Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kötü Bir Anı.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Kötü Bir Anı. Empty
MesajKonu: Kötü Bir Anı.   Kötü Bir Anı. Icon_minitimePaz Mart 06, 2011 10:30 am

24- Styks Irmağı'nda rp yazacaksın.
Mekan: Styks Irmağı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
(İlla ırmağa girmek zorunda değilsin, ekşın yaşaman yeterli.)


Tanrıça Persephone'yi her zaman çok severdim. Onunla kızı Jess hakkında konuşmak istiyordum. Bu yüzden Yer Altı Dünyası'na inmeye karar verdim. Çok cesurum(!) ya o yüzden hiç bir şeyden korkmuyorum. Öyle ki Hades den bile kokmuyorum. Yani öyle düşünüyordum. Jess anne özlemi çekiyordu. Hades yüzünden Persephone çocuklarıyla ilgilenemiyordu. Bu durum Jess'i oldukça üzüyordu. Bende el atmam gerektiğine karar verdiğim için yer altına inmeyi planladım. Sabah kulübeden hızla çıktım. Üzerime bir palto almam gerektiğini bile unutmuştum. Tekrar hızla geri döndüm. Askıdan siyah, deri paltomu aldıktan sonra hızla kulübeden çıktım. Kardeşlerimin uyuyor olması işimi kolaylaştırmıştı. Sabah oldukça erken bir vakit olduğu için kampta kimseyi göremiyordum. Melezlerin bir çoğu fazla uykucuydu. Bense uykuyu hiç sevmezdim. Geceleri saatlerce film izler, geç vakitte yatar ve her ne olursa olsun sabah erkenden ayağa dikilirdim. En sevdiğim şey kardeşlerime kahvaltı hazırlamak olurdu. Yemek konusunda biraz becerikliyimdir. Birde kendi tasarımlarımı yapıyorum. Eğer kampa değilde , okula devam etseydim moda okuyacaktım. Kim bilir belki de çok ünlü bir tasarımcı olacaktım. Ama buradaki hayatımı, kardeşlerimi çok seviyorum. Bu yüzden bu noktaya fazla takılmama kararı aldım.

Ahıra gittiğimde bir melezin daha orada olduğunu gördüm. Ancak tanımıyordum onu. İşim bana göre acil olduğu için konuşup tanışmakla vakit kaybetmek istemedim. Morgana'ya biraz küp şeker verdikten sonra doğruca yola koyulduk. Yolda biraz üşümüştüm. Ama nihayet NSÖP'a vardığımda tek hissettiğim vücudumdaki adrenalindi. Drahmi almayı unutmuştum.''Lanet olsun!''
Sırt çantamı drahmi bulmak umuduyla karıştırmaya başladım. ancak drahmi falan yoktu. Son bir umutla elimi cebime attım. Yalnızca iki drahmi vardı. Oldukça azdı sayısı. Ama bu da hiç yoktan iyiydi benim için. Dükkanının içerisine girdim. Adam benim ölümlü olduğumu hemen anlayacaktı. Bu yüzden girdiğim gibi drahmileri önüne koyduğumda yüzüme sadece gülümsedi ve geçmeme izin verdi. Sırt çantama bir de top koymuştum. Malum koca bir köpek vardı. Onu oyalamanın tek yolu toplardı. Yani öyle umuyordum. Bunu kamptaki melezlerden duymuştum. Ve doğru olmasını umuyordum. Hızla köpeğin yanına doğru ilerlemeye başladım. Beni görünce sert sert bakmaya başladı. Bir an üzerime hamle yapacak diye çok korktum. Ancak daha sonra topu fırlatmamla kaçmam bir oldu. Köpek engelini atlatmayı başardığım için kendimle gurur duyuyordum. Hızla yer altında ilerlemeye başladım. Burası çok garipti. Yani bana göre çok garip. Etrafımda uçuşan ruhları görmek biraz sinirimi bozuyordu haliyle. Böyle bir şeye alışmam bile beklenemezdi. Tek temennim o ruhların benden uzak durmalarıydı.

Korka korka epey bir yol almıştım. Ancak Persephone'yi nerede bulacağımı bilmiyordum. Tam karşımda bir nehir duruyordu. İçerisi oldukça kirli gözüküyordu. Biraz daha yaklaştığımda suda yansımamı gördüm. Saçlarım biraz bozulmuş gibiydi. Ben saçlarıma dalmışken buranın neresi olduğu hakkında fikir yürütmeye de çalışıyordum. Daha sonra kardeşlerimden duyduğum bilgiler aklıma geldi. Burası Styks Nehri'ydi! Ve benim kesinlikle buradan uzak durmam gerekiyordu. Yansımamdan arkamdan canavarların geldiğini görünce kısa süreli bir şok yaşadım. bu kadarını beklemiyordum. Persephone'yi bulamadığım gibi, bir de başım derde girecekti. Hızla kılıcımı kavradım. Ama çok korkmuştum. Hoş, ben daha önce bir çok canavarla savaşmıştım. bu konuda oldukça iyiydim. Ama Styks'ın hemen yanındaydım. Eğer onlara karşı direnemezsem ölecektim! İlk olarak karşıma çıkan canavarın ne olduğunu bile bilmiyordum. Ardı arkası kesilmeyen darbeler indirdim. Ancak o en ufak bir yara dahi almıyordu. Yaptıklarımın hepsi yetersiz kalıyordu. Gözlerimi sıkıca yumdum. Ve içimden tanrıya dua ettim. Hangi tanrıya ettiğimi bile bilmiyorum. Tek istediğim buradan bir an önce kaçabilmekti. Bir anda bütün canavarlar yok olmuştu. İnanamıyordum. Etrafımdan bir kez döndüm. Gerçekten gitmişler miydi? Yoksa kandırmaca mıydı? Bilemiyorum. Tek bildiğim buradan hemen çıkmam gerektiğiydi. Artık Persephone'yle konuşacak durumda dğe4ildim. Daha fazla tehlikeyi göze alamazdım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kötü Bir Anı.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kötü bir gün!
» Parti ve Kötü Son
» Kötü karar!
» Kötü Bir Başlangıç
» Kötü Ölüler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Yeraltı Dünyası :: Styks Irmağı-
Buraya geçin: