Annem mitlerde pek geçmediği için nasıl biriydi tam olarak bilmiyordum ama hırsımı ondan aldığım kesinlikle gerçekti. İlk iki setin de Ash'in olması moralimi feci bozmuştu. Beni üzmemeye çalışıyor gibiydi ama farketmez, bu set mutlaka benim olmalıydı yoksa yenilecektim; hem de 3-0! Bu kadarını da kaldıramazdım herhalde, oturup ağlamaya başlayacağımdan korkuyordum. Bir süre topa baktıktan sonra servis yaptım. Daha Ash topa vuramadan sayı yaptım. Ama bu şansım pek uzun sürecek gibi değildi, Ash hırslanmıştı sanki. Belki de çok abartıyorduk bilmiyorum. Üçüncü sette değişken olarak öne geçiyordum, çok çekişmeli bir setti diyebiliriz. En sona 24-24 kalmıştık ve servis sırası bendeydi. Bunu sayı yapmam lazımdı! Ve yaptım da, son sayıyı ben attım ve üçüncü seti almayı başardım. Gerçekten mutlu olmuştum şimdi, yine de hala çok hırslıydım. Ash'e baktım ve konuştum, ''Hey, ben oyuna şimdi başladım!'' Ash dil çıkarıp, ''Aferin sana!'' demekle yetindi. Çok yorulmuştuk bu yüzden biraz bekleyip dördüncü sete başlayacaktık.