‘‘Ben yeteneksiz değilim tamam mı?’’ Kıza sinirle bağırdım. Tanrım, lanet olsun! Bir Afrodit kızı ile kavga ediyordum. Annemin beni görmemesini de umut ediyordum tabi ki. Athena kızının, bir Afrodit kızı ile kavga etmesi ne kadar büyük bir rezillikti bunun farkında mıydınız? Oldum olması 3-4 kişi hariç Afrodit kızlarından nefret etmiştim zaten. Kıza gözlerimi kıstım ve öfkeyle baktım. Kız umursamazca tırnaklarına baktı ve cevap verdi. ‘‘İyi, siz Athena çocuklarından ölesiye nefret ediyorum zaten. Düello da görüşürüz tatlım.’’ Düello mu? O lanet kız benimle düello mu yapacaktı? Üzgünüm ama bu cesareti nasıl buluyordu? Hangi yüzle? Ben ki kampta çaylakların yıllarca en korktuğu melezlerden biriydim. Lanet olsun! Sinirle ayağımı yere vururken kız uzaklaşmaya başlamıştı. Sesimin yüksek ve güçlü çıkması için bağırdım. ‘‘Görüşürüz seni lanet süslü kız!’’ Derslikte olduğumu unutmuştum aslında. Herkes bana bakıyordu. Gözlerimle etrafı süzdüm ve tekrar bağırdım. ‘‘Çocuk oynamıyor burada işinize dönün!’’ Herkes işine döndükten sonra derin bir nefes aldım. Burası neresi miydi? Silah ve zırh yapımı dersliğiydi. Summ ve Lucy’nin ısrarları ile buraya gelip eğitmenimi beklemeye başlamıştım. Kızı düşünmemeye çalıştım ve cebimdeki mp3’ü çıkardım. Gözlerimi kapatarak dinlediğim şarkıyı mırıldanmaya başladım. Yanıma gelen kişi omzuma dokunduktan sonra çığlık attım. Galiba bu bir hataydı.