Kevin'den öğrendiğime göre pegasuslar gerçekmiş ve onlara sahip olabiliyormuşuz.Başta inanmamıştım ama tüm yaşadıklarım aklıma gelince neden olamasın dedim.Kendisinden pegasusları göstermesini istedim.Altı yaşındaki bir kız gibiydim çünkü en büyük dileğim gerçek oluyordu.Bir pegasus görecektim hatta birine sahip olabilecektim.Kevin beni pegasus ahırına getirdi.Kendi pegasusuyla ilgilenmek istediğini söyleyerek ayrıldı. Arada kişneme sesleri geliyordu.Yavaş yavaş geziyordum.Bir tanesi vardı diğerlerinden çok farklı gözükmüştü gözüme.Simsiyah tüyleri vardı.Kanatlarından birinde gümüş rengi benek vardı.Çok güzeldi hayranlıkla onu izliyordum.Ona doğru yaklaştım.Biraz korkuyordum, korktuğumu anlayınca geri çekildi.Korkumu yenme zamanı gelmişti.Elimi ona uzattım kafasını eğdi ve onu sevmeme izin verdi.Evet pegasusumu seçmiştim.
"Seçebilmişsin.Adı ne olacak?" dedi Kevin.
"Patasana.Oyuncak pegasusumun adıydı.Gerçi o beyazdı ama olsun.Bu daha sevimli. dedim.
"Onu sık sık ziyaret etmeyi unutma.Çok hassas hayvanlardır."
"Anlaşıldı.Görüşürüz Patasana." dedim ve Patasanadan heyecanlı bir kişneme geldi. Etrafıma merakla bakarak ahırlardan ayrıldık.