Bugün çok büyük bir yarış vardı. Bayrak kapmaca yarışlarının zamanı gelmişti. Mavi takımda; Athena, Ares, Nyks ve Dionysos kulübeleri vardı. Kırmızı takımda ise biz ve geri kalan kulübeler. Sabahleyin yarış başlatıldı. Herkes elinden gelen mücadeleyi yapıyordu. Buna bende dahildim. Düşmanların bulunduğu tarafa yavaş yavaş ilerliyordum. Aynı zamanda da çok dikkatliydim. Birkaç defa düşman tarafla karşılaştım ama önemli bir çatışma olmadı. Hep bir aksilik çıkıyordu ve Mavi takım elimizden kurtuluyordu. Onlar sayıca azdı. Dolayısıyla fazla çatışmalara girmek istemiyorlardı. Bu çok mantıklıydı ve bunu uyguluyorlardı. Bir türlü onları ele geçirememiştik. Bu yarışı kaybetmemiz gerekiyordu ama gel gör ki zaferle sonuçlanmadı. Akşama doğru düşman takım beklenmedik şekilde tüm savunmamızı bitirdi ve bayrağı kaptı. Bayrak kapmaca yarışını onlar kazanmıştı. Bu çok kötü bir durumdu. Hem bayrak kapmaca yarışının kaybetmenin hüznü hem de kulübe puanlamalarına etki etmesi bu durumu çok kötü bir hale getiriyordu. Herkes dağıldıktan sonra ben hala ormandaydım. Bugünün felaketini üzerimden atamamıştım. Kendimde hatalar aramaya başladım.
Belki daha iyi savaşsaydım bu yarışı kazanacaktık. Dışımdan kendime "Yapma Elena, sırf senle olacak bir iş değil bu." dedim. Bu doğruydu. Ben ne kadar iyi olursam olayım sonuçta bu bir takım oyunuydu ve biz kişi sayımız fazla olmasına rağmen kaybetmiştik. Sinirle ayağımı yere vurdum. Tabii bu sinirimi almak yerine daha da sinirlendirmişti çünkü ayağım çok acımıştı. İçimden lanetler okuyarak yere oturdum. Sırtımı da bir ağaca verdim. Ayağımın acısı yavaş yavaş geçiyordu. Ancak gece de olmaya başlıyordu. Geceleyin ormanda tek başına olmak yapabileceğin en deli şeydi herhalde. Buradan ayrılmalıydım ama yalnız kalmak istiyordum. Bunun tek yolu da ormanda kalmaktı. Düşüncelerime daldım. Türlü türlü şeyler düşünüyordum. Özellikle yarışmadaki anıları kafamdan atamıyordum. Ancak garip ve ürkütücü şeyler duymamla düşüncelerimden çıktım. Kimin en ses çıkardığını bilmiyordum ama korkmaya başlamıştım. Hemen ayağa kalktım ve geldiğim yöne yürümeye başladım. Ayağım biraz sızlasa da çok kötü değildi. Uzun bir süre daha yürüdükten sonra ormandan çıkmayı başardım. Üzerimden bu korkuyu attıktan sonra sakin bir şekilde kulübemin yolunu tuttum.