Onca antrenmandan sonra kendime izin vermiştim. Ama boşboş dolaşmaktan başka hiçbirşey yapamadım. Gerçekten boş boş dolaşmak hiç bana göre değilmiş. Bir kaç yer gezdikten sonra kano gölünün yakınlarında durdum ve etrafa bakındım. Gerçekten yapacak bir şeyim yoktu. Benim hayatım bundan mı ibaretti? Zorlu antrenmanlar ve zorlu dövüşler... Eskiden anneme işkolik olduğu için kızardım ama bende işkolik olup çıkmışım. Evet doğru,benim iki annem var. Birisi tanrıça olan, diğeri ise beni evlat edinen ölümlü bir işkolik... Kano gölünün iskelesinde dikilip saçma düşüncelerimle savaşırken birden birisi.''Hey! Zack!'' diye bağırdı. Arkamı döndüğümde bağıran kişinin arkadaşım Claire olduğunu gördüm. Üzgün olduğumu gizlemeye çalışarak gülümsedim ve ''N'aber?'' diye sordum.