O gün Amprhirite kızı olan arkdaşım İris ile birlikte kano gölüne gittik.Aslında onun zoruyla gittik sonuçtu annesi deniz tanrıçasaydı suyla burun buruna olmaktan hoşlanıyordu.Oflayarak homurdandım ve "Off İris beni niye buraya getirdin burası sıkıcı bildiğimiz Afrika kanolarıyla dolu bir göl."dedim.İris suya aşık olmuş gibi, zaten öyle "Arc sussana işte ne güzel deniz kokusu."dedi.Ardından denizin kokusunu içeri çekti sinirden kudurmuş bir şekilde, gülüp oynayan ya da İris gibi denizi koklayan çocuklara bakıyordum.Mırıldanarak "Umarım sıradışı bir şey olur."dedim.İris ise sinirli bir şekilde "Seni duydum umarım bugün hiç bir sıradısı bir şey olmaz."dedi.Amphirite çocuğuyla yapılabilecek bir macera arıyordum.Acaba çocukların saçlarını yosunlamı kaplasak ve sonra Kherion'a mı yakalansak, yok olmaz.Aklıma Amphirite takıldı acaba kimdi bunu öğrenmek amaçlı İris'e "İris Amphirite'yla tanıştın dimi nasıl birisi?"diye sordum.Soruyu sormamla İris'in yüzünün buruşması bir oldu sonra bana dönerek "İyi biri yani umarım öyledir şu ana kadar bir kere onu gördüm."dedi.İris'i anlayabiliyordum bende annemi bir defa görmüştüm.Sonra aklıma mükemmel bir fikir geldi heyecanla İris'e "İris anneni ziyarete ne dersin?"dedim.İris elini çenesine koydu ve düşünmeye başladı.