Mirabella LaPiere Demeter'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 863 Kayıt tarihi : 01/11/10
| Konu: Tuhaf bir galibiyet Perş. Mart 24, 2011 2:44 am | |
| Bu sefer kırmızı takımdaydı, her ne kadar kırmızı forması saçlarında ki küçük mavi tokalara uyum sağlamasa da pek umursamamıştı. İçinde bulunduğu anda tek düşündüğü o bayrağı ele geçirmek ve yarışı kazanmaktı. Aslında düşündüğü daha önemli mevzular hep vardı fakat onun için önemli olan anı yaşamaktı, zaten bu sebeple hep içinde bulunduğu durumu ön plana atarak başarıyı sağlamak için kullanırdı. Zihninden geçen de buydu, içinde bulunduğu durumu düşünmek… Ona verilen görevi yerine getirmek adına ormana doğru gidip etrafı kolaçan etmeye başladı. Diğerlerinin ne yaptığı hakkında bir fikre sahip değildi, fakat herkesin elinden gelenin en iyisini yapacağını biliyordu. Bu sebeple merak duygusunun oluştuğu pek söylenemezdi, kendi görevini kusursuz bir şekilde yerine getirdiğinde içinde bulunduğu durumda olayların kendi aleyhinde gerçekleşeceğini biliyordu. Etrafta dolanarak gelen birinin olup olmadığına bakmaya başladı, fakat orman da her zaman ki gibi sadece ağaçların hışırtıları ve kuşların çıkardığı melodik sesler hakimdi. Sanki gökkuşağının içine almış bir kazandan çıkan çiçekler etrafı rengarenk büyüleyici bir renkle kaplamıştı. Orman görevinin ona geldiği için kendisi şanslı hissediyordu bir açıdan, kimi zamanlar huzurun sadece tek başına kalıp çevrenin büyüsüne kapılmak olduğunu neredeyse unutmuştu. Lakin bu pek uzun sürmemişti, çalıların ardından gelen ses onu bu büyüden uzaklaşmasına sebep olmuştu, bir anlık içine düştüğü hayal dünyasından uzaklaşıp yeniden evrene dönüştü.
Ağacın arkasına gizlenerek gelen kişinin kim olduğu konusunda bir fikir sahibi olmaya çalışıyordu. Gelen kişi her kimse kendisini görmesini istemiyordu, arkadan gizlice yaklaşıp engellemekti amacı. Lakin gelen kişinin kardeşlerinden Sofie olduğunu görünce derin bir nefes almıştı, fakat onun gelme amacını bir türlü anlayamıyordu. Şuan mavi takımla rekabet etmesi gerektiğini düşünüyordu, belki de ona doğru yaklaşan birini haber vermek için gelmişti. Yahut destek olmaya… Sofie’nin neredesin demesiyle düşünceleri birden bir ters tepmişti. Olanları anlayamıyordu, bulunduğu konumda olması gerekliydi ve zaten öyleydi de. “Ne demek istiyorsun? Burada durmuş daha deminden beri etrafı gözlüyorum.” Sofie’nin kardeşinin henüz haberleri almadığını öğrenmesiyle yüzünde beliren gülümseme bir olmuştu. Anna ise bunu anlayamıyordu, meraklı bir küçük çocuk edasıyla aklında ki sorulara cevaplayacak olan soruyu sordu “bu kadar komik olan ne?” Sofie elini kardeşinin omzuna koyup “hadi, kutlamaya gidiyoruz, kazandık.” Genç kız olayları hâlâ anlayabilmiş değildi, yarışın bitişiyle başlayışı sanki bir anda olmuştu. İçinde bulunduğu durumdan tahmininden daha çok uzaklaştığına kendisine yediremiyordu, lakin diğer yönden kazandıkları için yüzünde hafif bir tebessüm oluşmuştu.
| |
|