Pizza ! Gerçekten hoş bir yemek . Central park eski hayatımda en çok gittiğim yerlerden biri . Tarzında düşünürken çok parlak bir fikir geldi aklıma . Central Park'da pizza yiyeceğim . Uzun zamandır bu güzel aktiviteyi boşluyorum . Düşüncelerimi bir kenara bırakıp pegasusum Karamelin yanına gittim . Ona " Hadi dostum New York yine . " dedim . Beni anladı sanırım fakat harekete geçmedi . Karamelli draje çıkarıp ağzına götürdüm . Sanki iksir içmiş gibi hızlı bir şekilde uçmaya başladık . Bir ara fazla hızdan düşüyormuş gibi olunca Karamel yavaşladı ve New York'a geldik . Bir taksi tutup Central Park'a gittim . Telefonumu çıkarıp pizzacının numarasını tuşladım . İsteklerimi sıraladıktan sonra beklemeye başladım . Bir süre sonra pizzacı yerine bir düzine kadar güçsüz görünen drakon yaklaşmaya başladı bana . Gecegölgesine doğru gitti elim . Silahımı çekip iki el ateş ettim . Sanırım birini vurmuştum . Hepsi bana doğru yaklaşıyordu . Etrafım sarılmıştı . Bilekliğimi kılıca dönüştürdükten sonra canavar hattını yarmak için dümdüz koşmaya başladım . Çılgınca kılıç savuruyor , ateş ediyordum . Gözlerimi açtığımda hatlarını yarmış uzaklaşmıştım onlardan . Şimdi bu işi bitirip pizza yemem gerekiyordu . " Yeter ! " diye bağırıp bitirici darbe için Yami No Seirei No Ken'i ruhlarına - yani bıçaklarına - ayırdım . Bin bıçak etrafımda dönüyordu . Elimi bir sola bir sağa sallamam ile bıçaklar canavarları biçmişti . Kılıcıma sanırım on adet daha karanlık ruh eklenmişti . Bu kadar güçlü bir silah verdiğin için teşekkür ederim anne dedim içimden .
Bir kaç dakika sonra pizzam geldi . Güzel bir ziyafet ve kılıcıma on ruh eklemiştim bu gün . Havaya bir draje attıktan sonra pegasusum Karamel yanıma geldi ve melez kampına doğru uçuşa geçtik .