Artık Melez Kampına iyice alışmıştım . Her gece en sevdiğim şey olan yatağıma uzanıp aklımdaki bütün düşünceleri boşaltma işlemini yaparken birden aklıma New York'da ki annem geldi . Uzun zamandır görmüyordum . ''Kesin beni çok merak etmiştir''diye düşündüm . Yataktan fırlayıp sakladığım flüdümü sırtıma asıp ceplerimi yokladım . Cebimde bir tane karamelli draje kalmıştı . Gerçi bunu kendim için saklamıştım ama yapacak bir şey yoktu . Tam kapıdan dışarı çıkarken silahlarımın bulunduğu bilekliği unuttuğumu fark ettim. Ses çıkarmadan gidip bilekliğimi aldım. O kolumda olunca kendimi güvende his ediyordum. Boş bir alana çıktım. Sonra drajeyi havaya fırlattım ardından bu senin için karemel diye seslendim . Karamel drajeyi havada kaptı ve hemen mideye indirdi . Bunu yapmak ben daha çok istiyordum ama ona nasip oldu. Karamel o bembeyaz gözleri ile adeta bana "Nereye yolculuk ?" diye soruyordu . Üstüne atladım . Kulağına " New York'a gidiyoruz"dedim . Aniden havalanıp tam gaz yol almaya başladı . Eğer şansım yaver gitmese idi yere kapaklanmış ve bir kaç kemiğimi kırmıştım . Tam bunu düşünürken New York'a daha önceden bir kez gittiğimi hatırladım . Acaba annem neden hiç aklıma gelmemişti? Onu çok boşlamıştım . Belkide öldüğümü sanıyordur . Bir an önce New York'a varmalıydım .
New York'a vardığımda Karamele kalanını ben hallederim dostum dedim . Karamel bana bir kez baktı . Adeta dikkatli ol der gibi bakıyordu . Belkide teşekkür etmiştir ama ben onlar ile konusamadığım için ne dediği hakkında bir fikrim yoktu . Karamel arkasını dönüp havalandı . Tekrar New York'da idim . Etrafıma biraz bakınınca Evden çokta uzakta olmadığımı gördüm . Koşarak eve doğru yol almaya başladım . 5 dakika sonra evde idim . Kapıyı çaldım . Çok heyacanlıydım . Uzun bir aradan sonra annemi görecektim . Ama hayallerim bir anda yıkıldı . Çünkü kapıyı kımse açmamıştı . Annem Dışarda olmalı idi . Akşamın bu saatinde annem nerede olabilirdi ? diye düşündüm . Aklıma telefon etmek geldi . Sonra aklıma cebimdeki telefon geldi . Çıkartıp annemi aradım . Çok heyacanlı bir şekilde annem telefonu açtı . Oğlum ? Sen misin ? diye sordu. Evet benim anne diye cevap verdim . Çok sevinmişti . Nerede olduğunu sordum . Marketteyim 15 dakikaya geliyorum dedi. Tamam kapının önünde bekliyorum diye karşılık verdim . Bahçeye çıkıp çimlerin üstüne oturdum . Birden benden yaklasık 10 metre uzakta bir Stymphalian Kuşu duruyordu . Ani bir hamle ile bana doğru atıldı . Hızlıca kaçıp bir bıçak fırlattım ." Ahh ! Yine ıska ! " diye homurdandım . Önümde koskoca bir yaratık duruyordu ama bu kimsenin dikkatini çekmemiş gibi gözüküyordu . Sanırım sis yüzündendi . Canavar bağırınarak bana bir kez daha üstüme atıldı . Bu yaratığın zayıf noktası kafasında bir yerlerdeydi . Oraya Rüya'yı saplamam imkansızdı üstelik bu yaratık uçuyordu da ! Birden aklıma flütüm geldi büyülü melodiyi hızlıca çalarken beni sokak müzisyeni sanan bir vatandaş önüme para bile attı . Sonunda flütüm gerçek formunu almıştı . Nişancılığım henüz her hedefi vuracak kadar iyi olmadığından savunmasız gibi durup yaratığın üstüme doğru gelmesini bekledim yaratık iyice yaklaştı ve Baamm !!! yaratığı vurmuştum mermi buharlaşmış ve yaratık uykuya dalmıştı hemen kafasına Rüya'yı sapladım ve yaratık buharlaştı . Birkaç dakika sonra silah normal formuna dönmüştü . Biraz daha bekledikten sonra annem geldi ve eve çıktık .
Annem evde bana sıkıca sarıldı . Ona her şeyi anlattım melez kampını , pegasusları ve canavarları -bana saldırdıkları bölümü geçmiştim - . Heyecanla lafımı bitirdiğimde " Era tüm bu olanları biliyorum . " dedi . Hatta babamın Hypnos olduğunu bana bir sene sonra söyleyip beni kampa yollamayı düşünüyormuş . Bu lanet olası canavarlar yüzünden bir sene erken gitmiştim . Odam yavaş yavaş yapılıyordu annemle birlikte önemli eşyalarımı bavula doldurmuştuk . Saat akşamın 3ü idi . Artık gitmem lazımdı . Anneme " Gitmem gerek . " dedim . Elime yirmi dolar koydu ve bana uzunca sarıldı . Evden çıktığımda Karamel'i çağırmak için elim cebime gitti fakat hiç karamelli draje yoktu . Bir markete girdim ve 5 kutu karamelli draje aldım . Yedek olan 4 kutuyu bavuluma sokuşturdum . Drajeyi havaya attığımda her zamanki hızında Karamel geldi . Bavulu görünce biraz üzülmüştü sanırım .
Bavul yüzünden biraz yavaş gitsek de sonunda kampa gelmiştim . Pegasusuma bir draje daha verip teşekkür ettim . Kardeşlerimi uyandırmadan bavulumu henüz yapım aşamasında olan odama getirdim . En sonunda güzel bir uykuya daldım .