Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Parti ve Kötü Son | |
|
+3Elena Martin Lucianna Fackrell Tiffany Trully 7 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Tiffany Trully Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1885 Kayıt tarihi : 11/10/10
| Konu: Parti ve Kötü Son Salı Ara. 21, 2010 10:26 am | |
| Bugün Rose'la Robyn'nin birlikte oluşlarının 4. ay dönümüydü. Bu süper çiftin 4. ay dönümlerini mutlaka kutlamak gerekiyor. Yalnız Robyn fazla kişi istemiyordu. Ne kadar da kalın kafalıydı. Neyse, biz de kimse görmesin diye bu kutlamayı gece yapmaya karar verdik. Herkesten gizli ormanda yapacaktık. Süsleme işini ben üstlenmiştim. Yatağımdan kalktım ve çantama gereken süs malzemelerini koydum. Üzerimi de değiştirdikten sonra parmak uçlarımda kardeşlerimi uyandırmadan sessizce kulübemden çıktım. Hava çok karanlıktı. Önümü çok zor görüyordum. Yüzüğümdeki ışık sayesinde bu partiyi yapacaktık. Hemen etrafıma bakındım. Ortalıkta hiç kimse görünmüyordu. Yani her şey yolunda gidiyordu. Yüzüğümdeki ışığı çok az seviyede yaktım. Sadece bir metre önümü görebiliyordum. Bunun sebebi ışıkla hiç kimsenin dikkatini çekmek istememdi. Her adımıma dikkat ederek ormana doğru yürüdüm. Çok geçmeden kutlama yapacağımız yere varmıştım. Hemen çantamı yere koydum ve yüzüğümün daha fazla ışık saçmasını sağladım. Artık etrafı çok iyi görüyordum. Sanki öğle vaktiydi. Çantamın içini açtım ve süs eşyalarını çıkardım. Yavaş yavaş süslemeye başladım. Bana Elena ve Lucy yardım edeceklerdi ama hala ortalıkta yoktular. Herhalde birazdan gelirlerdi. Ben ağaçları süslerken Elena geldi ve fısıltıyla "Nasıl gidiyor?" diye sordu. Gülümseyerek "Süper ama hızlı olmalıyız. Hadi işe başla." dedim. Bu sözümle Elena hiç vakit kaybetmeden hemen işe koyuldu.
En son Tiffany Trully tarafından Çarş. Ara. 22, 2010 4:43 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | Lucianna Fackrell Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 4356 Kayıt tarihi : 22/08/10
| Konu: Geri: Parti ve Kötü Son Salı Ara. 21, 2010 11:06 am | |
| Ah, kadim dostlarım Rose ve Robyn'in ilişkilerinin yıldönümüydü bugün. Saçma bir beraberlik kutlamasını tabii ki önemsemiyordum ama ikisini de uzun bir sürenin ardından görecek olduğum için heyecanlıydım. Hem, partiye Tiff, Elena ve Calvin de katılacaktı, belki haber sızdırmayı başardıkları başka kişiler de gelebilirdi. Robyn ve onun saçma asosyalliği yüzünden partiyi kendi aramızda yapacaktık, bunu bile ona zor kabul ettirebilmiştik. Telefonda Rose'a "Her zaman bu kadar geçimsiz midir?" diye sormam üzerine bana verdiği "Geçimsiz mi? Bugün çok iyi bir gününde." cevabı aklıma geldiğinde kahkahama engel olmak için epeyce bir çaba harcamam gerekti. Sessizce kulübemden çıkıp alacakaranlıkta ormanın yolunu tuttum. İçinde bulunduğum durum korku filmini andırırken suratımda şapşalca bir sırıtışın bulunması o anki ruh halime tam olarak uymaktaydı. Ormanın fazla derinlerine gitmemiştim ki, parlak bir ışık seçti gözlerim. Bu bana Apollon kızı Tiff'ten bir işaretti. Hemen ışığın kaynağına doğru ilerlemeye başladım ve çok geçmeden, bir ağacın dalına tırmanmış, elindeki elektronik ses sistemini kurmakta olan Elena'yı gördüm. Onu korkutmak umuduyla yerden bir taş atıp üzerine fırlattım ama keskin melez refleksleri sayesinde taşı suratına çarpmasına birkaç saniye kala yakaladı ve gerisin geri bana fırlattı. Bunu 'hoşgeldin Lucy!' olarak kabul ettim ve birbirinden parlak parti süslemeleriyle dolu bir çantayı karıştırmakta olan Tiff'in yanına gittim. "Hımm, gerçekten de tam Ölüler Tanrısı'nın oğluna hitap eden bir parti olacak." dedim ve sözlerim üzerine ikimiz de sırıttık. Nedense Robert Harris'i sinir etmek, hayatımızın vazgeçilmezlerindendi. Gülümseyerek, "Ben ne yapayım şimdi?" diye sordum. Rose ve Robert buraya Hoover Barajı yakınlarındaki okullarından geleceklerdi ve onlar geldiğinde her şeyin hazır olmasını istiyordum. "Şu süsleri dallara dolamama yardımcı olabilirsin. Off, bu arada Calvin nerede kaldı? Kamp ateşimizle o ilgilenecekti." dedi. Parıltılı süsleri kucaklayıp ağaca doğru yönelirken aklımdan, Tiff'in Hestia oğlunu kullanmaktan zevk alıp almadığını geçiriyordum. Eh, erkek arkadaşa hayatı zindan etmek, genel bir hedefti ve dünyanın en iyi kalpli melezi bile bunu yapıyordu. | |
| | | Elena Martin Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 445 Kayıt tarihi : 21/11/10
| Konu: Geri: Parti ve Kötü Son Perş. Ara. 23, 2010 8:18 am | |
| Rose’la Robert’in partisi için gecenin köründe kalkmıştım. Çünkü parti gece olacaktı ve ben süslemelere yardım edecektim. Rose ve Robert geldiğinde her şeyin hazır olması gerekiyordu. Yatağımdan kalktım ve uykulu halimin geçmesi için yüzümü yıkadıktan sonra üzerime düzgün bir şeyler giydim ve çalışma odasına gittim. Oradan birkaç alet edevat aldıktan sonra kulübemden sessizce çıktım. Doğruca ormana yöneldim. Ormana vardığımda Tiff’in süslemelere başladığını gördüm. Ayaküstü konuştuktan sonra ses sistemini kurmak için yakındaki br ağaca çıktım. İşimin bitmesine az kala Lucy geldi ve bana taş attı. Tabii ki hemen tuttum ve geri iade ettim. Lucy, Tiff’e yardım etmeye başladı. Kısa bir süre sonra ses sistemini halletmiştim. Ağaçtan indim ve lamba işine girdim. Tamam, Tiff’in yüzüğündeki ışık yetiyordu ama şöyle renkli ışıklar olsa fena mı olurdu. Hele hele parti de bir Hephaistos kızı varsa bu kesin olmalıydı. Alet edevetlarımı koyduğum çantamı açtım ve birkaç ampul çıkardım. Onları güzelce birbirine bağladım ve son şeylerini de yaptıktan sonra başka bir ağaca daha çıktım. Lambaların asılı olduğu ince tel ipin bir ucunu ağaca bağladım. Diğer ucunu da başka bir ağaca bağladım. Işık sistemini döşedikten sonra lambaları açtım ve etrafımızda rengarek ışıklar yanmaya başladı. Tiff ve Lucy hayranlıkla rengarek ışıklara baktılar. En sonunda ilk şoku atlattıklarında bana baktılar ve aynı anda "Süper oldu!" dediler. Güldüm ve "Tabi ki!" dedim. Bir süre sonra Calvin ve Troy şaşkın bir ifadeyle geldiler. Onlar da ampullere bakıyorlardı. | |
| | | Calvin Drake Westin Hades'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 233 Kayıt tarihi : 06/12/10
| Konu: Geri: Parti ve Kötü Son Cuma Ara. 24, 2010 9:56 am | |
| Çalar saatimin çalmasıyla birden yerimden zıpladım. Şaşkınlıkla etrafıma bakınmaya başladım. Kendime gelince çalar saati durdurdum ve tekrar başımı yastığıma koydum. Kısa bir süre sonra parti olduğunu hatırladım ve hemen saate baktım. Off, çok geç kalmıştım. Hemen yatağımdan kalktım ve dolabımın yanına gittim. Üzerimi değiştirdikten sonra aynanın karşısına geçip saçımı diktim. Hızlıca kardeşlerimi uyandırmamaya dikkat ederek kulübemden çıktım. Ormana gitmeden önce Athena kulübesine uğrayıp Troy’u alacaktım. Kulübenin önüne geldim ve tam kapıyı çalacakken Troy kapıyı açtı ve dışarı çıktı. "Hazır mısın?" diye sordum. "Hazırım, hadi gidelim." Dedi.
Hızlı hızlı adımlarla ormana doğru yürüdük. Sohbet etmiyorduk çünkü kimseye yakalanmak istemiyorduk. Eğer yakalanırsak ayvayı yemiştik. En sonunda ormana vardı ve ilk dikkatimizi çeken şey çok uzakta parlayan renkli ışıklar oldu. Troy’la birbirimize baktıktan sonra tekrar yürümeye başladık. Çok büyük ihtimalle bu ışıklar partiden geliyordu. Tabii bunu nasıl yapmuşlardı hiç bilmiyordum. Kısa bir süre sonra ışıkların olduğu yere vardık. Orada sadece Lucy, Tiff ve Elena vardı. Anlaşılan Rose ve Robyn daha gelmemişlerdi. Işıklar dikkatimizi daha çok çekti. Çekmeyecek gibi değillerdi ki. Yakından daha da güzel gözüküyorlardı. Kızlara döndüm ve "Bu kimin eseri?" diye sordum. Elena, "Benim eserim, güzel olmuş mu?" dedi. Troy, “Dalga mı geçiyorsun, harika olmuş.” dedi. Ben de başımla Troy’u onayladım. | |
| | | Troy Woodville Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 53 Kayıt tarihi : 25/10/10
| Konu: Geri: Parti ve Kötü Son Paz Ara. 26, 2010 5:59 am | |
| Gece saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Parti için kulübede koşturuyordum. Kimsenin uyanma riski yoktu, tabii Summer hariç. Ama zaten onun da uykusu çok derindi. Nereden mi biliyorum, biraz önce tişörtümü araken kotumu yanlışlıkla üstüne fırlattım ve yaptığı sadece yan tarafa dönmek oldu.
Keşke Lucy'yi dinleyip biraz daha erken yatsaydım. Çünkü uyuyalı daha bir saat falan olmuştu. Alacaklarımı aldım ve tam kapıyı açtığımda karşımda Calvin'i gördüm. Ormana doğru yürümeye başladık. Aslında bu yaptığımız parti çok tehlikeliydi. Yakalanırsak neler olurdu bilmiyorum ama öğrenmek de istemiyorum. Lucy akşam bana bunun tehlikeli ve eğlenceli olabileceğini söylemişti. Ve öyle de olacaktı. Daha önce Rose ve Robert'la tanışmamıştım. Calvin'de tanışmamıştı. Sanki biraz heyecanlı gibiydi.
Ormana girdik ve yürümeye devam ettik. İleride yanan renkli ışıklar vardı. Herhalde bu, Elena'nın işiydi. Partiyi ormanda yapmamızın sebebi, ormanın derinliklerinde bizi yakalamaları ya da görmeleri daha zordu. Partinin arenada ya da sahilde olduğunu düşünsenize, kabak gibi ortada olurduk. Bırakın parti yapmayı, hazırlamamız bile mümkün değildi.
En sonunda geldik ve ışıkları gören Calvin "Bu kimin eseri?" diye sordu. Elena “Benim eserim, güzel olmuş mu” diye karşılık verdi. Ben de “Dalga mı geçiyorsun, harika olmuş.” dedim. O sırada Lucy, Tiff’e ‘Işığı gören geliyor.’ gibi bir espri yaptı. Ben de yüzümü buruşturdum. Sanırım Tiff de onu kırmamak için güldü.
| |
| | | Robert Harris Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1602 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Parti ve Kötü Son Ptsi Ocak 10, 2011 5:26 am | |
| "Vazgeçtim. Ben geri dönüyorum." diye söylenerek arkamı döndüm ve Thalia'nın ağacının öteki tarafına doğru yürümeye başladım. Ne yazık ki şansım yaver gitmedi ve nereden geldiği belirsiz bir gölet, kayarak yere yapışmama neden oldu. Bazen bir Poseidon kızıyla çıkmak insanın hayatını Ceza Tarlaları'na çevirebiliyordu... Rose sıkıntıyla bir nefes aldı ve "Sana seçme şansı sunduğumu hatırlamıyorum." dedi. Suratında beni moleküllerime ayırmak istermiş gibi bir ifade vardı ve nedense şu anda şaka yapıyor olduğunu sanmıyordum. Antik Yunanca pek hoş olmayan şeyler mırıldanarak yerden kalkıp üstümü çırptım, sonra da iki elimi de havaya kaldırarak 'teslim oluyorum' moduna geçtim. Rose, hoşnut bir ifadeyle tekrar arkasını döndü ve Melez Kampı'na giriş yaptı. Bugün bizim birlikteliğimizin dördüncü ay dönümüydü ama nedense sevgilimle romantik bir akşam geçirmek yerine kamptaki bir partiye katılmam gerekiyordu. Ben ki 17 yıllık hayatım boyunca hiçbir okul balosuna katılmamış adamdım; Rose'u kırmamak -belki de hayatta kalmak- için buna göz yummak zorundaydım.
Egom kelimenin tam anlamıyla yerlerdeydi. En son bu kadar kötü hissettiğimde babam Hades'i parçalamaya çalışıyordum. Şimdiki durumum da bana o an kadar sinir bozucu gelmişti. Birkaç dakika boyunca kampa gizlice girmiş iki cehennem tazısı gibi kimselere görünmemeye özen göstererek ilerledik ve en sonunda ormana varmayı başardık. Biraz daha yürüdükten sonra ilerideki parıltılı sahayı gördüm ve gözlerimi devirmekten kendimi alamadım. "Hayır hayır, daha fazla ilerleyemeyeceğim Rose, bensiz devam et." dedim ve olduğum yerde kalakaldım ama Rose söylediklerimin şaka olduğunu zannederek bir kahkaha attı ve gelip koluma girdi. Her adımda kaçma arzum daha da kuvvetleniyordu ama elim kolum bağlıydı... Işıklarla aydınlatılmış süslemeli alana vardığımızda bir anda bir sürü farklı cırtlak ses çığlık çığlığa bağırmaya başladı. İlk başta Festus'un karşılarına çıkmış olduğunu zannettim ama sonra bunun gelişimizi kutlamak amaçlı olduğunu anladım. Yüzlerini net olarak seçemediğim birkaç kişi kutlama amaçlı bizi boğma işlemine başladığında, "Tanrılarım, lütfen konfeti olmasın..." diye mırıldandım.
| |
| | | Rose Denise Harris Poseidon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1021 Kayıt tarihi : 17/08/10
| Konu: Geri: Parti ve Kötü Son Ptsi Ocak 17, 2011 1:50 am | |
| Mutluluktan bayılacaktım! Biricik dostlarımız bizim için hiçbir zorluktan kaçınmayarak ve birçok riske girerek harika bir parti hazırlamışlardı! Sevinçle sarılmakta olduğum kızlar grubuna döndüm ve "Siz süpersiniz!" diye bağırdım. Robyn benim kadar mutlu görünmüyordu, hatta hala bir kaçma şansı bulabileceğini hayal ediyor gibiydi ama o zaten hiçbir partiyi sevmezdi. Eh, Ölüler Tanrısı'nın oğlundan bu kadar canlılık beklemek de zaten komik olurdu. Ormandaki herkesle selamlaştıktan sonra Elena müzik açacağını söyleyerek gözden kayboldu. Çok geçmeden etraf güzel bir parti müziğiyle çınlamaya başladı. Troy'un doldurduğu içkileri elinden kaparak dans edebileceğimiz açık alana doğru ilerledik. Robyn de elini tutuyor olduğum için bizimle birlikte gelmek durumunda kalmıştı. "İlişkinizin dördüncü ayı kutlu olsun!" dedi Lucy sevinçle. Onun için çok başka anlamlar ifade ediyordu bu durum çünkü, en başından beri hep yanımızda olmuştu. Kampın benim için o ilk günlerini hiçbir zaman unutmayacaktım... Tabii ki kurduğumuz yeni dostluklar günlerimizi şenlendirmeye devam ediyordu ama o zamanlar, tanıdığım 4-5 kişinin olduğu dönemler de bir ayrı güzeldi. Sırıtarak "Darısı birinci yılımıza!" dediğimde Robyn ve Lucy birbirlerine anlamlı bakışlar attılar. Kaşlarımı çatarak ne olduğunu sorduğumda Robyn'den "Boşver. Haydi gel dans edelim!" cevabını aldım. Bu ikisi benden gizli bir şeyler planlıyorlardı ama ne olduğunu en kısa zamanda öğrenecektim.
Uzun bir süre dans etmeyi sürdürdükten sonra bir kayalığın üzerine oturmuş olan Tiffany ve Calvin ikilisinin yanına gittim. Sevinçle "Gerçekten çok teşekkür ederim!" dedim. "Önemli değil Rose." cevabını veren Calvin'e "Sen bizim çok iyi bir arkadaşımızsın." eklemesini yaptı Tiffany. Gülümseyerek "Sizin de ay dönümlerinizi kutlarız hem." dedim ve göz kırptım.
| |
| | | | Parti ve Kötü Son | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|