Bugün Pegasus bakmak istiyordum. Alexis bana herkesin pegasusu olduğunu nlatmıştı dün. Herkesde olduğunu duyunca belli etmesem de çok kıskanmıştım. Bugün benim de olacaktı işte.
Pegasus ahırlarına geldiğimde bir sürü pegasus vardı. Tabii ki çoğu sahipliydi. Sahipsizleri vardır mutlaka. Nereden bildiğimi bilmiyordum ama sahipsizler vardı.
O sahipsiz pegasusları bulmak için bayağı yürümem gerekti ama onları bulmuştum sonunda. Sahipsiz pegasusların çoğusu çok güzeldi. Hangisiyle başlasam bilmiyordum ki.
Önüme gelen ilk ahıra geldi. Bu pegasus pek hoşuma gitmemişti. Beni seven pegasusu arıyordum. Bana sıcak bir şekilde bakan. Boş yere bir pegasus ahırına girmek pek hoşuma gitmemişti doğrusu. En sonunda yan tarafımdaki bir pegasus bana sıcak geldi. Belki de gözlerimiz buluştuğu içindi. Ama yine de o pegassun ahırına girdim.
Bu pegasus beni seviyor derken haklıymışım. Ben boynunu okşar okşamaz gevşedi ve uyuklamaya başladı. Uykusu vardı anlaşılan. Pegasusumun gözleri kapanırken kulağına bir şeyler fısıldadım.
"Senin adın bundan sonra Malefiz. Hadi uyu şimdi." dedim benden çıktığına inanamadığım sevgi dolu ber sesle ve pegasusum bir köşeye kıvrılıp uyumaya başladım. Ben de sessizce ahırından çıktım.