Rio ile tekrar karşılaşma.

Kulübede biraz takıldıktan sonra kampın içinde gezinmeye çıktım. Herkes artemis'in manevi oğlu olduğum için biraz şüphe ile bakıyordu ama bu benim pekte umrumda değil açıkçası. Boş boş kampın içinde gezerken Satalletie karşıma çıktı. ''Scotty naber?'' diye sorduktan sonra gelip boynuma sarıldı. İşte bu Artemis'in manevi oğlu olmanın en büyük artısıydı.Avcılar beni gerçekten seviyordu. İlk başta bununla ilgili endişelerimde olsa avcılar beni haksız çıkarmıştı. Satellitie'ye gülümseyip ''İyiyim kız kardeşim. Senden n'aber?'' dedim. Satellitie'nin yüzü dahada aydınlanıp ''İyiyim'' dedi. Biraz sessizce yürüdükten sonra Sat bana bakıp ''Senin hala bir pegasus'un yok değil mi? Hadi sana bir pegasus bulalım'' dedi ve kolumdan çekiştirmeye başladı. Tam sat'a buna gerk olmadığını söylicektimki zaten pegasus ahırlarına vardığımızı gördüm. Sat hızlıca ahırlara beni sokup sahiplenilmemiş bir pegasus aramaya başladı. Sat'ı kolundan tutup Sat buna gerk yok'' dedim.Sat şaşırıp Ama neden? Pegasuslar bir melez için önemlidir'' dedi. Sat'a gülümseyip ''Gerek yok çünkü zaten benim bir pegasus'um var'' dedim.Sat bir kez daha şaşırıp ''Ne zaman buldun?'' diye sordu.Sat'ın bu sorusu üzerine yüzümdeki gülümseme dahada gerildi. ''Unutuyorsun galiba kardeşim. Ben olimpos'ta büyüdüm. E orada annem beni pegasussuz bırakmazdı değil mi?'' dedikten sonra dışarda melezlerin endişeli sesleri yankılandı. Sat'la hızlıca dışarı çıkıp neler olduğuna baktık. Herkesin gökyüzüne baktığını gördüm ve bende gökyüzüne baktım. Birşey kanat çırparak aşağa doğru iniyordu. Bu şeyin bembeyaz tüyleriile sanki cennetten gönderilmiş bir elçiye benzediğini düşündüm. Bir süre daha pegasus'a baktıktan sonra onun kim olduğunu anladım. Sat'a bakıp ''Kardeşim. Pegasusum Rio ile tanış'' dedim. Sat bana büyük bir şok ifadesiyle bakarken onun kolundan tutup kalabalığın ortasına doğru yürüdüm. Rio yavaşça olduğum yere konup,başını göğsüme yasladı. ''Merhaba oğlum'' dedim Rio'nun altın rengi gözlerine bakarak. Biraz geri çekilip Rio'nun değişip değişmediğine baktım. Hiç bir şekilde değişmemişti,yine her zamanki gibi gümüş renkli vücudunu asaletli bir şekilde sergiliyordu ve altın renkli gözleri sevgiyle bana bakıyordu. Rio'nun boynunu okşarken Sat şaşkınlıktan açılmış ağzını kapatıp konuşmaya başladı ve ''Bu pegasus kutsanmış...'' dedi. Sat'a gülümseyip ''Evet. Annem Artemis ve dedem Apollon taradından kutsandı.'' dedim ve Sat'ın elinin istemsiz bir şekilde Rio'nun boynuna gittiğini gördüm.