Terra M. Winchester Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 749 Kayıt tarihi : 18/02/11
Konu: Lanet olasıca telefon(Görev 65) Perş. Mart 03, 2011 8:45 am
Otobüsten iner inmez New York'taydım. Kamp'tan kaçmıştım. May'i görecektim. Acaba ne yapıyordu? Beni merak etmiş miydi?
Cep telefonumdan May'i aradım. (Başka nereden olabilirdi ki zaten? ) İlk çalışta açtı.
"Nikki!" diye tiz bir çığlık attı May.
"May, sus! Neredesin?" dedim.
May yine tiz bir sesle konuştu. "Asıl sen neredesin?! Kaç haftadır ortalarda yoksun?"
Bu sorunun geleceğini biliyordum. Bu yüzden "Yav sen boşver bunları, neredesin onu söyle. Şimdi size geliyorum." dedim.
"Ben evdeyim. Evimin adresini biliyorsun zaten."
Bunu öğrendiğim iyi olmuştu. "Evet. Ben şimdi yola çıkıyorum. Görüşürüz." deyip telefonu cebime koydum. Ve taksi beklemeye başladım.
"Taksi!" diye bağırdım. Taksi durdu. Taksiciye May'in evinin adresini söyledikten sonra parayı verdim. Gerçi adam beni evin tam önünde indiremezdi. Biraz mesafe yürümek zorundaydım.
Taksiden inip yürümeye başladım. Biraz daha yürümeye devam ettim. Önümde çıkmaz bir sokak vardı. Bu ürpermeme neden oldu. Çıkmaz sokakları hiç sevmezdim. Gözlerimi daha da açarak yürümeye devam ettim. Bu sokağın sonuna gelince rahat bir nefes almam gerekirdi değil mi? Ama hayır! Çünkü önümde başka bir çıkmaz sokak daha vardı. Ve bu sefer sokaktaki evlerin hepsi terkedilmişti. İçimi huzursuz bir duygu kaplamıştı bir anda. Sanki duvarlar bile beni izliyormuş gibi hissediyordum. Bu hissi sevmemiştim.
Bana yaklaştığı anda gördüm. Bir drakondu bu, yani yılan kadınlar. Ama onu fark etmekte geç kalmıştım. O üstüme çullanırken kılıcımı çekip kuvvetli bir hareketle savurdum. Kadın yana çekildi. "Hepsi bu mu melesss?" diye tısladı. Drakon nasıl beni burada bulabilmişti ki? Bu soruyu sorduğum anda cevabını bildiğimi fark ettim. Cep telefonu! Melezler için cep telofonlarını açık bırakmak demek herhangi bir canavara "Gel buradayım! Hadi beni kıyma yap!" demekten farksızdı. Ve ben May'le konuştukta sonra telefonu kapatmayı unutmuştum. O anda içimden cep telefonumu fırlatıp atmak geldi ama şimdi zamanı değildi. Lanet olasıca telefon...
"Ne oldu meless? Ne zaman bu drakon beni yiyecek diye ağlamaya başlayacakssın?" dedi yılan kadın gülerek. Bu gülüş beni sinirlendirdi. O yaratığın önünde beni yiyecek diye ağlamamın hayali bile korkunçtu. "Hayır!" diye bağırdım drakona ustaca bir hamle yaparken. Drakonun toza dönüşmesini bekledim. Ama öyle bir şey olmadı. Birden drakon gözden kaybolmuştu. Etrafıma bakınıp onu arıyordum ki, arkamda bir hışırtı hissettim ve hızla o yöne döndüm.
Drakon kendime gelmeme fırsat vermeden pençelerini açıp "Geber melesss." dedi. Ve hızlıca üstüme çullandı. Kılıcımı kaldırıp savurdum ama bu arada drakonun pençeleri göğsüme geldi. Ve göğüs kafesimde büyük bir acı hissettim. Hayır, bayılmamalıydım! Ama yavaş yavaş bilincim kapanıyordu! Bayılmadan önce tüm gücümü toplayıp kılıcımı drakonun kalbine saplayıp yana çektim. Toz olup patladığını görüp görmediğimi hatırlamıyordum ama büyük ihtimalle öyle olmuştu. Çünkü bayılmadan önce gördüğüm son şey havada toza benzer bir duman olmasıydı. Sonrası büyük bir boşluk...
Konu: Lanet olasıca telefon(Görev 65) 
Perş. Mart 03, 2011 8:45 am
) İlk çalışta açtı.