Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Üvey Anneme Yakalanıyoruz.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Marcus L. Stanislaus
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Marcus L. Stanislaus


Mesaj Sayısı : 2117
Kayıt tarihi : 07/02/11

Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Empty
MesajKonu: Üvey Anneme Yakalanıyoruz.   Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Icon_minitimeÇarş. Nis. 06, 2011 7:16 am

İlk defa gök gürültüleriyle değil de bir kova suyla uyanmıştım. Su başımdan aşağı döküldüğünde şok etkisi yaratmıştı bende ve ağzımdan birkaç saçma sözcük çıktı. Gözlerimi açtığımda ne kadar ağabeyim Leo'yu beklesem de bana bu şakayı yapan Ace'ydi. Ace, yani Athena kulübesindeki en iyi arkadaşım. Karşımda gülme krizine girmişti ama ben bu yaptığını hiç komik bulmuyordu. Yastığımın altından kılıcımı çıkardım ve şimşek biçimine soktum. Gök gürültülerinin arasında Ace'nin yanına birkaç şimşek düşürerek sinirlendiğimi anlatıyordum. Ace sinirli gözlerle bana bakıyordu ama suyun şok etkisi geçince ben de o da gülmeye devam ettik. Bizi birbirimize bağlı tutan hususlardan biriydi şakalar. Zeus aşkına! Özellikle abur cubur savaşımızı asla unutmayacaktım! Ayağa kalktım ve Ace'nin bana uzattığı havluyla kurulanmaya başladım. Dışarı çıktık ve pegasus ahırlarına doğru yürüyorduk. Neden bilmiyorum ama Ace'yle bir araya geldiğimizde genelde pegasus ahırlarına gidip kamptan falan kaçardık. "Yine mi kaçacağız?" "Yapılacak daha iyi bir şey biliyorsan söylemekten çekinme Marcy." Şimdi ne yapacaktık acaba. "Olimpos turu iyi gider bence. Olmazsa biraz buharlaşırız falan." Andy bana bir bakış attı ama tehlikeli şeyler yapmak için doğmuştuk sanki. Pegasus ahırlarına gidip pegasuslarımızı aldık. Havalandığımızda çok eğleniyorduk her zamanki gibi. Pegasusumla tehlikeli hamleler yaparak Ace'ye şakalar yapıyordum. Arada korktuğumuz oluyordu ama aldırmıyorduk bile. Dakikalar sonra Empire State binasına vardık. İçeri girdiğimizde resepsiyondaki adamla karşılaştık. O adama gerçekten acıyordum. "600. kat lütfen." "Burada öyle bir kat yok evlat." Kılıcımı çıkardım. Sonra da kılıcımı şimşek haline getirip birkaç şimşek çaktırdım. "Evrenin tanrısı Zeus'u kızdırmak istemezsin herhalde." "Lanet olsun size melezler, çabuk olun." Olimpos'a çıktığımızda buraya kaçıncı kez gelmeme rağmen yine de dilimin tutulduğunu farkettim. Ace'ye baktığımda da onun durumunun farklı olmadığını gördüm. Olimpos sokaklarında ilerliyorduk ve birkaç küçük tanrı önümüzden geçti. Belki burada bir yerlerde babamı görürdüm. Fakat demek ki şanslı günümde değildim. Babamı görmem gereken yerde Olimpos'ta görmemem gereken tek tanrıçayı gördüm. Karşımda Hera duruyordu ve sinirli bir şekilde bize bakıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Andrea Grace Harvey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Andrea Grace Harvey


Mesaj Sayısı : 609
Kayıt tarihi : 18/01/11

Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Empty
MesajKonu: Geri: Üvey Anneme Yakalanıyoruz.   Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Icon_minitimeÇarş. Nis. 06, 2011 8:32 am

Yine odamda sıkılmış bir biçimde zaman öldürmeye çalışıyordum.Yapılacak pek bir şey yoktu.Biraz oyalanmaya çalıştıktan sonra bu işin böyle olmayacağına karar vererek hazırlanmaya başladım.Üstünde tepinmekten bozduğum yatağımı topladıktan sonra üstümü değiştirmeye koyuldum.Dar bir kot ve sıradan bir bluz giydikten sonra kulübeden dışarı çıktım.Nereye gideceğim hakkında bir kararım yoktu.Sadece rastgele bir şekilde ilerliyordum.Belki manevi kardeşim Alexis'i ziyaret ederdim.Gerçi kulübede olup olmadığı meçhuldu.Şu anda kulübesinde pineklediğine emin olduğum tek kişinin yanına gitmeye karar verdim : Marcy.Şu an ya uyuyordu ya da kanepeye yayılmış oturuyordu.Hemen yönümü değiştirerek hızlı adımlarla Zeus Kulübesi'ne doğru ilerlemeye başladım.Ahşap kapıya hafifçe vurarak beklemeye başladım.Kapıyı Zeus Kulübesi Lideri Leo açmıştı.Kendisiyle çok tanışmıyorduk.Başımla selam verdikten sonra hızla Marcy'nin odasına doğru ilerledim.Kapalı olan kapısını tıklatarak kapıyı açmasını bekledim.Tahminim üzere uyuyordu.Ses çıkarmadan içeri girdim ve horul horul uyuyan Marcy'i uyandırma denemelerine giriştim.Her ne kadar dürtsem de bağırsam da uyanmaya niyeti yok gibiydi.Kendi kendime 'Sen kaşındın.' deyip mutfağa doğru koştum.Leo'dan izin alarak dolaptan çıkardığım su şişesini kapıp tekrar Marcy'nin yanına döndüm.Öncelikle suyu azar azar dökmeye başladım.Marcy gözlerini iyice kapatarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Daha sonra elimden kayan su şişesi Marcy'nin tüm yüzünü ıslattı.Fevri bir şekilde yataktan fırlayan Marcy dehşetle bana bakarak dişlerini sıkmaya başladı.Birden yanıma şimşekler çaktırmaya başlayınca çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.Daha sonra dayanamayıp kahkahalar atmaya başladık.
Kısa bir eğlenceden sonra Marcy de üstünü değiştirip hazırlandı ve kampta dolaşmaya karar verdik.Her zaman yaptığımız gibi pegasus ahırlarına doğru ilerliyorduk.Bu bir refleks gibi bir şey olmuştu sanki.Yolda nereye gideceğimize karar vermeye çalışıyorduk.Aklımıza ilk gelen yer olarak Olimpos'u seçmiştik.Pegasuslarımızla yükselmiş ilerlerken ilk zamanlarda hissettiğim heyecanımdan eser yoktu sanki.Bütün bunlar bana sıradan gelmeye başlamıştı.Tabii Empire State Binası'nda 600. kata çıkıp Olimpos'a girdikten sonra bir kere daha yanıldığımın farkına varmıştım.Tüm Olimpos şehri bütün ihtişamıyla karşımızdaydı.12 tane devasa taht, bizim 100 katımız büyüklüğünde heykeller...Ağzım açık bir şekilde Marcy'nin yanımda olup olmadığına dikkat etmeden ilerliyordum.Çevreme büyük ilgiyle bakarken sol kolumu dürten Marcy'e çevirdim kafamı.Marcy dili tutulmuş bir şekilde sinsi bakışlarıyla bizi süzen Tanrıça Hera'ya bakıyordu.Şimdi yanmıştık.Daha doğrusu Marcy yanmıştı ama sanırım onun yanında ben de yanacaktım.Hera'nın bize 'Sizi melez buharlaştırma odamıza alalım.' demesini beklerken o sadece bizi inceliyordu.Yaklaşık beş dakika boyunca karşısında sabit bir şekilde beklerken sonunda Hera konuşmaya tenezzül etti ve ''Burada ne yapıyorsunuz melezler ?'' diye sordu.Marcy'nin zorlukla yutkunduğunu fark edebiliyordum.Ona 'Bana bırak.' dercesine baktığımda Marcy de sanki ne demek istediğimi anlamış gibi başını salladı.Titreyen sesimle konuşmaya başladım.''Şey, biz...'' diye gevelerken Hera eliyle beni susturdu ve ''Bizi meşgul etmeyin.Burası ziyarete gelip gezebileceğinizi bir müze değil.'' dedi.Konuşurken burnundan soluyordu sanki.İçimde bizi buharlaştıracağına dair bir his vardı.Marcy o anda ondan beklemediğim bir cesaretle ''Babamı görmeye geldim.'' dedi.Sesi titriyordu ama korkmuş görünmüyordu.Onu 'Ne yaptın sen ?' diyen isyankar bakışlarımla süzdükten sonra ölüm anımı beklemeye başladım.Hera'nın bunu hoş karşılayacağını sanmıyordum.Hera tüylerimi diken diken eden bir kahkaha attıktan sonra tekrar bize bakmaya başladı.Daha doğrusu Marcy'a bakıyordu.Elini Marcy'nin omzuna atıp ''Seni babana götüreyim o halde.'' dedi.Marcy de ben de bunun 'Seni öldüreyim o halde.' demek olduğunu biliyorduk.Hera, eliyle Marcy'nin omzunu sıkıca kavramış onu sürüklerken arkalarından koşmaktan başka bir çarem yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marcus L. Stanislaus
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Marcus L. Stanislaus


Mesaj Sayısı : 2117
Kayıt tarihi : 07/02/11

Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Empty
MesajKonu: Geri: Üvey Anneme Yakalanıyoruz.   Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Icon_minitimePerş. Nis. 07, 2011 7:40 am

Hera karşımıza çıktığında günümüzün berbat olacağı zaten belli olmuştu. ''Burada ne yapıyorsunuz melezler ?'' Hera'ya sinirli bakışlar atıyordum. Beni anında buharlaştırabilirdi fakat umurumda değildi. ''Bizi meşgul etmeyin.Burası ziyarete gelip gezebileceğinizi bir müze değil.'' Hera artık çok olmaya başlamıştı. Ondan hiçbir şekilde korkmuyordum. ''Babamı görmeye geldim.'' Ne dediğime kendim bile inanamadım. Andy bana "Ne yaptın sen?" der gibi bir bakış fırlattı. Hera hiç hoşuma gitmeyen bir kahkaha attı. ''Seni babana götüreyim o halde.'' Hera beni omzumdan yakalayıp Zeus ve Hera'nın Evi'ne doğru götürüyordu. Şimşeğe dönüşüp kaçmayı düşündüm fakat bunun intihardan bir farkı yoktu. Zeus ve Hera'nın evine geldiğimizde içerisinin bu kadar büyük olması beni çok etkilemişti. Ev neredeyse Olimpos'un yarısını kaplıyordu zaten. Hera karşıma geçti. "Seni küstah gerizekalı, ne cürretle buraya kadar gelmeye cesaret ediyorsun?!" Artık sinirim taşmıştı ve susmamaya niyetliydim. "Hera bu seni ilgilendirmez. Ben buraya babamı görmeye geldim ve sen bunu engelleyemezsin." Hera duyduklarına inanamıyormuş gibi baktı bana. Bu sefer kesin öldüm diye geçirdim içimden. Hera bana sinirli ve nefret dolu bir bakış attı. "Siz melezler salak olduğunuz kadar da cesursunuz. Sizin şimdi öldürmeyeceğim. Zeus ve Athena'yı boşu boşuna karşıma almaya hiç niyetim yok. Köşede durmuş Ace'ye baktım. Burada olmamızın sebebi benmişim gibi bakıyordu. Aslında bu bakıştan daha büyük sorunlarımız vardı şu anda. Ne olursa olsun gururumu Hera'nın önünde ayaklar altına alamazdım. "Tek sorunun da Zeus ve Athena olmayacağından emin ol Hera." Böyle konuşmanın aptalca olduğunu biliyordum. Göz ucuyla Ace'ye baktığımda yüzü kireç gibi olmuştu. Bu Hera'nın da sabrını taşıran son damlaydı. "Seni ahmak! Şimdi seni buharlaştı..." Buz gibi ve sinirli bir ses yeri göğü inletti. "Hera!" Adamın yüzüne baktığımda hemen yere eğilerek selam verdim. "Tanrı Zeus, baba." Ace'ye baktığımda o da benim gibi eğilmişti. Zeus eliyle bize bize kalkabileceğimizi gösterdi. Ayağa kalktığımda Zeus buz gibi bir sesle "Hera sanırım artık bulunmanın bir gereği yok. Bu melezlerle ben konuşacağım." dedi. Çok sinirli olduğu belliydi. "Marcus, sen ne cürretle Hera ile böyle konuşuyorsun ?!" Hera umurumda değildi ama babamın karşısında ezilip büzülüyordum. "Umurumda değil baba. Bana Romalı olduğumu söylemeliydin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Andrea Grace Harvey
Athena'nın Çocuğu
Athena'nın Çocuğu
Andrea Grace Harvey


Mesaj Sayısı : 609
Kayıt tarihi : 18/01/11

Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Empty
MesajKonu: Geri: Üvey Anneme Yakalanıyoruz.   Üvey Anneme Yakalanıyoruz. Icon_minitimeSalı Nis. 12, 2011 8:15 am

Marcus dik başlılık yaparak Hera'ya karşı geliyordu.'Ah evet, şimdi bizi sonsuza kadar lanetleyecek ve kısmetim kapanacak' diye düşünürken Zeus bütün ihtişamıyla yanımıza doğru geliyordu.Hera diyeceğini yarım bırakmış, bizi buharlaştırma zevkini tadamamıştı.Tanrı Zeus'un gelip Marcus'u avutacağını düşünürken tamamen yanılmıştım.Onun da Marcus'a bağırması beni hiddetlendiriyordu.Kimse ona bu kadar fazla yüklenemezdi, bir tanrı bile olsa ! Bağırmamak için kendimi zor tutuyordum.Tanrı Zeus ise bizi azarlamaya devam ediyordu.''Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz ha ?'' diye bağırıp çağıran Zeus'a diyecek tek kelime dahi bulamıyordum resmen.Tüm cesaretimi toplayarak araya girecekken o an bir Tanrıçanın ürkütücü sesini işitmiştim.''Siz !'' Her ne kadar bu sesin Tanrıça Athena'ya ait olmadığını umsam da tabii ki Kader Tanrıçaları bugün de bizden yana değildi.Athena hızlı adımlarla yanımıza gelip ''Ne arıyorsunuz siz burada ? Kamptan kaçmak ve Olimpos'ta tanrıları meşgul etmek mi ? Ecelinizi mi istiyorsunuz siz ?'' Marcus'un şimdi ne hissettiğini daha iyi anlayabiliyordum.Sesim soluğum kesilmişti.Zaten içimde kalan cesaret kırıntıları da şimdi yok olup gitmişti.Dudağımı ısırmaktan kanattığımı hissedebiliyordum.Marcus konuşacak gibi oldu ama elini sıkarak susmamızın daha iyi olduğunu belli ettim.Her ne kadar Marcy'i ikaz etsem de benim de dayanacak sabrım kalmamıştı.Boş yere azarlanmayı hak etmiyorduk.Çaresizce bakıştıktan sonra umutsuzca konuşmaya yeltendim.Zorlukla yutkunduktan sonra ''Ebeveynlerimizden beklediğimiz ilgiyi aradığımız için çok özür dileriz o halde ! Zaten binlerce kez tanrılara yardım eden melezler sizin için ne ifade ediyor ki ? Karşınızda duran et yığınlarından başka bir şey olmadığımızı düşündüğünüze adım gibi eminim !'' diye haykırdım.Aptallık ettiğimi biliyordum, ama kendime hakim olamamıştım.Athena sinirli bir şekilde bağırarak ''Sesini yükseltme !'' dedi.Başımı 'boş versene' dercesine salladıktan sonra Marcy'i kolundan sürüklemeye başladım.Marcy muzurca gülerken ''Konuşmayacaktık değil mi ?'' diye sordu.Ona hafifçe vurduktan sonra başımıza bela almadan önce gitmeye karar verdik.İçimizdeki buruklukla asansöre binerken üvey annemle Athena'yı karşılaştırmadan duramıyordum.Şu anda 'gerçek' bir anneye ihtiyacım vardı.

~ Marcy'nin de ekleyeceği bir şey yoksa RP bitmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Üvey Anneme Yakalanıyoruz.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Harpyalara Yakalanıyoruz.
» Pegasusumla Harpyalara Yakalanıyoruz
» Anneme Özlem
» Anneme Uçuyorum.
» Anneme ziyaret

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Olimpos Şehri :: Zeus ve Hera'nın Evi-
Buraya geçin: