"Beni takip et Jabby. İşte bu senin için cephanelikten çaldığım kılıç kendine ait bir silahın olana kadar bunu kullan. Bana yardım etmeni istediğim bir görev var." kulübesinden sabahın köründe sürükleyerek peşimden çağırdığım yeni dostum ne olduğunun farkında bile değildi. Ancak yinede kılıcı alıp kafasını salladı. Beni takip ediyordu. Kamp meydanından geçerken kimsenin bizi görmediğinden emin olmak için etrafıma bakındım. Bu yaptığımız başımıza büyük bir dert açabilirdi. Bir süre yürüdükten sonra ormanlık kısma gelmiştik. Rahat bir soluk aldıktan sonra konuştum. "Kampa alışabildin mi? Kardeşlerinle tanıştın mı?" Jabby düz bir ses tonu ile cevap verdi. "Kamp harika biryer ancak henüz hiçbir kardeşim ile tanışamadım. Tam olarak nereye gidiyoruz?" Meraklı ve heyecanlıydı bu soruyu sorduğunda. Gizemli bir ses tonuyla cevap vererek heyecanının artmasını sağladım. "Labirent hakkında ne biliyorsun?..." Heyecanla soluk alıp yeni oyuncağını arkadaşlarına anlatan küçük bir çocuk gibi konuştu. "Herşeyi Mark bana tüm hikayeyi anlattı. Oraya mı gidiyoruz? Yaşasın!"