Bugün ilk defa kampa gelmiştim. Aslında bu hareketim çok tehlikeliydi ama davamız için bu çok önemliydi. Her bir meleze ihtiyaç vardı ve onların gelmesini beklemek yerine ben onlara gitmeye karar vermiştim. Ama şans benden yana değildi, kimse gelip gitmiyordu. Kampı gözetlediğim zamanlarda buranın melezlerle dolup taştığını görmüştüm ama şimdilik sadece ben vardım.
Birkaç dakika sonra bana doğru yaklaşan tereddütlü ayak seslerini işittim. Ama istifimi bozmadan gelen kişinin bana yaklaşmasını bekledim. Görüş alanıma girdiğinde bu kızın Ares kızı Nicole Avery Johnson olduğunu fark ettim. Genelde melezler bana nefret dolu bakarlardı ama Nicole sadece meraklı ve hayran hayran bakıyordu. "Tanrıça Khione..." dedi. Evet, beni tanıyordu, ben de onu tanıyordum. Uzun zaman onu uzaktan izlemiştim ve onda farklı bir şeyler olduğunu biliyordum. Ona gülümseyerek "Merhaba Nicole." dedim ve yanına yaklaştım. Nicole şaşırdı ve "Siz adımı bili-" "Evet, adını biliyorum Nicole. Seni uzun zamandır izliyorum." dedim ve bu sözümden sonraki tepkisini izlemeye başladım. Şaşırmıştı ve yüzünde hafif bir tebessüm belirdi. Ardından "Sen sormadan ben söyleyeyim Nicole, buraya senin için geldim." dedim. Nicole iyice afallamıştı, gözlerini kocaman açarak "B-beni mi ?" diye sordu ürkekçe. Yüzüme en tatlı gülümsememi oturtmaya çalışarak "Evet tatlım, senin yardımına ihtiyacım var." dedim ve bakalım nasıl bir tepki gösterecek diye onu süzmeye başladım.