Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dostumu Arıyorum.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Dostumu Arıyorum. Empty
MesajKonu: Dostumu Arıyorum.   Dostumu Arıyorum. Icon_minitimePaz Ara. 19, 2010 2:54 am

Okuduğum kitapta kızın annesi ölüyordu. Bunu düşününce annemi çok özlediğimi hissettim. kulübede kardeşlerim olduğu için montumu üzerime geçirerek kulübeden çıktım. Yürüyüş yaparken telefonu çıkarıp evi aradım. Bu arada soğuktan donmak üzereydim. Eldivenlerimi almadığıma pişman olmuştum. Yol üzerindeki meşe ağacına dayanarak telefonu kulağıma götürdüm. Arıyordum, ama açan yoktu. Telefonu kapadıktan sonra bir süre orada öylece dikildim. Annem bu saatte neden açmamıştı telefonu?
Giderek telaşlanmaya başlıyordum. Kolumdaki saate bakınca aradan yarım saat geçtiğini fark ettim. Telefonu tekrar cebimden çıkararak evi aradım. Ne yazık ki annemin cep telefonu yoktu. O yüzden evde olmadığı zaman ona ulaşamıyordum. Ve o kadar çok özlemiştim ki, mutlaka sesini duymalıydım. Telefonuma çıkmayınca da oldukça merak etmiştim. Ancak bu sefer telefonu açtı. '' Buyurun.'' dedi. Sesi ağlamaklı gibiydi. ne olduğunu çok merak ediyordum. '' Anne, benim Amanda. Ne oldu sana? Yoksa kötü bir şey mi var?'' sesim endişeli çıkıyordu. Çünkü annemi yalnızca bir kez ağlarken görmüştüm. Şimdi de sesi ağlamaklıydı. Amy'e bir şey mi olmuştu yoksa?
Annemin telefonda ağlamaya başladığını anlayınca benimde gözümden yaşlar dökülmeye başladı. '' Drays, Drays öldü Amanda.'' dedi. ''Drays!''
Gözyaşlarımı durduramıyordum. Drays benim satirimdi. Koruyucum, dostumdu. Ve şimdi öldü haberini alıyordum. ''Amanda sakin ol.'' diyordu annemin yumuşacık sesi. Ama sakin olabileceğimi sanmıyordum. Böyle bir durumda nasıl sakin olabilirdim?
''Anne sonra ararım.'' dedikten sonra telefonu yüzüne kapayıp cebime koydum. Gideceğim yer açıktı; Asphodel Tarlaları!
Hava karanlık olduğu için elimden geldiğince dikkatli olarak koşuyordum. Gözyaşlarım hala durmak bilmiyordu. Hoş, böyle bir durumda nasıl ağlamayacaktım ki?
Nihayet Pegasus ahırlarına varınca hemen Morgana'nın yanına koştum. Bir süre ona sarılarak ağladıktan sonra '' Los Angeles'a gidiyoruz.'' dedim. Los Angeles'ta ki girişten ölüler diyarına geçecektim. Ve Drays'ı görecektim. Uçarken hala ağlıyordum. Saçlarım yüzüme yapışmıştı. Rüzgar yüzüme vurdukça üşüyordum. Nihayet girişin önüne gelince Morgana'yı ahırına yolladım. Asansörler aşağıya indim. Etrafta ruhları gördükçe tüylerim diken diken oluyordu. Gölden geçtikten sonra kontrol yeri gibi bir yerden geçmem gerektiğini daha önce duymuştum. Üç kafalı bir köpek duruyordu. Kontrolü de o yapıyor olmalıydı. Benim ölümlü olduğumu anlayınca beni içeri sokmayacağı ortadaydı. Kontrol yerine gelince köpeğe ilizyon göstermeye başladım. Yeteneğimi gerçekten çok seviyordum. Onu boşluktaymış gibi bırakmışken hemen koşarak karşı tarafa geçtim. Artık ruhların arasında Drays’ı arıyordum. Yaptığım saçma bir şey olduğunu bilsem de aklıma başka bir şey gelmiyordu. Son bir kez olsun Drays’ı görmek, ona sarılmak, onunla konuşmak istiyordum. Gözyaşlarım hala akmaya devam ederken ruhları gördükçe korkuyordum.

Bir sürü ruh. İyi veya kötü. Bu kadar çok ruhun arasında Drays'ı nasıl bulacağımı bilmediğim için ilerlemeye devam ettim. Ruhlardan birine sorsam daha mı çabuk bulurdum acaba?
Ben bu düşüncelerle ilerlerken arkamdan ''Amanda!'' diye bir ses geldi. Tanrım!
Bu sesi tanıyordum. Bu Drays'tı. Koşarak ona sarıldım. Daha doğrusu sarılmak denemezdi. Bütün vücudu şeffaftı. '' Burada ne arıyorsun?'' diye sordu. Ne aradığım açık değil miydi? ''Seni arıyorum tabi ki!'' diye bağırdım. Gözyaşlarım hala durmadığı için yüzümün halini gerçekten merak ediyordum. '' Amanda, hemen buradan gitmelisin. Ben iyiyim. Yani öldüm ama iyiyim. Seni gördüğüme de çok sevindim.''
'' Bu kadar yolu geri dönmek için gelmedim ben Drays. Sana ne oldu?'' dedim, titreyen sesimle. Canavarlarla savaşmıştı? Ne olmuştu?
'' Kampe...'' dedi. Ah lanet olası Kampe. Şimdi anlıyordum. Ve onu yok etmek için elimden geleni yapacaktım. Bu sırada yanımıza biri geldi. '' Sen ölümlü melez, burada ne arıyorsun?'' dedi. Sesi oldukça kalındı. Tam konuşacakken Drays '' Şimdi gidiyordu.'' dedi. Bana da imalı bir şekilde baktı. Gitmem gerektiğini anladım. Son kez onun gözlerinin içine bakarak '' Her zaman dostum olarak kalacaksın.'' dedim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dostumu Arıyorum.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Arıyorum!!! (Acil sevgili arıyorum.)
» Avcı Dostumu Ziyaret
» Dostumu ziyarete gidiyorum.
» Yeni Dostumu Belaya Bulaştırıyorum-1
» Yeni Dostumu Belaya Bulaştırıyorum-2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Yeraltı Dünyası :: Asphodel Tarlaları-
Buraya geçin: