İlk Kılıç Kullanışım

Herkes kılıç kullanmayı biliyordu. Bense hayatımda kılıcı birkaç kez görmüştüm. O da Calvin abinin kılıcıydı. Ben de kılıç kullanmayı öğrenmek istiyordum. Calvin abi yanıma geldiğinde bunu ona da söyledim. Calvin abi güldü ve "Sana birkaç şey öğreteyim." dedi. Sonra beraber arenaya gittik. Burada herkes kılıç kullanıp düellolar yapıyordu. Hepsi usta sayılırdı ve ne yaptıklarını çok iyi biliyorlardı. Onları izlerken hayran kalmıştım. Abim bu halime güldü ve "Sende yakında iyi bir kılıç kullanıcı olacaksın. Şimdi burada beni bekle, sana kılıç getireceğim." dedi. Sonrada yanımdan ayrılıp bir yere gitti. Bende düelloları izlemeye devam ettim. Abimin geri gelmesi biraz uzun sürdü. Abim zor da olsa benim için bir kılıç buldu. Bu kılıç bile bana ağır ve büyük gelmişti. ABim şimdilik idare etmemi söyledi. Sonra da bana nasıl tutulacağını gösterdi.

Rina kılıç kullanmayı öğrenmek istiyordu. Bunu olumlu karşıladım ve ona birkaç şey öğretmeye karar verdim. Bunun için arenaya gittik. İlk önce ona göre bir kılıç bulmalıydım. Bunun için kılıçların olduğu yere gittim ve incelemeye başladım. 7 yaşındaki bir çocuğa kılıç bulmak zor işti. Çünkü burada hep büyük kılıçlar vardı ve bunları Rina asla taşıyamazdı. Uzun bir uğraştan sonra diğerlerine oranla daha küçük bir kılıç buldum ve aldığım gibi Rina'nın yanına gittim. Rina kılıcı aldığında neredeyse düşürüyordu. Bu bile ona ağır gelmişti ama şimdilik idare edecekti. Ona kılıcı nasıl tutacağını gösterdim. Rina bu işi hemen kavramıştı. Beni fazla uğraştırmadan tutma kısmını halletmişti.

Kılıcı zor da olsa tutabiliyordum. Tutma kısmı bittiği için abim birkaç hareket göstermeye başladı bana. Bende o ne yapıyorsa onu taklit ediyordum. Pek başarılı olduğum söylenemzdi ama abim sürekli bana moral veriyordu. Bunu ben üzülmeyeyim diye yaptığını biliyordumm ama pes etmeyecektim. Bende elinde sonunda herkes gibi iyi kılıç kullanabilecektim. Abimle düello yapmayya başladık. Kılıcımı tüm gücümle abime saplamaya çalıştım ama o rahatlıkla durdurdu. Sonra da gülmeye başladı. Bu beni daha da hırslandırmıştı. Bir kez daha saldırdım.