Sabah erken kalkmayı düşünmüyordum ama birden odama dalan birinin çıkardığı kapı sesi yüzünden yataktan hoplayarak kalktım. Yere yapıştığım için bir yandan inleyerek diğer yandan kafamı ova ova doğruldum. Karşımda hiç tanımadığım bir melez vardı. Nefes nefese bir yere çökmüş oturuyordu. Minyon tipli bir kızdı. Sarı saçları vardı. Gözlerini ise hiç sevmediğimi söylemeliyim. Kedi gözü gibi bir şeydi. O yüzden dikkatimi başka bir yere verdim. Ayağa kalkıp yerddeki yorganımı yatağa attım. Kollarımı belimde birleştirdim ve gözlerimi kısarak kıza dik dik bakmaya başladım. Kız farkında değil gibiydi ama çok geçmeden fark etti ve korkakça doğruldu.
“Umarım beni uykumdan uyandırmak için iyi bir sebebin vardır.” Kız iç geçirerek
“Kaldırmak istemezdim ama Kheiron seni çağırdı.” dedi. Bir anda şaşkınlıkla gardımı düşürdüm. Kheiron beni mi çağırmıştı? Hay ben böle işin içine. Kıza sebebini soramadan kız beni çekiştirmeye başladı. Ama pek kuvvetli değildi. O yüzden pek işe yaramadı. Geceliklerimle dışarı çıkamazdım. O yüzden hemen bir şeyler geçirdim üztüme ve sonra gergin bir şekilde kızla birlikte büyük eve gittim. Kapıdan içeri girince tanıdık bir yüz gördüm. Bu Leo’ydu. Kocaman gözlerimi Leo’nun üstüne diktim.
“Niye bana öle bakıyorsun?” Sonra Leo’ya yalaşıp dürtükledim.
“Senin burda ne işin var.” Bir kediyi andırıyordum.Leo geriye iki adım attı.
“Kheiron çağırdı. “ Gözlerimi kırpıştırdım.
“Sen de mi?” O daha cevap veremeden Kheiron geldi. Bize birer sandalye gösterdi ve sonra minyon tipli kıza çıkmasını söyledi. Sonra da uzun uzun konuştu. Konuşması bittiğinde Leo ile birbirimize baktık. Sonra kheiron
“Eee kabul ediyor musunuz?” dedi.Leo ile hiç tereddüt etmeden
“Evet “ dedik.
“O halde hemen hazırlanın. Kampçılar uyanmadan gidin.” Hemen büyük evden çıktık.
“Ahırda buluşuruz.” dedim. Koşturarak kulübeye gittim. Gerekli olan tüm eşyaları çantama doldurdum. Sonra her şeyi gözden geçirdim. Mutfakta kendime biraz yiyecek aldım. Çantama doldurdum. Ahırda Leo ile karşılaştım. Fearless’i ahırdan çıkarmıştı. Ben de Jaune’yi çıkardım.
****
Planımızı tartışa tartışa Em Teyze'nin Bahçe Cüceleri Mağazası’na varmıştık. Pegasuslardan inip onlara bize yakın ama güvenli bir yere gitmelerini söyledim. Gözlerini de korumalarını tembih ettim. Leo ile gözgöze geldik.
“Önden buyur.”dedim. Leo’nun titrediğini görüyordum.
“Önce bayanlar.” Dedi. Derin bir nefes aldım ve kapıdan içeri girdim.