını anlamıştı. Zaten bu dersliğede hatalarını telafi etmek için gelmemiş miydi? Eğitmeni Sat bu işte usataydı. Onun kadar iyi kılıç kullnamazdı belki ama hiç değilse onun öğrencilerinden en iyisi olabilridi. Sat bu duruşunu beüğenmiş gibiydi. Başarılı olmasına sevindi. Şimdilik kılıç tutmak ona hiç zor gelmemişti fakat ilerde çok zorlaşacağını biliyordu.

" Evett işte böyle. Süper gidiyorsun Clay. " dedi eğitmeni. Gülümsedi. Şimdi ne yapacaklarını çok merak eden mavi gözlerini eğitmeni Sat'a dikti ve konuşmmasını bekledi.