Adya benden yay-ok takımı yapmamı istemişti. Onu kırmak asla istemezdim. Bunun için Artemis kulübesine gittim. İçeri girdiğimde Adya dışında kimseyi göremedim. Adya koltuğa oturmamı söyledi. Dediğini yaptım ve gösterdiği koltuğa oturdum. Sonra yanımda getirdiğim malzemeleri çıkardım. Ben onları ayarlarken Adya bene abur cubur getirdi. Bir yandan yiyordum bir yandan yay-ok takımı yapıyordum. Adya dikkatlice beni izliyordu ve merak ettiği şeyleri soruyordu. Ona her şeyi anlatıyordum. Bir süre sonra takımı yapmayı bitirdim. Sadece işlemeleri kalmıştı. Onu da Adya'nın istediği gibi yapmam iki dakikamı almadı. Adya şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bu kadar işi kolayca yapabilmem babamdan gelen bir yetenekti. Bunu herkes biliyordu ama nedense herkes büyüleniyordu. Bununla ilgili Adya'yla konuşurken odanın ortasında görüntü belirdi. Başta ikimizde ne olduğunu anlayamadık ama sonra görüntünün içinde Zeus belirince bunun İris mesajı olduğunu anladık.